Tutanaklardaki Kandil ayrıntısı

Okuduğunuz Yazı
Tutanaklardaki Kandil ayrıntısı

İçerik

Bazen bir ayrıntı bütünü anlatır. Bazen de tarihin tozlu sayfalarından yapılan tek cümlelik bir alıntı yeter çıplak gerçekliği ortaya koymaya.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz hafta “Şair galiba” diyerek alıntı yaptığı Necip Fazıl Kısakürek’in 1956’da söylediği şu sözde olduğu gibi: Bugün bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek için vatanı bile düşürmeye razıdır.

Acı ama gerçek. Kandil’in terör baronlarından talimat alan ve bunu saklama/inkâr etme gereği bile duymayan bir siyasi parti neredeyse bütün bir muhalefet blokunu peşine takmış durumda.

Erdoğan’ı düşürmeye çalışanlar farkında mı bilmem ama eğer başarırlarsa asıl kazanan kendileri değil Türkiye’yi düşürmeye çalışanlar olacak. Okyanus ötesi, Kandil, Sam Amca, AB… Neden hepsi bu seçimin dünya dengelerini etkileyecek önemde olduğunu düşünüyor ve buna göre pozisyon alıyor sizce? Altılı masanın yüzde 0 bilmem kaçlık partilerinin 1’er  bakanlık alacağı yeni bir hükümet kurulsun diye mi bütün bu çabaları?

Saf ve yalın gerçeğin Türkiye’nin düşürülmesi olduğunu muhalefetin anlaması için Sırrı Süreyya Önder’lerin, Ahmet Türk’lerin, Kandil’deki terör elebaşlarının, Hanri Barkey’lerin sözlerini hiç çekinmeden daha kaç provokatif konuşma yapması gerekiyor? Açık açık Türkiye’yi tehdit ediyor, Atatürk’ü üstü kapalı eleştiriyor -şimdilik- muhalefete oy şantajıyla istikamet veriyorlar!

Memlekette öyle bir demokrasi ortamı var ki… HDP yöneticileri sırtını terör örgütüne dayadıklarını gerine gerine anlatırken moderatörler ve muhalif siyasetçiler “Hayır… HDP’nin PKK ile bir ilgisi yok. Bunu söyleyemezsiniz” diyerek ekranlarda racon kesiyor. HDP’nin gurur duyarak itiraf ettiklerini millete göstermemek için kendilerini paralıyorlar!

Oysa her şey bir Google mesafesinde, hepimizin gözü önünde duruyor.

Avrupa’da bir yayınevinin bastığı İmralı notlarını kapsayan kitaptan bir alıntı:

İdris Baluken: Bizden kaynaklı yanlışlar vardı. Bazı yerlerde yerelden aday gösterilmemesi oy kaybettirdi.

Öcalan: Kim belirledi bunları?

Baluken: Seçim komisyonu çalışmalarıyla belirlendi.

Öcalan: Kimdir bu komisyondakiler? Bunları Kandil mi belirledi, yoksa siz mi?

Sırrı Süreyya Önder: Kandil belirledi.

Öcalan: Tamamıyla mı onlar belirledi? Parti Meclisi’nde belirlenmedi mi bu komisyon?

Pervin Buldan: Hayır. Parti Meclisi ya da MYK’da belirlenmedi!

Senden, benden, hepimizden saklamaya çalıştıkları gerçek bu.

Erdoğan’ı düşürmeyi istemek muhalefetin en doğal hakkı. Zaten bunun için siyaset yapıyorlar. Ama bunu Türkiye’yi düşürmeye çalışanların kayığına binerek başaracaklarını düşünüyorlarsa fena halde yanılıyorlar. Millet bu oyunu bozar. O kayıktakileri de evine yolcu eder.

Amerikan anketlerine dikkat

İki hafta önce bu köşeden “Obama’nın sosyal medya ekibi Türkiye’de” diye yazdık.

Sosyal medyada iktidara nasıl operasyon çekildiğini, bazı hesapların nasıl görünmez hale getirildiğini, bazılarının ise adeta uçurulduğunu tüm detaylarıyla anlattık.

İnanmayan “Hadi canım sende… Ne işi olur ABD’nin bizim seçimlerle” diyenler çarşamba günü neyin ne olduğunu bizzat deneyimledi. İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun altılı masayı adeta bombaladığı açıklamaları Twitter gündeminde yoktu! Bütün Türkiye’nin konuştuğu bir meselesinin Twitter gibi aşırı siyasi bir mecrada gündem olmaması mümkün mü? Ama olmadı.

Sanmayın ki ABD sadece sosyal medyadan seçime etki etmeye çalışıyor. Bir de anketler üzerinden yürütülen sinsi bir çalışma var. ABD’nin dünyaca ünlü bir danışmanlık firması Türkiye’nin çeşitli kentlerinde bir süredir anketler yaptırıyor. Türk firmalara ABD’den yollanan sorularla adeta sokağın röntgenini çekiyorlar.

2018 seçimlerinde iktidar partisine yüksek oy çıkan mahalle ve sokaklarda yoğunlaşan anketçilerin topladığı veriler ABD’li firmaya teslim ediliyor. İlk anketten 10 gün sonra o evlere anketçilerin dâhil olmadığı ikinci ziyaretler gerçekleştiriliyor. Ve siyasi tercihleri değiştirilmeye çalışılıyor. Seçim sonrasına yönelik vaatler havada uçuşuyor. Çok ince bir siyaset mühendisliği çalışması bu ve çok da pahalı. Ama bunun bir önemi yok. Hiçbir masraftan kaçınmıyorlar.

14 Mayıs tam da bu yüzden çok kritik. Küresel emperyalizm bu topraklardaki son kozunu oynuyor. Başaramayacaklar…

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Zafer Şahin