Yeni bir hareketlilik mi var?
CHP ve İYİ Parti’nin önde gelen iki isminin Ankara Hilton’da IMF yetkilileriyle gizli görüşme gerçekleştirmesi; yine CHP, HDP ve Saadet Partisi’nden bazı isimlerin Almanya’da FETÖ ve PKK ile ortak “yeni bir sözleşme” temalı toplantı yapması; erken seçim senaryolarının sürekli gündemde tutulmak istenmesi muhalefetin yeni bir siyasi komplo arayışı içinde olduğuna yoruldu.
Evet, FETÖ ve PKK’nın 2023 seçimlerine kadar sabretmeleri çok zor. Zira, böyle giderse 2023’e kadar FETÖ ve PKK’nın tasfiye edilmedik unsuru kalmayacak. Bu açıdan FETÖ, PKK ve HDP’nin kaos çıkarma, ülkeyi erken seçime götürme hevesleri sır değil.
Ne var ki 2023’te işler beklentilerinin aksine, tam ters yönde gelişebilir. Ekonomide ve dış politikada işler yolunda gittikçe hiçbir gücün sandık hesabı tutmaz, Erdoğan’ı sandıkta devirme hayalleri suya düşebilir. Nitekim Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti heyecanı daha yola çıkmadan söndü.
Bu açıdan 2023’e kalmadan, ülkeyi kaosa sürükleyerek, yeni durumlar, oldu-bittiler yaratarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulmayı deneyeceklerinden şüphe yok. Muhalefetin tüm manevraları biraz bu çerçevede vuku buluyor. Bugün güçleri yetse Erdoğan’dan kurtulmak için duraksamaksızın harekete geçerlerdi.
ABD’nin Türkiye’yi Suriye’de ısrarla oyalaması, zaman kazanma çabası biraz da el altından yürüttükleri bu operasyonlarla bağlantılı. ABD’nin Suriye planı Erdoğan’a takılmış durumda. 2023’e kadar iktidarda olan Erdoğan, ABD’nin mevcut “PKK devleti” planını mezara gömer.
İşte bu yüzden ABD, FETÖ ve PKK’sından, CHP, HDP ve İYİ Parti’sine kadar bütün muhalefeti harekete geçirerek, Türkiye içindeki nüfuzunu kullanarak Erdoğan’dan kurtulmaya çalışacak. Çünkü Suriye’de ABD planı tıkanmış durumda. Bu tıkanıklığı aşmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarından kimsenin şüphesi olmasın. Muhalefeti bu açıdan iyi izlemek, takip etmek gerekiyor. 2023’ü beklemeye hiç niyetleri yok, bilelim.