YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR
Bundan tam 7 yıl önce BÖLGE POSTASI’nda
kaleme alıp, yaklaşmakta olan FETÖ tehlikesine dikkat çektiğim yazımın son satırları şöyleydi:
” Önümüzdeki aylarda ülkemizin ciddi tehditlere maruz kalacağını şimdiden
görüp önlem almak lazım. Yırtılan kozadan zarif kelebek değil, kalleş bir
akrep çıkıyor. Bu kozaların, Kamu kuruluşlarının her noktasında kabuklarını kırıp devleti zehirlemek için, Pensilnavanya’dan gelecek kısacık bir mesaj bekledikleri unutulmamalı.
15 Temmuzdan sadece 1,5 ay önce yayımlanan bu yazıda anlatılan tehlikenin nasıl haklı olduğunu acı
bir tecrübeyle milletçe yaşadık.
İşte şimdi 7 yıl sonra aynı endişeyi tekrar hissedip yaklaşmakta olan büyük tehlikeye yani 14 Mayıs seçimlerine dikkat çekmeyi bir gazetecilik değil,
vatandaşlık borcu olarak görüyorum.
Bazılarının haydi canım altı üstü bir seçim,15 Temmuz’la nasıl karşılaştırma yapılabilir ki gibi itirazlarını duyar gibiyim.Tıpkı 7 yıl önce olduğu gibi başrolünde yine FETÖ’nün olduğu uluslararası bir konsorsiyumun ülkenin
tüm kazanımlarını yıkmak için yerli işbirlikçilerle birlikte yürüttüğü bu çalışmanın amacı 15 Temmuz’la aynı: ”Millete darbe”
Hiç rahat bırakmayacaklar bu ülkeyi. Eski Türkiye özlemi kör etmiş gözlerini, acımasızca saldırıyorlar 7 koldan. Sadece dış güçlerin komplolarıyla değil,
işbirlikçilerin ihanetiyle eş zamanlı sürdürülen bir savaş sanki yaşadıklarımız.
Çok denklemli, çok katılımlı sinsi, kirli bir organizasyon… FETÖ’nün koordinatörlüğünde Millet İttifakınca
yürütülen seçim çalışmalarını dehşete kapılmadan izlemek mümkün mü sizce?
Sağcı,solcu şucu bucu olmaya gerek yok.
Aynı bayrak altında yaşamayı taahhüt etmiş kader birliği yapan bir milletin ferdi olarak ülkeyi dolu dizgin kaos ve yıkım sürecine götüreceklerini yüzleri
kızarmadan bangır bangır bağıran Millet İttifakının bileşenlerinin, FETÖ’nün tetikçilerinin,PKK’nın ele başlarınının söylediklerini dinlerken, izlerken,
okurken hiç yüreğinizin sıkışıp göğsünüze taş gibi bir acının oturduğu hissini yaşamıyor musunuz ?
Amerika’nın kirli ve kanlı postallarını, CIA’nın ölüm kokan eldivenlerinikuşanmış FETÖ’cülerin devletin her kılcalına hastalıklarını bulaştırmak için
ağızlarından salyalar akarak 14 Mayıs’ta Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakını devirmek için neler çevirdiğini anlamak için kahin olmaya gerek yok?
Ülkenin en yüksek makamına talip olan bir
Cumhurbaşkanı adayının ; ”Almanya şansölyesi
Olaf Scholz gibi olmak onurdur” demesini hangi akıl
tutulmasıyla açıklayabilirsiniz?
Milletin gözbebeği İHA’lara SİHA’lara dokunmayı seçim vaadi olarak sunan bir ittifakın milliliği sorgulanmamalı mı?
Her açıklaması skandal, her vaadi yıkım, her projesi milleti boyunduruk altına sokup kaos çıkarmayı açıkça dillendiren bir ittifaka dur demek vatandaşlık
borcu değil mi?
Adam, Rusya ile ilişkileri bozacağını Amerikalı efendilerinden aferin bekleyen bir sömürge valisi ruhuyla açık açık dillendirmekten utanmıyor.
Ülke çıkarları falan umurunda değil.
Adını açık açık koyalım. Kimse kimseyi
kandırmasın. Amerikan’nın ve CIA’nın
koordinasyonunda, 15 Temmuzda başaramadıkları darbeyi, çıkaramadıkları kaosu sandık üzerinden tekrar denemeyi amaçlayan 15 Temmuz’un rövanşıdır bize yaşatmak istedikleri.
Demokrasinin olmadığını, diktatörlükle
yönetildiklerini yırtınan her yaştan ve her meslek grubundan müptezellerin ipe sapa gelmez hezeyanlarını görünce, hangi gelişmiş demokrasi buna katlanabilir ve bu eylemleri, söylemleri cezasız
bırakır sorusunu sormak hepimizin görevi olmalı.
Neokolonyalist efendilerinin ruhlarına ve fikirlerine bağladığı zincirlerle her emirlerini yerine getirmeyi aydın olmanın gereği gören, siyasetçi,sanatçı,
gazeteci, edebiyatçı görünümlü zombilerin tüm kazanımlarımızı hoyratça yıkmasına dur demek gerek mezmi?
