Tezgah

Okuduğunuz Yazı
Tezgah

İçerik

SURİYE üzerinden Ortadoğu ve dünyada inanılmaz oyunlar, kalleşlikler, fitneler tezgahlanıyor… Türkiye dışında hiç kimse orada evlerinden, yurtlarından olmuş milyonlarca insanın çektiği ıstırabı, akıttığı gözyaşı ve kanı düşünmüyor, umursamıyor. İnsanlığın öldüğü sadece ve sadece çıkarların çatıştığı bir dönemden geçiyoruz. Örneğin ABD Afganistan’a asker yığıyor, işgal ediyor.

Bunu yaparken ülkeye demokrasi, insan hakları ve hürriyet getireceğini söyleyerek yapıyor. Ancak bu koca bir yalan… Tek amaç var Afganistan üzerinden okyanusa taşınan Orta Asya petrollerinin yolculuk güzergahını kontrol etmek ve hemen dibindeki ekonomik düşman ilan edilen Çin’e bu işgalle komşu olmak. Sonuçta Afganistan’da kontrolü sağlayarak Çin’i rahatsız etmek, burada sopa göstermek, gerekirse Kabil’den Pekin’e terör ihraç ederek ekonomisini ve ilerleyişini durdurmak. Afganistan’a bakıyoruz, Amerika gibi süper işgal ettiği ülkede ne Taliban’ı bitirebiliyor ne de ülkede kontrolü sağlayabiliyor. Çünkü Çin de aptal değil…

Amerikan askerleri ile savaşan Taliban’a tonlarca silah ve milyarlarca dolar para göndererek misilleme yapıyor. Orada ölen insanlar, akan kan kimsenin umurunda olmuyor. Acımasız bir dünyada yaşıyoruz.
Her şey dolar imparatorluğunun tahtını koruması uğuruna yapılıyor. Dünya paraya tapanların zulmü ile karşı karşıya. Matematiği, aklı, zekayı bile zorlayan çatışmalarla, savaşlarla karşı karşıyayız. Baktığımızda Çin’i bugün dünya ekonomisinde bir numaralı ülke konumuna doğru taşıyanların bu ülkede trilyonlarca dolarlık yatırım yapan Amerikan şirketleri olduğunu görüyoruz.

Amerikalılar hem Çin’i büyütüyor hem de büyüyen Çin’i nasıl durduracağız diye savaşıyor. İkisi arasında kalan tüm ülkeler de bu akılalmaz kavga uğuruna pastırma oluyor. Çin’i durdurmanın bir yolu da Ortadoğu ve Akdeniz’e hakim olmaktan geçiyor. Bu da Suriye’de çıkarılan planlı iç savaşın ekmek üzerine kaymak sürülmesi olarak Dolara tapanlara avantaj sağlamasına yol açıyor. ABD’de gölge CIA olarak bilinen Rand Corporation önceki gün rapor yayınlıyor.

“ABD’nin Suriye’den çıkması felakete yol açar” çağrısı yapıp Washington’a “Sakın bu ülkeden çıkma” diyor. Çıkmamak için ne yapacaksın? Tabii ki CIA kontrolündeki terör örgütlerini kullanacaksın. Alıyorlar binlerce El Nusra üyesini, Türkiye’nin kontrolündeki İdlib’e sızdırıyorlar. O sızdırılmış maşalarla Rus üslerine dronlu saldırılar düzenliyorlar, Rus askerlerini öldürüyorlar. Moskova’yı ve bölgedeki İran Hizbullahı’nı İdlib üzerine sürerek bombalatıyorlar. Böylece Tahran’da iki gün sonra yapılacak zirveye katılmaya hazırlanan Türkiye-İran-Rusya’yı karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Hem bölgeden çıkmamak için hem de Rusya- Türkiye ittifakını karşı karşıya getirmek adına bir taşla onlarca kuş vuruyorlar.

Türkiye 29 Ağustos’ta eski adıyla El Nusra olan Heyet Tahrir el Şam örgütünü Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile terör örgütleri listesine aldı. İdlib ve civarına bu örgüte mensup 30 bin militanın sızdırıldığı tahmin ediliyor. Ayrıca bölgenin tekrar karışması İdlib’de yaşayan 3 milyon kişinin mülteci olarak Türkiye’ye girmesi anlamına geliyor. Buradan Avrupa’ya da mülteci akını olur mu beklentisi AB’yi ekonomik düşman ilan eden Washington’a avuç ovuşturtuyor.

Türkiye İdlib’e yapılacak askeri saldırıların felakete yol açacağını dünyaya ilan etti. Buna karşılık CIA’nın El Nusra üzerinden oyunları Rusya’yı İdlib’i bombalamaya götürdü. Dünya diken üzerinde… Ruslar “Amerika bölgede kimyasal silah kullanıp Esed’in üzerine atacak ve saldırı başlatacak” diyor. Fransa Dışişleri Bakanı Yves Le Drian da bu kimyasal oyun tezgahına hemen atladı. “Esed rejiminin İdlib’te kimyasal silah kullanma riski var.

Anında müdahale ederiz” diyerek “Tezgahta ben de varım” görüntüsüne hemen giriverdi. Bu oyunları bozacak tek ülke Türkiye. BM Özel temsilcisi Mistura dün Cenevre’de “İdlib’te kan dökülmesini Türkiye’nin Rusyave İran ile yapacağı görüşmeler durduracak” diye boşuna söylemiyor.

Kimileri kana boyanmış PARA peşinde…
Dünyada “İnsanlar yaşasın” diyen ve bu uğurda varını yoğunu harcayan tek ülke de Türkiye… Kötülerin kazanma şansı asla yok… Kazandıklarını düşündükleri anda kaybetmeye mahkumlar… 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Bekir HAZAR