Ukrayna: Tarihin ilk sosyal medya savaşı mı?
Ukrayna krizinde en ilginç başlıklardan biri de ABD ve İngiliz istihbaratının süreç boyunca kamuoyuna açıkladığı bilgiler oldu. Eldeki verilerin servis şekline değinen uzmanlara göre Ukrayna, tarihin ilk sosyal medya savaşına ev sahipliği yapıyor.
ABD ve İngiliz istihbaratının Ukrayna’da yaşananlara yaklaşımı ilk günden bu yana oldukça sıra dışı. İstihbarat dendiğinde akla gelen ilk şey ‘gizlilik’ olsa da bu kez resmi kurumların neredeyse anlık olarak bilgi paylaştığına şahit oluyoruz.
Bu durum haliyle temel bir soruyu da beraberinde getiriyor… Nasıl oluyor da batılı istihbarat servisleri, Rusya gibi bir ülkenin neredeyse tüm bilgi akışından anlık haber alıyor da bunu hem Ukrayna hem de dünya medyasıyla paylaşıyorlar?
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı hem bu soruyu hem de sürece dair diğer detayları konuştuk…
Farklı istihbarat teknikleri başarıyla uygulanıyor
ABD ve İngiliz istihbaratının, Rusya’nın Ukrayna müdahalesini önceden istihbar etmede ve süreç dahilinde anlık istihbarat paylaşımında oldukça etkili oldukları görüşünü paylaşıyor Doç. Dr. Darıcılı.
“Bu başarının arka planında her iki servisin koordineli bir çalışmasının olduğunu tahmin etmek zor değil.” dedikten sonra da sürecin bazı detaylarını anlatıyor.
Rusya’ya yönelik bu başarılı istihbari faaliyetlerin kaynağında Rusya içinden bilgi getiren haber elemanı yani istihbarat jargonunda HUMINT olarak geçen şebekenin önemli roller oynadığından bahsediyor. Diğer taraftan hem ABD hem İngiltere’nin güçlü sinyal istihbaratı (SIGINT) ve elektronik istihbarat (ELINT) kabiliyetinin de son derece değerli olduğunun altını çiziyor.
Bunun dışında ABD ve İngiltere’nin dünyanın en etkili casusluk uygulamaları, İHA ve casus uçak filolarıyla Rusya’nın Ukrayna’daki askeri hareketliğini yakından izlemekte olduğunu da ifade ediyor.
Sosyal medya üzerinden ciddi bir süreç yürütülüyor
Ukrayna kriziyle şahit olduğumuz başka bir yeni duruma daha işaret ediyor Doç. Dr. Darıcılı:
“Hem CIA’nın hem de İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6’nın istihbarat raporlarını ve ceridelerini anlık olarak kamuoyuyla paylaştıklarını görüyoruz. Bu yaklaşım tarzı, savaşa dair sosyal medyadaki dezenformasyon faaliyetlerini çoğunlukla boşa çıkarıyor.
Bu savaş biraz da bu sebeplerle kimi uzmanlar tarafından ‘tarihin ilk sosyal medya savaşı’ olarak adlandırılıyor. Bu kapsamda çatışmaya dair en sıcak anlar video paylaşım siteleri ve sosyal medya üzerinden anlık olarak, her iki tarafın unsurlarınca dünya kamuoyuna servis ediliyor. Görüldüğü üzere Ukrayna’da yaşananlar sahada cereyan ettiği kadar, sosyal medya üzerinden de tüm çetinliği ile sürüyor.”
Rusya’nın da bu alanda eli güçlü sayılabilir.
Her ne kadar batılı istihbarat örgütleri üzerinden süreç ilerliyor gibi görünse de aslında Rusya’nın da bu konuda önemli çalışmaları olduğunu öğreniyoruz:
“Rusya’nın sosyal medyayı propaganda amacıyla etkin bir şekilde kullandığı, devlet destekli troll ağı ve hackerlarla ilişkisi sır değil. Bu sayede siber uzayda ve sosyal medyada son derece etkin oldukları bilinen bir durum.
İddialara göre; Rusya’nın sadece sosyal medya üzerinden algı operasyonları düzenlemek için kurduğu kimi kamu kurumları var. Bunlardan en önemlilerinden birinin Sankt-Peterburg merkezli olarak çalıştığı ve bir Rus oligark tarafından finanse edildiği iddiaları açık kaynaklarda yer alıyor.
Bahsi geçen kurumun, Kremlin’in dünyanın çeşitli bölgelerindeki politikadaki çıkarlarını desteklemek amacıyla için sosyal ağ sitelerinde, tartışma platformlarında, dijital medyada ve video paylaşım platformlarında sahte hesaplarla istenen türde algılara hizmet ettiği konuşuluyor. Bu tür ‘operasyonlar’ için de binin üzerinde çalışanları olduğu ileri sürülüyor.”
Dev teknoloji şirketleri ABD’nin tarafında
Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı, Rusya’nın ardından madalyonun diğer yüzünü de çeviriyor ve ABD’nin bu alandaki kimi adımlarını anlatıyor…
ABD’nin aldığı karşı tedbirlerin oldukça etkin olduğu üzerinde duruyor Darıcılı ve “Bilindiği üzere dünyanın en popüler ve yaygın sosyal medya platformları, video paylaşım siteleri ABD orijinli şirketlere ait. Bu şirketlerin, ABD çıkarları kapsamında Rusya kaynaklı doğru veya manipülatif her haberi sansürleme kapasitesi var” bilgisini paylaşıyor.
Bu nedenle batının sosyal medya üzerinden algı operasyonları planlama konusunda daha büyük avantajı olduğuna işaret ediyor Doç. Dr. Darıcılı ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Görüldüğü üzere istihbarat faaliyetler artık farklı cereyan etmekte. Yani klasik istihbarat toplama faaliyetlerinin yanı sıra kamuoyu oluşturma ve yönlendirme de istihbarat servislerinin yeni nesil görevleri arasında.
Bu noktada ABD ve İngiliz istihbarat servisleri, Ukrayna-Rusya arasında yaşananlar kapsamında Rus istihbarat servisleri FSB, GRU ve SVR’ye nazaran daha başarılı duruyor. Son dönemlerde ısrarla vurguladığım bir husus var; ‘gizli kalmak için şeffaf olmak zorundasın…’ MI6 ve CIA’nın yeni yönetimleri ile aslında alışılagelmişin dışında bir mottoya göre faaliyetlerini planladıklarını düşünüyorum.”