Türkiye bu konuda Yıldız Tilbe’yi dinledi
Sadece sesini değil, sözlerini, yazdıklarını, fikirlerini…
Yıldız Tilbe müzik dünyasındaki varoluşuyla değil, fikirleriyle, yaşam biçimiyle ve yaptıklarıyla da rol model olan bir sanatçı. Aykırılıklarını, sivriliklerini, çılgınlıklarını milyonlara sevdiren, bazen sesi çok çıkanların, çoğunluk bile olsalar karşılarına dikilmeyi, baskılara rağmen gür ve cesur bir sesle haykırmayı bilendir o.
Teknik olarak da duygu olarak da gerçek bir sanatçı Yıldız Tilbe. Çünkü söylediği şarkıların bestecisi ve söz yazarı aynı zamanda. Başkalarına ait eserleri seslendiren bir icracı değil.
Allah vergisi sesini de bu ülkeye armağan etmiş bir isim.
Milyonlar Yıldız’daki samimiyeti görüyorlar.
Yıldız Tilbe, BAŞIBOŞ SOKAK KÖPEKLERİYLE İLGİLİ FİKİRLERİNİ de medyadaki, sanat camiasındaki genel havanın aksine söylemekten kaçınmadı. Bu nedenle başı derde girdi, mama lobilerinin fonladığı“hayvansever” adı altındaki dernekler tarafından hakkında davalar açıldı ama o vazgeçmedi.
Çünkü Gaziantep’te Pitbull saldırısına uğrayan 4 yaşındaki Asiye Ateş, Tokat’ta ekmek almaya giderken saldırıya uğrayan 12 yaşındaki Berat Sunar, köpekten korktuğu için yola kaçmak isterken kamyonun altında kalan 9 yaşındaki Mahra Melin Pınar, yine köpekten korktuğu için kaçmak isterken geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Rabia Kallı, sokak köpeklerinin parçaladığı 10 yaşındaki Tunahan Yılmaz, sokak köpeklerinin boğazını parçalayarak öldürdüğü 10 yaşındaki Mete Durna, Kayseri’deki 14 yaşındaki Mehmet Özer gibi ölen, yaralanan, sakat kalan yüzlerce çocuk için, son iki yılda köpek saldırılarında hayatını kaybeden 107 insan için canı yanıyordu. Bu o kadar barizdi ki her kelimesine yansıyordu gösterdiği tepkilerde.
Dolayısıyla birilerini ciyaklatmak pahasına lafını esirgemedi, hep konuştu:
-Bütün kanunsuzluklar yasal olmuş, sokaktaki çocuğu, kadını, yaşlıyı insanı parçalayan köpekler, insan öldürüp kanunla korunuyorlar. Bu onların suçu değil. Bir insan hayatı köpek canı kadar kıymetli değil. Allah sebep olanı yanına koymasın. Kulağını tıkayıp gözünü kapatanlar iflah olmasın.
-Sahipsiz köpekler hayvan barınaklarında toplanıp aklı başında hayvansever görevliler tarafından bakılmalıdır.
Çocuklar sokakta rahat gezsin. Yaşlılar camiye sabah rahat gitsin. Köylüler tarlasına giderken parçalanıyor. Rahat gitsinler. Çocuklar parklarda oynasın. Köpekler vahşidir. O yüzden çocukların ve insanların yaşamda önceliği olduğunu düşünüyorum.
– İnsan hayatı doğadaki bütün canlıların hayatından daha önemlidir. Böyle savunuyorum. Dünyayı insan inşa eder ve insan güzelleştirir. İnsanın güzelleştirdiği yerde her şey güzel güzel yaşar. İnsanlık her şeye sahip çıkar. Başkasının ne düşündüğü de umurumda değil.
Ona en çok tepki gösterenler arasında sahne ve televizyon dünyasından isimler vardı. Siyaseten doğruculuk prim yapıyordu çünkü.
Yıldız Tilbe asla umursamadı. Doğru bildiğini, hak bildiğini söyledi ve korkusuzca savundu ve sorunun ülkemizde konuşulabilir olmasını sağlayan en önemli isimlerden biri oldu.
TÜRKİYE ONU DİNLEDİ.
Sonuçta başıboş sokak köpekleri saldırılarından dolayı mağdur olan, bu sorunun bir an önce çözülerek köpeklerin barınaklarda toplanmasını isteyen on milyonların dediği oldu. İktidar 2004 yılında yaptığı hatayı düzeltmek için yeni bir yasa taslağı hazırladı ve Meclis’e sundu. Tek bir eleştirim var. Barınakların son yapım tarihi 31 Aralık 2028 olarak konmuş. Çok geç. Bir barınak en geç altı ayda biter.
Yıldız Tilbe ile devam edelim. O hep cesur, farklı.
Filtresiz, şeffaf ve en doğal haliyle insanların karşısına çıkacak denli özgüvenli. İmplant yaptırmak üzere dişlerini çektirdiğinde dişsiz ağzını ve o haldeki yüzünü yayınlayacak kadar komik ve şahsına münhasır.
Kafasında “Beni sekülerler, laikler de dinliyor, bari onların huyuna suyuna gideyim” diye de bir derdi yok.
Vefat ettiğinde ünlü İlahiyatçı Yusuf Kavaklı için rahmet dileyen de o, Ramazan Bayramı’nı, Berat Kandili’ni kutlayan, dini sözler, ayetler paylaşan da.
Bir önemli özelliği de var Yıldız Tilbe’nin. İnsanları kendisi hakkında “BU KADIN KESİN FİLOZOF” dedirtecek kadar dillere düşen sözleri var.
Bazıları insana okuduğu anda kahkaha attırıyor. Birkaçını hatırlatayım size:
-Ruh hastası öyle kolay olunmuyor, mesela ben yıllarımı verdim.
-Çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam.
-Mutluluk Allah’tan direkt adrese teslim bişey. İnsanın içine ve içinden bissürü güzel şey. Adı konulmamış.
-Hayatıma biri girince ben çıkıyorum.
-Cennetin varlığına ne kadar seviniyorsam cehennemin varlığına iki kat daha fazla seviniyorum. Çok şükür.
-Kötü günleri tek başına atlatmış olan kadını, güzel şeyler vaat edip kandıramazsın.
-Kavga ederek çözebileceğiniz sorunları konuşarak uzatmayın.
-Hepinizden nefret ediyorum ama tek başımayken canım sıkılıyor.
-Kötüye bir şey olmayacak diye, Allah belanı vermeyecek mi sanıyorsun?
-Ben de sevgiliyim, sadece sevgilisizim.
Ben son cümlesinden yola çıkarak yorumumu yapayım.
Çünkü bu sözüne katılmıyorum.
MİLYONLARCA SEVGİLİN VAR YILDIZ!