Türkiye ‘Simgelerin Köprüsü’ne’ kavuştu: ‘Karşımızda dev bir ulaşım projesi var’
Sayın Başbakan, sevgili Çanakkaleliler, değerli misafirler bu tarihi günde sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Coşkunuz, coşkumuzdur ve bu ilginiz inanıyorum ki bugün açılışını yaptığımız bu eserin ne anlama geldiğini en güzel şekilde ifade etmektedir. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin, kültürlerin, toplumların göz bebeği olmuş Çanakkale bugün yepyeni bir geleceğe kucak açıyor. Çanakkale Boğazı’na taktığımız yakut bir gerdanlık olarak gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını yapmak üzere bir aradayız.
Bugün önce Çanakkale şehitlerimize gittik. Fatihamızı okuduk anmamızı yaptık. Ne diyor şair Sen ki asara gömülsen taşacaksın, heyhat sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat, ey şehit oğlu şehit isteme benden makber sana avucunu açmış duruyor peygamber. Biz de peygamber yoldaşı şehitlerimize layık olabilmek için çalışıyoruz. Şehitlerimizin aziz hatıralarına ecdadın 107 yıl önce kazandığı muhteşem zafere adadığımız 1915 Çanakkale Köprüsünü bir hilal uğruna yarab batan güneşlere, bedir aslanları kadar şanlı tarihe gömülemeyecek kadar büyük ecdada ithaf ediyoruz. Hani hep maziden atiye köprü kurmak diyoruz ya işte bugün bu sözü hayata geçiriyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ülkemize, milletimize, şehrimize, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum.
“1915 Çanakkale Köprüsü her bir teknik özelliği ile de farklı anlamlar taşıyor”
Bu köprümüzde tıpkı İstanbul Boğazı’ndaki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve şimdi de şimdi burada özellikle Çanakkale’de 6. köprüyü açıyoruz. Fakat unutmayın 140 yıl önce Sultan Abdülhamid Han az önce ifade ettiğim o köprülerin eskis çalışmalarını yapmıştı. Osmanlı’nın ardı ardına yaşadığı savaşlar nedeniyle hayata geçirilemeyen Abdülhamid Han yadigarı bu projelerin bir kısmını hayata geçirmek de bize nasip oldu. 1915 Çanakkale Köprüsü her bir teknik özelliği ile de farklı anlamlar taşıyor. Şimdi de hamdolsun Cumhur İttifakı olarak bunu açmak bize nasip oldu.
“Çanakkale’deki mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün buradayız”
Köprümüzün isminin başındaki 1915 Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı, en ibretlik mücadelelerine sahne olan Çanakkale’de deniz zaferini kazandığımız yılı, kule yüksekliği 318 metre de Mart’ın 18’ini ifade ediyor. 3 Mart ayı 18 bugün. Dolayısıyla orta açıklığın uzunluğu 2023 metre ise Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedeflerimizin işaretidir. Ecdadımız bir asır önce burada Çanakkale geçilmez sözünü kanıyla tarihe nakşetmiştir. Neydi o, Haçlı hilal mücadelesiydi. Ecdadımız kınalı kuzuları ile Gazi Mustafa Kemal’in riyasetinde paşanın riyasetinde o kınalı kuzularla Seyid Onbaşılarla Çanakkale geçilmez demiş ve burada tarih yazmıştı. İşte o Çanakkale’deki mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün buradayız.
Bugün başka bir adım atıyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nü açıyoruz. İnşa ettiğimiz bu köprü ile ecdadın mirası aynı mesajı mühendisliğin ve teknolojinin imkanlarıyla tarihe yeniden kazıdık. Az önce Güney Kore Başbakanı’nı dinledik. Heyecanını, aşkını gördünüz. Kore herhangi bir anlaşma yokken o zaman da bizim büyüklerimiz ne yaptılar Kore’de savaşa gittiler. Orada şehit olanlar oldu. Şu anda orada kabristanları var. Kore’ye gittiğimizde hep o kabristanı ziyaret ederiz. Bunlar sıradan olaylar değil bunlar aşktır ve aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır.
