ULUSAL GÜVENLİK,BELUCİSTAN VE UYGUR

Okuduğunuz Yazı
ULUSAL GÜVENLİK,BELUCİSTAN VE UYGUR

İçerik

       Küçük büyük tüm ülkelerin  ulusal güvenlik ve istikballeri için belirledikleri hedefleri,attıkları adımları,kırmızı çizgileri vardır.Bu hedefler ve adımlar ulusal devlet politikalarıdır.Hükümetler idareciler değişsede bu politikalar asla değişmez.

   İşte tam da burada süper güç denilen bu günki sömürü devletlerin diger ülkelere müdahale etmesine sebep olan konulara değinmemiz gerekiyor.

Bazı ülkelerin ulusal devlet politikaları bu süper güç geçinen sömürü devletlerin çıkarları önündeki en büyük engeller olabiliyor.Engelleri aşmak için sömürgeci devletlerin entrikaları,ekonomik askeri ambargolar,askeri operasyonlar,siyasi algı oyunları devreye giriyor.

Emellerine ulaşmak için ülkeler içinde siyasi oluşumlar ,sivil toplum örgütü görüntüsünde istihbari ön izleme oluşumları ve amaçlarına hizmet edecek terör örgütleri kuracak kadar ileri gidebiliyorlar.Bu vasıtalar ile  idareciler üzerinde baskı kurarak kendi çıkarlarına engel olan o ülkelerin ulusal güvenlik planlarını değiştirmek istiyorlar,bunda da çoğunlukla başarı sağlıyorlar.Böyle olmasının sebepleri pek çok ama konumuz bu olmadığı için oraya girmiyoruz.

  Köklü, sistemleri oturmuş ülkelerde bunları başarmaları zor olsada yeni özgürlüklerini kazanmış sistemleri oturmamamış ülkelerde bunu beş on milyon dolar yüzelli ikiyüz kişi ile rahatça başarabiliyorlar.Çünki bu ülkeler kurulurken sistemleri bu işlemlere özellikle açık kapı bırakacak şekilde dizayn ediliyor.

Örnek verirsek Fransa nın Afrika da işgal ettiği ülkelerin merkez bankaları yoktur bu ülkelerin paraları Fransa da basılır gelirleri Fransa bankalarında tutulur yeraltı zenginlikler Fransız şirketleri tarafından çıkarılır,bu örneklere ingiliz abd italyan ispanyol örnekleri ile çoğaltabiliriz.

Bu girişten sonra asıl komumuz olan ülkemize dönebiliriz.Osmanlı yıkıldıktan sonraki süreçte bize de bunlar gibi yüzlerce çorap örüldü.Ekonomik siyasi buhranlar, ambargo ,iç kaos,terör gibi tehditlerin nerdeyse tümü yaşandı,milletimizin feraseti köklerimizden gelen devleti ebed düsturu ecdadın tehlikeleri görerek vaktinde attığı adımlar yaptığı anlaşmalar anlaşmalara konan şerhler tehdit görülen yerlere yerleştirilen kabileler ve nufus kaydırmaları askeri yıgınaklar gibi.

  Bu günlerde sıkça gündemimizde olan başta ortadoğu ve Balkanlardaki Osmanlı siyasetini incelersek konuyu çok daha iyi anlayabiliriz.Osmanlı bu iki bölgeye çok önem vermiş dünya ticaretinin istikrar ve barışının bu iki bölgededeki huzurla sağlanacagını çok iyi tahlil etmiştir,zaten Osmanlı dan sonra bu iki bölge huzur bulmamış kan ve gözyaşı dinmemiştir.

Dünya genelinde yaygın düşünce, ortadoğuya hakim olan dünyaya hakim olur tezidir.Bu yüzden bu iki bölgede savaşlar hiç bitmemiş haritalar hep değişmiştir. Bu iki bölgeye hakim olan ecdad güven ve huzuru temin ederek 600 sene dünyaya hükmetmiştir.

Verilen 100 yıllık aradan sonra dondurulan kardeşlik bağları tekrar başlamış kuruyan kardeşlik kollarına tekrar can suyu verilmiştir.Irak ve Suriye de son yıllarda attığımız adımlar sayesinde emperyal küresel güçlerin döktüğü kan ve gözyaşı bir nebzede olsa dindirilmiştir.Bu bölgeler biraz olsun durulmuşken kuresel güçler boş durmamış gözlerini iki yeni bölgeye dikmiş durumda.Önümüzdeki günler ve aylarda bu iki bölgeyi çok konuşacak gibiyiz ,bu iki bölge Belucistan ve Uygur özerk bölgesi.

