Türkiye, Batı ile mi BRICS+ ile mi birlikte hareket etmeli?

Okuduğunuz Yazı
Türkiye, Batı ile mi BRICS+ ile mi birlikte hareket etmeli?

İçerik

Türkiye uzun zamandır Batı Bloku içerisinde hareket ediyor.

Kore Savaşı sonrasında NATO’ya kabul edildik.

Rusya’ya karşı kendimizi hem ‘NATO şemsiyesi’ hem de ‘NATO boyunduruğu’ altında aldık, aldırıldık.

O dönem için söyleyecek olursam; Varşova Paktı karşısında belki de bizi o tarafa ittiler.

Ancak NATO ya da genel olarak güya müttefikimiz ABD ve Batı Bloku’nun, bizden aldıkları yanında verdikleri, elde sıfır mesabesinde.

Ayrıca 15 Temmuz’dan 1980 ve 1960 Darbesi’ne kadar her türlü kirli işin ardında olduğu muhakkak. FETÖ gibi yapıları kurarak onlarla birlikte hareket ettikleri de muhakkak.

15 Temmuz sonrasında, devlette önemli bir makamda olan birisine “Neden hâlâ NATO’dan çıkmıyoruz?” diye sormuş ve “Şerrinden emin olmak için.” cevabını almıştık.

Ne kadar caydırıcı ve teşvik edici değil mi? Şerrinden emin olmak…

Zaten Suriye’dek iç savaşa PKK ve FETÖ üzerinden bakarsak bunu net olarak görürüz.

Emperyalist Batı ile birlikte olduğumuz süre içerisinde bizi kalkındırma anlamında çok bir şey yapılmadığını biliyoruz.

İhtiyacımız olan know-how Batı tarafından verilmemiştir hiçbir zaman.

Hatta 1940’ların ortalarında dönemin hükûmeti Batılı uzmanlara raporlar hazırlatır.

Bunların meşhurlarından birisi de Baker Raporu’dur.

Özetle der ki: Türkiye sanayi üretimine uygun altyapıya sahip değil. Sadece tarım yapsın, bu tarım da endüstriyel olmasın.

Adamların, adına ‘rapor’ dedikleri ‘talimatlarına’ uymuşuz.

Tarımı bile düzgün yapmamış, topraklarımızı ve tohumlarımızı bozmuş, tamamen Cargill gibi uluslararası tröstlerin kontrollerine girmişiz.

Tarım ile ilgili birçok hatalı politikamız var.

Yönetemediğimiz su politikamız var.

Ama öncelikle biz kanımızı her fırsatta kene gibi emen Batılı emperyalistlere mi hizmet edeceğiz, kendimize mi?

BRICS, BRICS+ oldu. Katılmak isteyen, sırada bekleyen birçok ülke var.

Türkiye de bekleniyor.

Türkiye, değer görüyor.

Putin, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a daha önce birçok alanda destek oldu.

Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın da Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile mukayese edildiğinde, oturma düzeninden de anlaşılıyor.

Putin’in daha önceki “Doğal gaz borsası Türkiye’de belirlensin.”  söylemi de kıymetli idi.

Türkiye, enerji ve lojistikte kavşak ülke.

Türkiye, bir merkez ülke.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir dünya lideri.

Ekonomik sıkıntılarımız var.

Aşılmayacak sıkıntılar değil ama faize dayalı ekonomik sistem bizi çürütür.

Evini, arabasını, iş yerini satarak faize yatıranlar var.

Bu konuyu finansla ilgili devlet büyüklerine de ilettim, ileride ciddi sorunlar oluşturacak.

Ama biz “Ülkelerin çıkarları olur, ona göre hareket ederler.” sözünden hareketle BRICS+’a da böyle bakacağız.

Artık Suudi Arabistan’dan Mısır’a kadar birçok ülke orada. Ciddi bir ticari potansiyeli var. Ona göre hareket ediyoruz.

Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye de orada yerini alacak.

Üstelik hak ettiği şekilde…

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hilmi Daşdemir