“Güney Kore ile ticaret hacmimizi inanıyorum ki 20 milyar dolara çıkaracağız”
İşte hep beraber şu anda Kore ile attığımız bu adımlar inşallah en kısa zamanda ticaret hacmimizi inanıyorum ki 20 milyar dolara çıkaracağız. Yatırımlarıyla köprümüzdeki bu dayanışma ile adımlarımızı atıyoruz. Türkiye’nin Türk milletinin istediğinde başaramayacağı hiç bir şey olmadığını dosta düşmüna gösterdik gösteriyoruz. Hiç şüphesiz burada sadece bu köprüden bahsetmiyoruz. Karşımızda İstanbul’u Tekirdağ’a ve Çanakkale üzerinden Balıkesir’e bağlayacak dev bir ulaşım projesi var. Bugün köprü ile birlikte Malkara’dan Çanakkale’ye kadar uzanan 101 kilometrelik otoyolun da açılışını gerçekleştiriyoruz. İş bilenin kılıç kuşananındır. Türkiye’nin en yoğun araç güzergahlarından biri olan bu yolda Labseki-Gelibolu arasında feribotlarla ulaşım sağlanıyordu. Burada saatlerce feribot sırası beklenen ardından 1,5 saatlik bir yolculukla karşıya geçilebilen bir yerdi. Şimdi aynı yolculuk sadece 6 dakikada tamamlanacak.
“Türkiye, orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya’yı geride bırakarak bu alanda ilk sıraya yerleşti”
Köprümüzün temelini 4 yıl önce yine bir 18 Mart günü atmıştık. Firmalarımız Güney Kore’li iş ortakları ile kolları sıvadı, 5 binin üzerinde personelin, 740 iş makinesinin geceli gündüzlü çalışmasıyla köprümüzü söz verdiğimiz bugünkü açılışa hazır hale getirdi. Dünyada böylesine devasa bir eseri bu kadar kısa sürede tamamlayabilecek bir başka ülke varmıdır bilmiyorum. Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya’yı geride bırakarak bu alanda ilk sıraya yerleşti. Orta açıklık uzunluğu bakımından dünyadaki 10 köprünün 3’ünün ülkemizde olduğunu da hatırlatmak isterim.
“Ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı bir eserin açılışını yapıyoruz”
Marmara’yı otoyollarıyla, köprüleriyle, tünelleriyle, çepeçevre kuşatan otoyol projemizin bugün açılışını yapacağımız kısmı 2,5 milyar euroluk bir yatırım bedeline sahiptir. Peki bu 2,5 milyar euroluk yatırım bize ne kazandıracaktır? Ülkemizin bu yatırımla sadece zamandan akaryakıt tüketiminden ve karbon salınımızı azalımından kazancı yıllık 415 milyon euro. Şehirlerimiz arasında güvenli konforlu hızlı bir şekilde yapılacak seyahatin kolaylığına değer biçilir mi? Yapılan hesaplamalar bu projenin ekonomimizde 5,3 milyon euro, istihdama 118 bin kişi, milli gelirde 2,4 milyar euro ilave katkısının olacağına işaret ediyor. Neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı bir eserin açılışını yapıyoruz.
Avrupa ve Asya kıtalarını daha önce İstanbul’da yaptığımız 3 köprü ve denizin altından 2 geçişle birleştirmiştik. Marmaray, Avrasya Tüneli, iki kıtayı şimdi 6. defa birleştiren 1915 Çanakkale Köprüsü’nün hangi zorluklar aşılarak, hangi gayretler sarfedilerek inşa edildiğinin belgesel haline getirilen hikayesini bu akşam TRT’de seyredebilirsiniz ihmal etmeyin.
Artık Çanakkale şehitlerimizin aziz hatıralarını sadece mezar taşlarında sadece anıtlarda, sadece müzelerde değil işte bu abide eserin tüm görkemi ile Boğaz’ın üzerinde de yaşatacağız. Bizlere canları pahasına bu vatanı emanet eden tüm şehitleri bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum.
“Kamu-özel iş birliği modeli performansında Avrupa’da 3. dünyada 13. sırada yer alıyoruz”
1915 Çanakkale Köprümüz kamu-özel iş birliği de denilen yap-işlet-devret modeli ile inşa ettiğimiz en son eserdir. İnşallah bunun devamı gelecek burada kalmayacak. Ülkemizde bu modelin 30 yıllık bir geçmişi olmakla birlikte en başarılı örnekleri bizim dönemimizde ortaya çıkmıştır. Dünyada da 134 ülke bu modeli farklı sektörlerdeki yatırımlarında kullanıyor. Kamu-özel iş birliği modeli performansında Avrupa’da 3. dünyada 13. sırada yer alıyoruz.
