YALANLAR VE GERÇEKLER
Halk Oylaması Süreci’ne sayılı günler kala!
Yeni Anayasa paketi ve maddelerle ilgili yalan haberler,spekülatif yorumlar bitmek bilmiyor.Doğal olarak da saha da gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda asparagas haberler nedeniyle enteresan sorularla karşılaşıyoruz.
Bu nedenle Anayasa’yla ilgili temel kavramlara kısaca gözatma ihtiyacı duyduk.
ANAYASA:Devletin temel kurumlarını, organlarını,ana erklerini yani devletin hukuki statüsünü belirleyen;devlet-vatandaş ilişkilerinin dayanacağı temel ilkelerin ne olduğunu gösteren; yönetilenlerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen ve devletin saldırı ve ihlallerine karşı güvenceler ve korunma sağlayan hukuki kurallar bütünüdür.
Anayasalar hem hukuki hem de siyasal boyut ve içeriği olan belgelerdir.
Hukuk normları hiyerarşisinde en üst kademede yer alan Anayasa, en soyut,en genel ve en güçlü hukuk kuralları içeren yazılı belgelerdir.İlk defa yazılı hukuk kurallarını derece,kuvvet ve bağlayıcılığına göre ast-üst ilişkisi çerçevesinde piramitsel bir şekilde sıralamaya tabi tutan KELSEN’e göre,bir ülkedeki ‘mevzuat’ olarak da adlandırılan kanun,uluslararası antlaşmalar,tüzük,yönetmelik gibi tüm cari hukuk kurallarının meşruiyeti, hiyerarşinin en üstünde yer alan Anayasa’ya uygunlukları ile sağlanır.Bu çerçevede; hukuk devletinde en üstün,bağlayıcı,diğer normların kendisine aykırı olamayacağı ve geçemeyeceği hukuki norm anayasal kurallardır.
Buradan anladığımız, halkın iradesiyle EVET denilen 18 maddenin değiştirilemeyeceği ve Anayasa paketinde madde madde neler yazıldıysa,kelimesi kelimesine kabul edilecek olanlar da onlardır.Taraflı tarafsız her cenahtan gelen yorumlara kulak versek de bu gerçek değişmeyecektir.
Anayasa’nın genel tanımına kısaca baktıktan sonra temel kavramlara da başlıklar halinde bakmaya devam edelim.
Siyaset belgesi olarak ANAYASA’yı, Yazılı/Yazısız ANAYASA, Maddi(şekli)ANAYASA, Yumuşak-Sert ANAYASA,Kazuistik-Çerçeve ANAYASA,gibi detaylı inceleyebiliriz.
Osmanlı-Türk Anayasa tarihçesinde, 1876,1921,1924,1961 ve 1982 Anayasaları; Osmanlı-Türk siyasal tarihindeki önemli kırılma ve dönüm noktalarından sonra ortaya çıkmıştır.
Şimdi gelelim YENİ ANAYASA ile ilgili en ironik iddiaya!!!!!
Tek adam iddiasıyla başlatılan algılar artık ütopik düzeye geldi.
Burada bu nedenle Devlet ve Hükümet sistemlerine kısaca değinmek gerekir.
Hükümet Sistemleri ile Devlet (yönetim) şekilleri birbirine karıştırılmamalıdır.
– Devlet şekilleri de yapısına göre; Üniter ve Federal Devlet,
– Egemenliğin kaynağına göre; Cumhuriyet, Monarşi ya da Meşruti Monarşi şekillerindedir.
– Hükümet Sistemleri ise; Parlamenter Sistem, Yarı başkanlık ya da Başkanlık sistemleridir.
Bu kadar tanım yeter düşüncesiyle ‘YENİ ANAYASA’ teklifi maddelerine bakarsak uygulamaya geçirilmek istenen sistemin ne olduğunu çok net olarak görürüz.
Gerek sosyal medyadaki malum çevrelerce gerekse değişikliğe, yükselişe ve yeniliklere sürekli itiraz eden çevrelerce ortaya atılan bilgi ve yorumların ne derece kirlilik içerdiğinden rahatlıkla söz edebiliriz. Oysa ki, hazırlanan teklifte maddeler gerekçeleri ile açıklanmışken, sahada konuşulan kişilerden gelen yorumlardan anladığımız kadarıyla ne kadar büyük ve hayal ürünü söylemlerin halkın kulağına fısıldandığını ve ülke yararına olacak herşeyde olduğu gibi burada da kirli ellerin milletimizin aklıyla nasıl da oynamaya kalktığını görebiliriz.
Her zaman her şeyde olduğu gibi bu süreçte de görüyoruz ki…Ülkemizin içişlerine karışmayı kendi çıkarları uğruna görev edinmiş odaklar son yıllarda çokça kullandıkları metod olan algı yönetimiyle yine devrede, yani algı yönetiminin etkisini her alanda iliklerimize kadar hissediyoruz; ancak biliyor ve inanıyoruz ki…Bu Millet!
