Yavru köpek istismarı
Sakarya’da yavru bir köpeğin başına gelenler seçimleri bile geri plana attı. Olayın bir işkence mi, yoksa kaza mı olduğu araştırılıyor. Son gelen bilgiler yavru köpeği bir iş makinasının o hale getirdiği yönünde. İki gündür sosyal medya üzerinden yayılan “işkence” ve “vahşet” iddiaları ise asılsız ve kurgu çıktı.
Yine de gösterilen duyarlılık, dökülen gözyaşları takdire şayan. Bu denli hassas insanî bir meseleyi dahi muhalefetin fırsatçılık yaparak seçim malzemesi ve siyasi rekabetin parçası haline getirmesi ise aslında ne denli art niyetli olduklarını gösteriyor. Kuvvetle muhtemel bir kaza sonucu o hale gelen köpeği, “Suriyeli çocukların kestiğine” ilişkin yalan haber ve görüntülerin sosyal medyada dolaşıma sokulmasının ardından CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, büyük bir sivri zekâlılık örneği göstererek “Bu vahşetten” Erdoğan ve AK Parti’yi sorumlu tuttu.
Sadece Muharrem İnce değil elbette; siyaset ve sanat dünyasından onlarca isim; gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, sinemacısı, futbolcusu, dizi oyuncusu, pek çok ünlü isim sosyal medya hesaplarından yavru köpekle ilgili duyarlılık taslarken, Suriyeli yavruları ise hedef tahtasına oturttular. Üstelik kurgulandığı anlaşılan bir yavru köpek haberi ve sosyal medyada yayılan sahte bir görüntü üzerinden bunu yaptılar!
Neredeyse her şeyi Erdoğan’a bağlayan muhalefetin samimi olduğu tek bir alan ve konu kalmadı. Her alanı yalanla kirlettiler. Sahtekârlıkla, düzenbazlıkla, yalan ve yanlışla kendi kendilerini tükettiler. İnsana, nebata, hayvanata ve hayata dair söyledikleri hiçbir şey artık inandırıcı ve doğru gelmiyor. Sabahtan akşama yavru köpek olayında olduğu gibi yalan haber ve sahte görüntüler üzerinden duyarlılık kasıp, vicdan satıyorlar.
Hele bir de bu muhalefetin peşine takılarak “adalet”, “özgürlük”, “demokrasi” gibi kavramları dilinden hiç düşürmeyenler yok mu? İşte onlar peşlerine takıldıkları bu insanlar sayesinde adalet, özgürlük ve demokrasi kıstaslarını iyiden iyiye kirletip yitirdiler.
“Seçimi kazanırsam Esed’le görüşeceğim” diyen başta CHP adayı olmak üzere muhalefetin bütün adayları, aynı zamanda “Suriyelileri de gönderirim” diyerek de seçim vaadinde bulunuyorlar. Esed’le görüşmeye sabırsızlanıyorlar fakat Suriyeli sığınmacıları göndermek için heyecan duyuyorlar? Bu ne yaman çelişki? Esed, iç savaşın patlak verdiği günden beri korkunç cinayetler işledi. Esedçiler, binlerce insanı hunharca boğazladı. Bu nasıl bir duygu ve vicdan ki bir yandan yavru köpek sebebiyle Suriyeli yavruları Esed’e teslim etmeyi istiyor, diğer yandan da insanım diye ortalarda dolaşabiliyorlar?
İyice aşikâr oldu ki Türkiye’deki muhalefet yabancı düşmanlığı yapıyor. Nazilerden kalan, bu sıralar Avrupa’da hayaleti dolaşan yabancı düşmanlığını bizde de CHP ve onu destekleyen “seçkin ve seçkinci” zümre tarafından yapıyor. Her fırsatta Erdoğan’a ve hükümete çamur atıyorlar. Bu hadsizliğin de artık bir sonu olmalı. 24 Haziran’da millet bu zihniyete hak ettiği dersi verecektir.