UKRAYNA,RUSYA SAVAŞI VE YENİ DENGELER!

Ukrayna ile Rusya arasında, Savaş ya da Rusya’nın tabiri ile operasyon başlayalı yaklaşık iki buçuk ay oldu. İlk günlerde ortaya atılan fikirler, görüşler, yorumlar azalmaya başladı.

2 günde biter, Rusya,Ukrayna’nın tamamını ele geçirir diyenler ortalıkta görünmez oldu. Sis perdeleri dağıldıkça, zaman uzadıkça iki taraf hakkında fanatik söylem geliştirenler durumun hiç de göründüğü gibi olmadığını anladı.

Peki neydi Rusya ve Putin’i bu kadar büyük bir savaşın içine sokan sebep?  Rusya başına gelecekleri düşünemedi mi, ya da Rusya’yı bu savaşın içine çeken batı, özellikle ABD’nin gel gel lerimiydi, veya Putin’in çevresi mi kendisini yanılttı?

Avrupa ve ABD çerçevesinden bakarsak,
Neden ABD ve Avrupa göz göre göre geliyorum diyen savaşa engel olmadı, Ukrayna’yı NATO’ya almak isteyerek neden Rusya’nın kırmızı çizgilerini zorladılar?

Batı Ukrayna’yı, Rusya’yı tuzağa çekmek için yem mi yaptı?
Gücünü bile bile Ukrayna lideri seçilen komedyen neden Rusya’ya bu kadar kafa tuttu, güvendiği kimler vardı arkasında?

Soruları böyle çoğaltabiliriz.
Ama doğruları bulmak için doğru soruları sormak gerekiyor.
Ayrıca doğrulara ulaşabilmek için tarafların amaçlarını iyi analiz etmek lazım.

Şimdi tek tek konuları açmaya çalışalım.
Rusya’dan başlayalım;
Rusya’nın kırmızı çizgileri,
1.Ukrayna’nın NATO’ya alınması, sınırında NATO askeri ve karargahlarının bulunması.
2. Ukrayna’da Rusya karşıtı söylem ve siyasetin tırmandırılması.
3. Rus çoğunluğun yaşadığı bölgelerde Ukrayna baskısının olması.

Bunlar resmi ve siyasi söylemler. Rusya bu söylemleri dillendirirken diğer yandan da askeri gücünü Ukrayna sınırına yığarak önce Kırım’ı işgal ederek, göstermelik bir referandum ile Rusya’ya bağladı. Batıdan gelen tepkiler ciddi ve caydırıcı olmayınca,Donbass bölgesine gözü dikti, hatta batının özellikle Abd’nin bizi ilgilendirmez, asker göndermeyiz gibi iştah kabartan söylemleri sonrası Kiev ve Ukrayna’da iktidar değişikliğini düşünecek kadar ileriye gitti.

Operasyon başlayınca Ukrayna toprakları içinde ilerleme bayağı yavaş sürdü. Bu yavaş ilerleme zaafı mı yoksa taktik mi derseniz? Ben danışıklı dövüş derim.

ABD çerçevesinden bakarsak;
ABD her zaman olduğu gibi insan hakları Demokrasi söylemleri ile gündemi tutmaya çalışıp Rusya’yı işgalci pozisyonda hırpalama siyaseti geliştiriyor.

Ama gerçek amacı Rusya’yı işgalci gibi gösterip, güvenlik açısından Avrupa’ya daha çok silah satıp daha çok asker gönderip yerleşerek, Avrupa’dan aldığı koruma haracını arttırıp içinde bulunduğu krizden çıkma planlarının bir parçasını yapıyor.

Aslında konu, Rusya’nın da, ABD’nin de, İngiltere’nin de, AB’den ayrılması ile başlayan AB dağılma sürecinde Avrupa’dan pay kapma savaşı.
Belki de paylaşım çoktan yapıldı işgal planı tıkır tıkır işliyor. İşgalin önünde bence en büyük engel Fransa idi, o da aylarca süren sarı yelekliler ve ardından gelen pandemi süreci ile içine kapandı, seçimlerde ırkçı partiler kazansa idi AB dağılma süreci daha hızlı devam edebilirdi anlaşılan o ki süreç biraz rolantide devam edecek.

Peki bu kadar kriz, çalkantı savaş devam ederken uzun bacaklı İngilizler neden ortalarda pek görünmüyor??
Britanya konunun neresinde??
Bence konunun tamda ortasındalar.

ABD ve Rusya’nın sivrildiği gücü ele geçirmek için çıkışlar yaptığı yeni dünya düzeninde Çin’e rakip olacak tarafı belirleyip kendi işgal sömürü sisteminin zarar görmemesi için Rusya ve ABD’yi kapıştırıp kazanan tarafla yola devam etmek istiyorlar. Ama İngiltere için kazanan taraf süreçten, bayağı bir hasar alıp yorulup borçlanıp İngiltere plan ve desteklerine muhtaç hale gelecek şekilde çıkmalı ki İngiliz hakimiyeti devam edebilsin.

ABD veya Rusya’nın süreçten güçlü çıkması neyi değiştirecek diye sorarsanız, Rusya’nın kazanması halinde ekonomiden sanayiye, finanstan askeriyeye kadar çok şey değişecek bu kesin.

Siyonist, küreselci, masonik yapılar da İngiltere gibi sürecin galibini bekliyor.
Çin’in karşısına rakip yapacakları gücü yani denge de terazinin diğer kefesini bekliyorlar. Bu süreçte iki taraflı oynayarak iki taraf üzerinden de para kazanmaktan da geri kalmıyorlar.

Savaşın sebeplerinden biri de Hazarya konusudur. Lawrov’un son Yahudi açıklamaları bunu gün yüzüne vurmuştur.Bu konuyu ayrıca bir yazı olarak ileride gündeme alacağız.

Değişmeyen tek gerçek ise bilek güreşinin yapıldığı Ukrayna’da sivillerin göçü, mazlumların ezilmesi, tüm Dünya’da olduğu gibi.Avrupa bunu tam da göbeğinde yaşayarak gerçekler ile yüzleşmek zorunda kaldı.

Son olarak tüm bu denge oyunlarında sürpriz çıkış yapıp dengeleri değiştirebilecek bir oyuncu ise beklenen güne tüm hızı ile hazırlanıyor.
Tarih bizi çağırıyor,Dünya’nın vicdanı işbaşına geliyor bu sefer tarihi yazacak yüz yıllık planların belirleyicisi biz olacağız.
Yeni sürprizleri bekleyin.
RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ Olsun.