Ukrayna’dan tahliye edildi! Ateş hattını anlattı: Siz Türk’sünüz, korkmazsınız…
Salı akşamı kente ulaştıklarını ve merkezdeki otele yerleştiklerini belirten Süleyman Güler, o gün şehirde hayatın normal akışında devam ettiğini aktardı.
Ertesi gün Kiev’deki fuara gittiklerini ve iş görüşmeleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Güler, şöyle konuştu:
“24 Şubat Perşembe gününe de birkaç işimiz kalmıştı, planımız işlerimizi halledip havalimanına gitmekti. Perşembe sabaha karşı sirenler çalıyordu. Uyandığımızda Kiev sokakları karışmıştı. İnsanlar panik halindeydi. Biz soğukkanlılığımızı koruduk. Bursa’dan yakınlarımız merak edip bizi arayınca ne olduğunu anlamaya çalıştık.
O sırada asker, polis sokaklara çıkmaya başladı. İnsanlar marketlere, bankamatiklere akın etti. Biz olayların birkaç güne yatışacağını düşündük. Otel yetkilileri bize otelin boşaltılacağını söyledi ve başımızın çaresine bakmamızı istedi. Kiev’deki arkadaşlarımız sayesinde bir ev bulduk.”
– “BOMBA SESLERİ DUYUYORDUK”
Türkiye’nin Kiev Büyükelçiliğine 500 metre uzaklıkta bir eve sığındıklarını anlatan Güler, “Orada market alışverişi yaptık. İşin çok da uzayacağını düşünmediğimiz için fazla yiyecek almadık. Büyükelçilik ve Dışişleri yetkilileriyle irtibat halindeydik. Tahliye operasyonunun yapılacağı ve güvenli bölgede kalmamız söylendi.
Telefonlarımız açık bekledik. O gece ortalık daha da karıştı. Bomba sesleri duyuyorduk. Ertesi gün marketlere gidip yeniden yiyecek almak istedik ancak raflar boşalmıştı. O gün işin ciddiyetini daha da anladık.” diye konuştu.
Güler, yetkililerden haber gelince 25 Şubat Cuma günü öğleden sonra Büyükelçilik önüne gittiklerini dile getirerek şunları kaydetti:
“Orada 2 tahliye otobüsü hazırlanmıştı. Biz de geneli öğrenci olan Türk vatandaşları olarak bu otobüslere bindik. Büyükelçilik Romanya üzerinden Türkiye’ye dönüşü planlamıştı ancak yolda çok büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Neredeyse tüm Kiev o istikamete gidiyordu.
Akaryakıt sıkıntısı, istasyonlarda kuyruklar vardı. Gidiş istikameti çok yoğun olduğu için muhtemelen Büyükelçiliğin yönlendirmesiyle biz sürekli ters şeritten ilerledik.
Sonradan baktık ki bu ters şeritten gitmemiz bize 15-20 saat kazandırdı. Normal sırada kalmış olsaydık belki halen Türkiye’ye gelmemiş olacaktık. Bizden sonra öğrendik ki geçtiğimiz yerlerde 50-60 kilometrelik araç kuyrukları oluşmuş.”
– “YİYECEK VE SU SIKINTISI YAŞANIYORDU”
Ukrayna-Romanya sınırına ulaştıklarında binlerce kişinin o bölgede beklediğini belirten Güler, şöyle devam etti: “18-60 yaş arası Ukraynalı erkeklerin ülkeden çıkışı o gün yürürlüğe giren kararla yasaklanmış. Kadınlar çocuklarıyla perişan bir şekilde sınır kapısına yığılmıştı.
Yiyecek ve su sıkıntısı yaşanıyordu. Bir süre sonra yardım kuruluşları yiyecek-içecek yardımında bulundu. Aynı zamanda farklı ülkelerden insanlar da vardı. Özellikle Hintli öğrenciler ciddi yoğunluk oluşturmuştu. Gurur verici bir olay ki sadece bizim ülkemizin organize tahliye operasyonu vardı.
Diğer ülkelerin vatandaşları kendi imkanlarıyla kilometrelerce yürüyerek sınır kapısına ulaşmışlar. Hepsi yorgun ve bitkin düşmüştü. O andan itibaren sınır kapısında taşkınlıklar olmaya başladı.”
– “SİZ TÜRK’SÜNÜZ, KORKMAZSINIZ BİZE YARDIM EDİN”
Güler, sınırda taşkınlık oluşunca Ukrayna polisinin kendilerinden yardım istediğine dikkati çekerek, “Ukrayna polisi bize ‘Siz Türk’sünüz, korkmazsınız, bize yardım edin. Güvenli koridor oluşturun ve araçlara yol açalım.’ dedi. Biz de otobüsteki arkadaşlarla otobüslerin geçeceği kadar bir koridor oluşturduk. Bu sayede belki de günlerce o kuyrukta izdihamda beklemekten kurtularak güvenli bölgeye ulaştık.” ifadelerini kullandı.
Güvenli bölgeye ulaşmalarının yaklaşık 60 saat sürdüğü bilgisini veren Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz yine şanslıyız. Gittiğimizde 3 gündür gümrükte bekleyenler vardı. Devletimizin organizasyonuyla hepsinden çok daha şanslı olduğumuzu gördük. Bizim şoför de 60 yaş altındaydı.
Ukraynalı yetkililer şoförümüzü sınırdan geçirmedi. Biz orada şoförsüz kaldık. Daha sonra Türk’ün kıvrak zekasıyla uygun ehliyet bulunarak otobüs içinden bir yolcu direksiyon başına geçti.
Gümrük bölgesinden Romanya içindeki güvenli bölgeye kadar otobüsü kullandı.”
Güler, Romanya’ya ulaştıklarında dinlenme fırsatı bulduklarını ifade ederek, “Daha sonra ulaşım firması şoför ayarladı ve kafileyi Bükreş-Bulgaristan üzerinden Türkiye’ye getirdi.
Biz Bükreş’te bir gece kalarak sonraki gün uçakla ülkeye dönüş yaptık.” diye konuştu.
İş insanı Güler, 60 saatlik otobüs yolculuğunun ardından rahatsızlandığını ve fizik tedaviye başladığını sözlerine ekledi.