Türkiye’deki ‘başıboş sokak köpekleri’ sorunu ve çözüm önerileri

Okuduğunuz Yazı
Türkiye’deki ‘başıboş sokak köpekleri’ sorunu ve çözüm önerileri

İçerik

Başıboş sokak köpekleri, Türkiye’de uzun süredir ciddi bir sorun olarak karşımızda duruyor. Zamanında önlem alınmaması sebebiyle bu sorun artık halkın günlük yaşamını etkileyen ve güvenlik kaygılarına yol açan bir boyuta ulaşmıştır. Her yıl özellikle çocuklar olmak üzere, yüzlerce insan ya köpek saldırısı nedeniyle ya da köpeklerden kaçarken trafik kazalarında hayatını kaybediyor.

Geçmişte, “kadına şiddet” konusu altında LGBT+ propagandasına dönüşen bir süreç işlemişti. Benzer bir süreci sokak hayvanları konusunda da gözlemliyoruz. Sokak hayvanlarından şehir merkezlerinde sorumlu olan belediyeler, görevlerini yerine getirmedikleri için herhangi bir yaptırıma maruz kalmadılar. Örneğin beş yıl önce Ankara’daki bazı merkez ilçe belediyelerinde bir tane bile veteriner hekim bulunmuyordu. Büyükşehir belediyeleri özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir, ne yeterli barınaklar inşa ettiler ne de kısırlaştırma faaliyetlerine ciddi şekilde eğildiler. Belediyeler, maliyeti yüksek olduğu için bu konuda aktif rol almadılar.

Sorunu çözme görevi şimdi AK Parti Hükûmeti’ne düşüyor. Ancak hükûmetin hazırladığı taslak metinde önemli eksiklikler var. AK Parti, “Hayvanları Koruma Kanunu”nu çıkarırken yeterince ve etraflıca düşünmediği için bu sorun bu hâle geldi ve çözmek yine onlara düşüyor.

TASLAK METNİN İÇERİĞİ

Taslakta öngörülen çözüm şu şekilde:

1. Sahiplendirme ve Uyutma Süreci:

– Her belediye, barınaklarındaki kapasite kadar köpeğin fotoğraflarını çekerek internet sitesinde sahiplendirme ilanı yayınlayacak.

– Her bir köpeğin sahiplenilmesi için 30 gün beklenecek.

– Bu süre içerisinde sahiplenilmeyen köpekler uyutulacak. Uyutma yöntemi, “merhamet koşulları içinde, acısız, iğne kullanılan bir yöntem” olacak.

– Uyutulan köpeklerden boşalan barınaklara sokaktan toplanan yeni köpekler gelecek ve süreç aynı şekilde devam edecek.

2. Çip Takma ve Takip:

– Sahiplenilen hayvanlara çip takılacak ve sahiplenen kişinin sorumluluklarını yerine getirip getirmediği takip edilecek.

ANKET SONUÇLARI VE HALKIN TUTUMU

Son beş altı yılda sokak köpekleri sorunu, ciddi anlamda hayatımızı ve gündemimizi etkilemektedir. 2022 yılında Optimar Araştırma’nın sonuçlarına göre, halkın %73,3’ü genel olarak hayvanları sevdiğini belirtiyor. Ancak sokakta yaşayan hayvanları sevmeyenlerin oranı %9,7 idi. Aynı soru, Mayıs 2024’te tekrar sorulduğunda, hayvanları sevdiğini belirtenlerin oranı %86,1’e yükseldi; ancak sokakta yaşayan hayvanları sevmeyenlerin oranı %7,2’ye düştü. Bu değişiklikler, sokak köpekleri sorununa dair halkın bakış açısının evrildiğini gösteriyor.

Halkın, sokak hayvanlarının tehlikeli olup olmadığına dair tutumları da dikkat çekici. 2022’de sokak hayvanlarını tehlikeli bulanların oranı %19,3 iken 2024’te bu oran %23,4’e çıktı. Benzer şekilde, sokak hayvanlarının günlük yaşamlarını kısıtladığını düşünenlerin oranı da arttı.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sorunun kalıcı ve insancıl bir şekilde çözülmesi için şu öneriler dikkate alınmalıdır:

1. Barınaklar ve Kısırlaştırma:

– Belediyeler, yeterli sayıda ve uygun şartlarda barınaklar inşa etmeli ve sokak köpeklerini kısırlaştırma faaliyetlerini artırmalıdır.

– Kısırlaştırma ve aşılama çalışmaları için belediyelerin kaynak yetersizliği durumunda yardım kampanyaları düzenlenebilir.

2. Cezai Yaptırımlar:

– Bir hayvanı sahiplenip sokağa bırakanlara en az 100.000 TL para cezası verilmelidir. Toplanan para, kısırlaştırma ve aşılama çalışmalarında kaynak olarak kullanılabilir.

3. Beslenme ve Bakım:

– Lokantalardan ve diğer işletmelerden toplanacak yemek artıkları, barınaklarda kullanılmak üzere organize edilmelidir.

4. Çip ve Takip Sistemi:

– Tüm sokak hayvanlarına çip veya küpe takılarak popülasyon kontrol edilmeli ve gerektiğinde müdahale edilmelidir.

Sonuç olarak sokak köpekleri sorununun çözümü için belediyelerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve toplumun geniş kesimlerinin kabul edebileceği, insancıl ve sürdürülebilir stratejilerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Hızlı ve yüzeysel çözümler yerine, kapsamlı ve uzun vadeli planlamalar yapılmalıdır. Ancak bu şekilde hem insanlar hem de hayvanlar için güvenli ve huzurlu bir yaşam sağlanabilir.

Araştırmada da görüldüğü üzere toplumumuzda hayvan sevgisi oldukça yüksek. Belediyelerin üzerine düşeni yapmadan, “uyutma” adı altında köpeklerin öldürülmesinin toplumda büyük oranda tepki alması da muhtemel. Bunların da dikkate alınması isabetli olacaktır.

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Hilmi Daşdemir