“YALAN SÖYLEYEN TARİH” SEÇMELİ DERS
Tarih derslerine dair MEB’nın yeni düzenlemesi bir anda gündeme oturdu.
Şüphesiz bu değişim milli eğitim camiası olduğu kadar yazar-çizer ve akademisyenler arasında tepkiyle karşılandı.
Olayı daha reel ve geniş boyutlu görmek lazım.
Türk Tarihi genç nesillerden uzaklaştırılıyor ve bunun seçmeli olması tamamen geçmişle olan ünsiyeti de bitirecek tezi üzerinden değerlendirmek ne kadar eksikse, resmi tarih gerçeğinin bugüne kadar ki tahribata uğrattığı tezi üzerinden de tahlil etmekte fayda olacaktır kanaatindeyim.
İnkılap tarihinin zorunlu dersler kapsamında görülmesini Kemalist tarih öğretisinin öncellenmesi olarak algılanmasını da bir o kadar yanlış olarak görüyorum.
İnkılap tarihinin de gerçek bilgilerle güncellenmesinin yeri ve zamanı geleceğine olan inancım tam.
Dilde, fikirde ve tarihte birlik aynı zamanda bir ülkü manifestosudur.
Milli eğitim meselemiz aynı zamanda bu ülkenin “beka” meseleleri içinde görülmelidir.
Konuyu eğitim bürokrasisi ya da bakanlık tasarrufu olarak milli tarih bilincinin linç edilmesi tezine de katılmıyorum.
Zira Başkanımızın işaret ettigi 2023 vizyonu, misyonunun daha yerleşik ve bir o kadar stratejik hamleler zincirinin bir parçası olduğunu gözden uzak tutmamamız gerektiğini bize söylüyor.
Geçmiş dönemin enkazlarının vakti zamanı gelince birer birer sistemden atılması stratejik planlamaları da zaruri kılıyor.
Bugüne kadar resmi tarih tezi ve tezleri söylemleri üzerinden yetişmedi mi bunca nesil?
Türk-İslam Tarihinin yeniden yazılması ve bu çerçevede nesillerin yetiştirilmesinin de zarureti ve beka vurgusuna muhataplığı unutulmuş olamaz .
Bir şeyler elbetteki değişmeli.
Osmanlı gerçeğinin içini boşaltan sığ anlatımların yerine, çağa uygun ve gerçek bilgiler ışığında konunun uzmanları tarafından yeniden yazılmadığını düşünmek saflık olur.
Bu ülkenin bütün kodları aslına uygun olarak yeniden değil aslı üzerinden gerçek yüzüyle bu ülkenin insanlarına anlatılmak ve öğretilmek zorundadır.
Bu hamleyi bir sonraki hamlelerin, 2023 Türkiye’sinin bir Osmanlı bakiyesinin devamı olarak görmeye hazırlanma safhası olarak telakki ediyorum.
Devletimizi bütün kodları ile aslına döndürmek ve eskimeyecek olanı yerli ve milli damar üzerinden güncellememizin zamanı gelmiştir ve kendinden emin adımlar olarak görülmelidir.
Bu gelişmeyi parlamenter sistemin bütün reddiyelerini yeni tarih bilinci üzerinden söküp atma hamlesi olarak özetle gördüğümü ifade edeyim.