Kendileri pişirip kendileri yemeye başlamışlar bile.Zira yaptıkları anketlerde % 60 ile bitirmişler bu işi.
Milletin sandıklarda yapacağı tercih, YSK dan onaylı seçim sonucunu kabul etmeyeceklerini şimdiden dillendiren hasta bir güruh var karşımızda.
Çünkü Amerikalı ağabeyleri öyle istiyor, milletin kendilerine geçit vermeyeceğini çok iyi bildikleri için sokakları kaosa bulamak için hazır kıtalar emir bekliyor ama, devletin gücünü hafife alanlara
verilecek dersimiz çok.
Pensilvanya’dan gelecek talimatla Ülkeyi ve devleti geri dönülemez yıkımlara sürüklemeye hazır bekleyen “KHK ile görevden uzaklaştırılan 4500 e
yakın FETÖ’ cü Hakim ve Savcıyı tekrar göreve iade etmek” ilk icraatımız olacak diyen bir Cumhurbaşkanı adayının olduğu bir Türkiye gerçeği duruyor karşımızda.
PKK’lılardan bahsetmiyorum bile.
21 yıldır küvezde bakılan bir bebek gibi üzerine titrediğimiz kazanımlarımızın bir çırpıda yıkılmasına asla izin vermeyeceğiz.
Televizyonlarda, gazete köşelerinde, sosyal medya platformlarında ahkam kesen, kerameti kendinden
menkul algı operatörlerine inat, millet olmanın bilinciyle, canı pahasına devletini korumayı bilen,geleceğine pranga vurmak isteyenlere geçit vermeyen milyonlar bu kirli oyunu bozacak hiç
şüpheniz olmasın.
Eski Türkiye’nin her meslek grubuna mensup kaşarları hala millete yön verebileceğine inanıyor…Efendi köle ilişkisi misali. Ülke bunların,
millet köleleri.Yalan ve algılarla karıştırıyorlar zihinleri.
Ciklet kağıdında yazan mani ayarında yazı yazanları şair…
Erdoğan’a hakaret eden ağzı bozukları köşe yazarı…
ilkokul müsamerelerinde sahne alan çocuklardan bir tık yukarıda ses kapasitesi olanları şarkıcı…
Bel altı argo esprileri yöresel şivelerle sergileyenleri komedyen…
Dünyanın en büyük, en itibarlı, köprü, hastane, kentsel dönüşüm, hava limanı projelerini durdurmayı asli görev edinenleri mimar…
15 Temmuz’da milletin canını alan kanını döken FETÖ teröristlerine umut olup,
Asker, polis, kadın, çocuk kundaktaki bebek demeden on binlerce insanımızın katili, bomba koyan, hendek kazan terör örgütü mensuplarına ” arkadaşlar” diye hitap edenleri siyasetçi…
Diye kabul ettiren Eski Türkiye’nin çapsız algı operatörlerine, jakoben, karanlık muhafızlarına, değiştirilemez şablonlarına, dayatmalarına, demokrasi sosuna batırılmış ihanet şekerlerine
tahammülü yok artık bu milletin.
15 Temmuz gecesi milyonların akın akın meydanlara yürüyüp, canı pahasına FETÖ’cü darbecileri durdurabileceğini kimse tahmin etmiyordu değil mi?
O gece Zaman gazetesi eski yazarı Kerim Balcı mikrofonlara: “Bizim halkımız bırakın G3 kurşununa karşı durmayı, yerde yatmayı bile bilmez” diyordu.
Yani 15 Temmuz öncesi ne planlamış ne
yaşamışlarsa, 14 Mayıs’ta millet, aynı akıbeti bunlara bir kez daha yaşatacaktır.
“Altı üstü bir seçim, ne bu hamaset, 15 Temmuz hikayeleri, eğer kazanırlarsa baktık beğenmiyoruz, Millet İttifakını da 5 sene sonra değiştiririz”
diyenlerin samimiyetine inanmayın.
Şuyuu vukuundan beter dedikleri şey tam da bu olsa gerek.Amerika asla bir daha bu millete ayağa kalkma fırsatı vermez bilesiniz.Geçin bu demokrasi, sandık, tercih mavallarını.Tarihimizin hiçbir döneminde maruz kalmadığımız
kadar tehlikeli bir uçurumun önündeyiz.
14 Mayıs’ta, ya milletçe duruşumuzu gösterip bu kirli projeye dur diyeceğiz ya da bir daha ayağa kalkma ihtimali olmayan bir kaos projesinin figüranları
olacağız.
14 Mayıs sabahı siyasi kırgınlıkları, ayırımları bir kenara koyup millet olarak bu kirli projenin temsilcilerine dur deyip, geleceğimizi teminat alma
görevi hepimizin.
“Go home yankee” kuşağına güzellemeler yapan bir zümrenin, “Please come yankee” noktasına evrilmesini iyi okumalıyız milletçe.
15 Mayıs sabahı tüm kirli planların milletin iradesiyle nasıl da bozulup, sandıkta da bir 15 Temmuz destanı yazılacağını tüm dünyaya
göstereceğiz.
Erdoğan ve Cumhur ittifakıyla yürüyeceğimiz Türkiye Yüzyılının yolcuları olarak zaferimiz kutlu
olsun.
Tahsin YILDIZ