KENDİ İRADESİNE uzanmaya kalkan elleri de kırar ve bu oyunu da bozar…Bundan yana hiç tereddütümüz yok Yüce Allah’ın izniyle…
Halkın kararına sunulan YENİANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ ise;
Değişen sosyo-ekonomik,siyasi ve kültürel şartlar gereği Dünya’nın gelişme hızına ayak uyduracak, Türk milletinin derin devlet geleneğine uygun bir Hükümet Sistemi’dir.
Çok partili demokratik siyasi hayatımızda Parlementer Hükümet Sistemi nedeniyle, 15 yıllık Ak Parti dönemi hariç,her 1,5 yıla bir hükümet düşmektedir. Bu durum ise, siyasi istikrarsızlığa ve ekonomik krizlere neden olmakta, ekonomik krizler güvenlik sorunlarını tetiklemekte,güvenlik sorunları VESAYET KURUMLARINI güçlendirmekte, VESAYETÇİ ANLAYIŞ belli aralıklarla DARBELERE!!!!! yol açmakta, demokrasimizi zayıflatmaktadır. İç sorunlara muhatap olan ülkemiz, dış politikada da bu sebeplerle alan daralmasına maruz kalmaktadır.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’n de ise;
– KOALİSYON İHTİMALİ YOKTUR. İSTİKRAR VARDIR.İstikrar ise; kalkınmanın, büyümenin ve refahın temelidir.
Klavye başında,köşelerinde ya da TV’lerde kahramanlık söylevleri yapanların algı ve kelime oyunlarıyla kafaları karıştırdıkları gibi değil,
Olağan yasama süreciyle değiştirilemeyen, değiştirilmesi için diğer yasalara göre daha nitelikli çoğunluk ve HALK OYLAMASI öngören ANAYASA’nın hazırlanmış olan maddelerinin sonradan istenildiği gibi değiştirilmesi mümkün müdür? Cevap ise sorunun kendisinde açık olarak verilmiştir.
Bu gerçek dışı iddialar gerçekten bizlerin yani milletin aklının küçümsenmesidir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ, Milleti ve ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Üniter yapımızı koruyarak,dünyadaki uygulamaları,çok köklü devlet geleneği olan ülkemizin müktesebatını dikkate alarak formüle edilen ve mecliste yasalaşan ‘CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’ni milletimiz uygun bulursa ‘EVET’demek suretiyle onaylayacak ve düalist yapıya yani çift başlılığa son verecektir.
PADİŞAHLIK geliyor masallarına değinmek içimizden gelmese de,
Devlet Başkanlığı makamının soya bağlı olarak veraset yoluyla yani irsen ya da hanedan içinden seçilerek el değiştirdiği devlet şeklinde ise;ülkeyi seçimle değil, veraset yoluyla iş başına gelmiş tek bir kişi (monark,hükümdar,prens,kral)yönetir.Gücün ve yetkinin sahibi hükümdardır. Hükümdar herhangi bir organla yetki paylaşımında bulunmaz ve yetkilerini sınırlayacak bir ANAYASA da yoktur.Meşruti monarşi’de de durum aynıdır.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’n de: Bizi temsil eden MECLİSİ de CUMHURBAŞKANIMIZI da MİLLET olarak BİZ SEÇMEKTEYİZ!
Bu ve bunun gibi yalan ve masallarla milletin kafasını karıştırmaya kalkanlara da biz soralım:
SİZ HİÇ HALKIN OYLARIYLA SEÇİLMİŞ BİR PADİŞAH GÖRDÜNÜZ MÜ!
1982 Anayasası’n da tepeden tırnağa yetkilerle donatılmış,sorumlu olmayan ve yargılanamayan bir Cumhurbaşkanı modeli yerine, yetkileri YENİ ANAYASA’yla net bir şekilde çizilmiş, SORUMLU bir cumhurbaşkanı modeline geçerek, MİLLİ İRADE’nin tam anlamıyla mührünü vurduğu bir sisteme geçmekteyiz.
İSTEMEZÜK cephesinin neden sürekli itiraz eden tarafta olduğunu millet olarak çok iyi biliyoruz.
Bizler neden EVET dediğimizi de çok net biliyoruz!
Sizler de ASPARAGAS’ı bırakın da gerçeklerle çıkın milletimizin karşısına….Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ‘YALANIN PANZEHİRİ GERÇEKTİR’ düşüncesiyle sadece gerçekleri anlatarak, bilgilendirme yapmaya devam edeceğiz. Argümanlarımız masallar değil,gerçeklerdir.
Biliyor ve inanıyoruz ki…
Sağ duyusu, inancı ve bilgisiyle hareket eden bu MİLLET!
Her zaman yaptığı gibi oyunları bozmaya devam edecek ve 16 Nisan’da şer odaklarına gereken dersi verecektir.
Bizler tarih yazarken sizler masallar!!!! anlatmaya devam edersiniz….
Kaynak:Anayasa Hukuku (Prof.Dr.Ahmet Nohutçu)
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı)