Vatana ihanet “onaylandı” tahliye edin!
Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği baz alınarak “tahliye edilmesi”ni benim kadar bu ülkenin yerli ve milli hiç bir ferdinin kabul edeceğine inanmıyorum.
Kamu vicdanı denen müesses yaptırımın bundan duyacağı rahatsızlığı meclisin dikkate almamasını hiç düşünemiyorum.
“Tescilli” kimliği ile o çatı altında hala kimin temsiliyetine memur hakkı olabilir?
Bu hakkın mecliste yeri var mıdır?
Teröristin, vatan hainlerinin temsiliyet hakkı olabilir mi?
O halde yargı gerçeğimizde sessiz ve derinden bir darbe mi yapılmıştır?
Hukuk ve adalet kavramına olan itimadın azalacağı hesap edilmemiş midir?
Yani şu o zaman.
Milletvekili zırhı ile vatan hainliği yap ve yaptığın yanına kâr kalsın!
Milletvekilliği anayasal bir haktır, doğal olarak bu anayasal hak anayasadan da üstün kılınsın öyle mi?
Berberoğlu gibi aktörlerin cezaevinde olduğunu biliyoruz. İtirafçı olan ne kadar hain varsa onlara da “üstün hizmet” madalyası mı takılacak?
Her ne olursa olsun kritik bir süreç içindeki durumumuz gözönüne alınarak bu tahliyenin durdurulması “acil kod” ile zarurettir!
Hukukun üstünlüğünün milletvekilliği üstünlüğüyle karşılaştırılması açıkçası anayasal bir suçtur!
MİT tırları ihanetine katılanların zincirleme tahliye ve takipsizliklerinden edindiğim izlenim şu; ya Berberoğlu’nun tahliyesiyle Coni’den çok şey aldık ya da başka bir kumpas içindeyiz.
Vatana ihanetin “dokunulmazlığı “olmaz!
Son söz.
İhanetin “bir numarası” kim?
Bunlar piyon muydu?
Binnur Günay