Türkiye bu yöntemle sadece ulaştırma sektöründe son 20 yılda 37,5 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirmiştir. Yani kendi kasamızdan değil dışarıdan getirmek suretiyle bunu başarmıştır. Bu dönemde yaptığımız projelerin milli gelirimize katkısı 395 milyar dolardır. Üretime katkısı 838 milyar dolardır. İstihdama katkısı 1 milyon kişidir. Şahet aynı yatırımları sadece bütçe kaynakları ile yapmaya kalksaydık 10 yıllar boyunca beklemek gerekecekti. Rahmetli Arif Nihat’ın içimizden biri köprü olmaya razı gelmezse biz kıyamete kadar bu suyun kıyılarında bekleriz serzenişine cevap verecek iserler inşa ettik. Merhum Cemil Meriç’in cümleler vardır kıtaları birbirinden ayırır uçurumlara köprü atan cümleler de vardır sözünden ilhamla kıtaları birleştirerek gönülleri yakınlaştırdık. Özellikle buradaki gibi stratejik öneme sahip yüksek bütçeli projeleri kamu-özel iş birliği ile kısa sürede tamamlayanak hizmete açtık.
Havayolu, kara yolu, denizcilik alanlarındaki kamu-özel iş birliği yatırımlarına baktığımızda 2024’te başa baş noktasına geleceğimizi 2025’ten itibaren ise kamuya çok ciddi nakit akışı sağlayacağımızı görüyoruz. İstanbul Havalimanı, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Ankara-Niğde Otoyolu, Malkara-Çanakkale Otoyolu ve 1915 Çanakkale Köprüsü kalkınma tarihimizdeki yerlerini almışlardır.
“Kamuya kaynak aktarmaya başlayan bu eserleri sonrasında da uzun yıllar boyunca devlete kazanç sağlamayı sürdürecektir”
Türkiye babasının temelini attığı eserin bitimini ancak torununun görebildiği dönemlerden aldığı dersle bu modeli geliştirerek uzun yıllara yayılacak yatırımlarını kısa sürede bitirmeyi tamamlamıştır. Garantili işletme döneminde bile kamuya kaynak aktarmaya başlayan bu eserleri sonrasında da uzun yıllar boyunca devlete kazanç sağlamayı sürdürecektir. Bütçeden tek kuruş çıkmadan 10 milyar euroluk yatırımla tamamlanarak 200 bin kişiyi istihdam eden İstanbul Havalimanı daha ilk yılında garanti yolcu sayısını aşarak kamuya 22 milyon euro ilave gelir getirmiştir. Bölünmüş yolların ve otoyolların yüzde 170 artan trafiğer rağmen kazaları yüzde 80 azaltarak insanımızın sadece mal değil can güvenliğine de hizmet ettiğini unutmamalıyız. Bu modelle peşin parayla zaten yapamayacağımız, bütçe imkanlarıyla da bitirmesi uzun vakit alacak projeleri kısa sürede ve taksitle milletimizin hizmetine sunuyoruz.
“Biz burada Türkiye’nin bugünü ile geleceği arasında daha da güçlenen bir kalkınma köprüsünü kuruyoruz”
Hastaneleri böyle yapıyoruz, yolları böyle yaptık yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Sağladığı zaman, yakıt, emisyon kazançları yanında hayata geçirildiği bölgelerde yol açtığı ekonomik ve sosyal ivmelerle bu projeler Türkiye’nin kalkınmasına çok önemli destekler vermektedir. Küresel ekonomik sistemin yeni baştan düzenlendiği şu dönemde ülkemizin yatırım, insan gücü, üretim, ihracat potansiyeli ile öne çıkmasında bu projelerin payı çok büyüktür. Bu modele karşı çıkanlara sadece ülkenin kalkınması için gereken yatırımları yapma konusunda hangi teklifleri olduğunu sorun. Bu soru tek başına onların ne derece boş konuştuklarını, ne derece hazırlıksız, ne derece riyakar olduklarını göstermeye yetecektir. Biz bugün burada sadece Boğaz’ın iki yakası arasındaki bir köprüyü hizmete açmıyoruz. Biz burada Türkiye’nin bugünü ile geleceği arasında daha da güçlenen bir kalkınma köprüsünü kuruyoruz. Biz burada Türkiye’nin büyüme, güçlenme, gelişme bölgesinde ve dünyada huzurun, refahın, adaletin, hakkaniyetin sembolü haline gelme vizyonunun yeni bir halkasına kavuşuyoruz.
“Köprü geçişi bir hafta ücretsiz”
bir şeyi unuttuk şimdi sayın Bakan bir fiyat söyledi ama ben tabi burada otomobil geçişleri ile alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik. Ancak, buradan tabi feribotların geçiş fiyatlarını biliyorsunuz, beklentileri biliyorsunuz. Şimdi bir hafta ücretsiz. Çünkü buradan biliyorsunuz yap-işlet-devret ve yüklenici firma buradan aldığı parayla eğer buradaki aylık yıllık bedel onun aleyhine ise farkı bizler devletin kasasından ödeyeceğiz.