Teslim olun kriz bitsin” diyorlar!
ABD Başkanı Trump’ın Özel Güvenlik Danışmanı John Bolton “Rahip Brunson’ı verin kriz bitsin” dedi. Bu sözler TL’ye yönelik saldırıların arkasında ABD’nin olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koyuyor. Doğrusunu isterseniz ne ABD Başkanı ne de diğer yetkililer, bu gerçeği şu ana kadar gizleme gereği duydu. ABD’nin meydan okumalarını, TL’ye dönük saldırısını gizleyen, gözlerden saklamaya çalışan asıl odak içeride. Muhalefet, dolar krizinin tırmandırıldığı son birkaç hafta boyunca mütemadiyen şunu tekrarladı: “Hayır efendim! ABD saldırısı bahane, ekonomik kriz var, TL bu yüzden değer kaybediyor!”
ABD Başkanı Trump’ın danışmanının itiraf niteliğindeki sözleri, işte içimizdeki bu İrlandalıların maskesini düşürmeye yaradığı için önemli. ABD, Türk ekonomisine savaş ilan etti ve kimsenin de bundan en ufak bir şüphesi yok. Bu gerçeği inkar eden sadece CHP ve etrafında kümelenen dar gruplardır.
Neyse biz asıl meseleye dönelim; Türkiye, Brunson’ı verirse kriz biter mi? Daha dolaysız anlamıyla soralım: Türkiye teslim olursa TL’ye yönelik saldırıları durdurabilir mi? Ve bu vesileyle iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden rayına girer mi?
Bu sorular verilen yanıt Türkiye’nin yaşadığı diğer bütün sorunların içinden de nasıl çıkacağına ışık tutacaktır.
Brunson krizinin nasıl oluşturulduğunu ayrı bir tartışma konusu olarak bir tarafta tutarsak; gelinen noktada krizi bitirmek amacıyla Brunson’ı vermek akıllıca bir hareket olmaz. Teslim olduğunuzda kriz bitmez; krizleri sağlam kararlar ve sergilenen dik duruşlar çözebilir ancak. Teslimiyet yönünde atılacak her adım kendisiyle beraber büyük bir çöküşü getirir.
Zaten Türkiye’yi böyle aciz bir konuma sürüklemeye çalışıyorlar. Geçmişte Osmanlı ve Abdülhamid’i de benzer bir çaresizliğin, acziyetin içine sürüklemişlerdi. Devletin milletin direncini içeride yaratmaya çalıştıkları kafa karışıklığıyla çözmeye çalışıyorlar. Batı’yla karşılaştığımız her olay ve sorunda içerideki bir grup şu “teslim olun kriz biter” nakaratını tekrarlıyor. Oysa Batı’nın gözünde sorunun, krizin kaynağı bizzat Türkler’in, İslamiyet’in kendisi. Teslim olduğunuzda sorunlar bitmez, aksine artarak yeni krizlerin gündeme gelmesini sağlar. Bu gerçeği görmek için yakın tarihe bakmak kafi; Batı, Osmanlı’yı çözene, dağıtana kadar kriz üretmekten hiç vazgeçmedi. Şimdi aynı taktiği Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı da geliştiriyorlar.
ABD’yle yaşadığımız bu krizde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a geri adım attıramadılar. Ellerindeki en güçlü kartı, “ekonomi kartı”nı devreye koyarak en azından Erdoğan’ın karizmasını çizmek istediler. Fakat bunu da başardıkları söylenemez. Erdoğan teslim olup krizi bitiren liderlerden hiç olmadı, o hep savaşı ve mücadeleyi seçen biri. Bu meselede de farklı davranmasını kimse beklemesin.