İki bölge de bulundugu konum olarak oldukça stratejik bölgedeler,tam da asya ile ortadoguyu baglayan köprü gibiler,enerji yolları ipek yolu güzergahında olmaları güç savaşlarının yaşanmasına sebep olmakta.

Belucistan Pakistan ın en büyük eyaleti İran Hindistan ittifakı destekli şiiler ile Pakistan Çin destekli sünniler arasında süren anlaşmazlıklar yüzünden bölge ne yazikki gelişmemiş, sınır coğrafyasındaki Hindistan İran Çin çekişmeleri, Umman denizine kıyısı olması yüzündende ABD İngiltere bilek güreşine sahne olmuştur.

İran ın bölgeye yakın kısmında yaşayan Azeri asıllı Türklerin olması konuyu dahada hassas hale getirmiştir.

Uygur bölgesine gelince Belucistan gibi karmaşık bir nufusa sahip olmasada konumu olarak  Çin baskısı altında yıllarca zulum görmelerinden dolayı başta ABD olmak üzere istismar edilmek istenmektedirler,ABD sürgündeki Uygurlardan ABD de geçici hükümet konseyi kurmak istemiş ama ferasetli Uygur idarecileri niyetlerinin hayır olmadığını Çin üzerde baskı kurabilmek için kullanılmak istendiklerini anlamış ve oyunlara alet olmamıştır,ne yazikki bazı kukla isimlerlede olsa ABD geçici konseyi kurmuş faal olmasada ismen hala devam etmektedir.

Son günlerde ABD özel kuvvetlerinin Uygur bölgesinde askeri kamplar kurmak istemesi o.dogudan ve Afganistan dan getirecekleri işid li terörüstleri bu bölgelerde egitmek istedikleri gündeme düşünce konseye yeşil ışık yakmayan yöneticilerin ne kadar haklı oldukları bir kez daha anlaşılmıştır.

  Yeni kurulacak ipek yolunda ABD, Çin projeleri arasında kıyasıya süren savaş pek çok ülkede olduğu gibi bu iki bölgedede  hızla körüklenmektedir.Fatura ne yazikki gene masum sivillere kesilmek istenmektedir.

Tüm mazlum coğrafyalarda oldugu gibi ülkemiz bu bölgelerdede savaşsız kansız çözümler üretilmesi için canla başla mücadele etmektedir .Gerek siyasi,ekonomik gerek askeri destek vermekten asla çekinmemektedir.

Suriye de Irak ta özellikle Afrin ve İdlib te atılan adımlar yapılan askeri operasyonlar Afganistan dan başlayarak Pakistan İran Irak Suriye Kıbrıs üzerinden kurulmak istenen ateş terör yolunun hayat bulmaması içindir.

Suriye de ne işimiz var diyenlere tekrar söyleyelim biz orda olmazsak bu anlattıgımız terör yolu üzerindeki tüm halklar ki çoğunluğu müslüman türk halklar sonu bizide yakacak kan gözyaşı ve ateş ile mücadele etmek zorunda kalacak.Genlerimizde olan mazluma kalkan zalime yumruk olma hasleti tüm küresel sömürgeciler tarafından hedef olmamıza sebep olmakta.

Abd nin terör yolu Afrin İdlib Lazkiye üzerinden tıkandı Akdenize inmesi engellendi ama Abd nin Suriye Irak ta kalma ısrarı Afganistan dan başlayarak Akdeniz e uzanan yoldaki tüm ülkelerde terör yapılanmalarına destek vereceği tezini güçlendirmekte.Benim ipek yolum olmazsa sizin ipek yolunuzada yol vermem siyasetidir .Akdeniz de tespit edilen  zengin hidrokarbon yataklarıda konunun başka bir yönü elbet.

Biz millet olarak asla zulme sömürüye rıza göstermedik İla’ı Kelimetullah yolundan asla dönmedik kızıl elma hedeflerimizden asla vazgeçmedik sefer bizden zafer ALLAH cc den dir.

           RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
100%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ramazan AKIN