YENİ ( CORONA ) DÜNYA DÜZENİ!
21.yy ve sonrası icin planlanan Yeni Dünya Düzeni senaryosu tıkır tıkır işlemekte. Küresel ölçekli bu plan tüm dünya da sınır tanımadan, devletler, kurumlar ve bireyler üzerinden sonuca doğru adım adım ilerlemekte. Hedefe ulaşıldığında tam olarak ne olacağını bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Olanları büyük oranda tahmin edenler ise Ulusların derinlerindeki isimlerdir. Bu tahminleri doğrultusunda da bu düzeni planlayalara karşı kendi tedbirlerini güçleri yettiğince hazırlama çabası içerisindeler.
Malesef bir çok ulus devlet son düzlükte vuku bulan ve Yeni Dünya Düzeninin adeta master planı olan Corona Virüs saldırısı karşısında hazırlıksız ve çaresiz yakalanarak, felaketi tüm boyutlarıyla ülkelerinin kalbinde yaşamaktalar.
Derebeyliklerini saymıyorum bile…
Onlar geçmişte ki diğerlerinin olduğu gibi, her zaman mevcut dünya düzeninin çarklarının işlemesine yardımcı olan dişlilerdir.
Son kullanma tarihleri geçince hepsi geri dönüşüme gönderilir ve yeni kurulacak düzende yeni kimlikleriyle tekrar hayat bulurlar.
*SORUN KÜRESEL, ÇÖZÜM ULUSALDIR.*
Peki bu düzeni kim planlıyor ve kurmak istiyor?
Bir masa düşünün. Masanın etrafında oturan bir kaç kişi. Paraya ve silaha sahip insanlar. Dünyayı yönetmek için bir araya geliyorlar. Hepsinin ortak bir amacı var ve belli. Hedef belli. Plan belli.
Kararlar alıyorlar. Kararları uygulamak için gerekli her şeye sahipler. Silah, para, güç, satın alınan yöneticiler vs…
Ve uygulamalar başlıyor.
Planlar 1 günlük, 1 aylık, 1 yıllık değil. 10, 20, 30, 50 yıllık, asırlık planlar.
Belki masanın etrafındakilerden bazıları hedefe ulaşıldığını görecek kadar genç değil. Ama kendileri o masadayken hedefe ulaşıldığını görmeseler bile, varislerinin miraslarını devralıp, devredeceklerini biliyorlar…
Bu masadakiler 21. yy ve sonrası için de planlarını 10’larca yıl önce yapmışlardı.
Yeni Dünya Düzeni tabiri 80’li yılların sonlarına doğru tekrar gündemimize girmeye başladı, aradan geçen 100 yıllık bir dönem sonrasında…
21 yy. Yeni Dünyası için hazırlıklar başlamıştı o zamanlar.
Tarihi kronolojiye bakıldığında, küresel ve yerel bazda meydana gelen hadiselerin tesadüf olmadığı görülecektir.
Peki bu düzeni planlayan masa başındakiler Yeni Dünyanın nasıl bir düzen içerisinde olacağı konusunda mutabık kalmalarına rağmen, bu düzende kimin nerede olacağı ile ilgili aynı mutabakat çerçevesinde anlaşabiliyorlar mı?
Kim nerede olacak, hangi bölgeler, hangi ülkeler, hangi sektörler kime ait olacak?
Para, silah, enerji, madenler kime ait olacak?
Kim nereden ne kadar pay alacak?
Yeni Dünyayı kim yönetecek, yönetimden ne kadar pay alacak?
Son sözü söyleyen kim olacak?
İşte küresel çapta son 30 yıldır ve özellikle son 10 yıldır yoğun bir şekilde yaşadığımız, son aylarda zirve yapan, dünyanın tamamında vuku bulan ve herkesi çok yakından ilgilendiren tüm bu olaylar, yukarıda saydığımız ve sayamadığımız soruların cevaplarını bulmak için gerçekleştirildi.
*Masanın etrafındakiler düzen konusunda ittifak halindeler, fakat yönetim ve paylaşım konusunda ihtilaf halindeler.*
Güçlü olan, nefesi yeten Yeni Dünya Düzeninden aslan payını alacak.
O günden günümüze yaşadıklarımız…
Ve son olarak Corona Virüs…
Son düzlükte karşımıza çıkan Corona bize 21.yy’ın kesinlikle dijital bir yy. olacağının, Yeni Dünya Düzeninin dijital bir düzen olacağının sinyallerini veriyor aslında.
Halen Coronanın sadece bir sağlık problemi olduğunu düşünenlere şaşıyorum.
*SORUN KÜRESEL, CÖZÜM ULUSALDIR.*
Coronayla birlikte aslında tüm dünyaya bir şeyi dikte ettiler.
Tek dünya devleti,
Tek savunma sistemi…
Arkasında ise,
Tek dil,
Tek din,
Tek yönetim şekli vs…
yatmakta…
Hep beraber düşünelim;
Bir hayvan pazarından !!! çıktığı söylenilen, bir virüs önce Çin’i sonra tüm dünyayı sarmaya başlıyor, vaka sayıları, ölüm haberleri her geçen gün artarak medyada dillendiriliyor, adeta tüm dünyaya korku salınarak, panik içerisinde insanların bu güne kadar normal bir sekilde işleyen tüm düzenlerini ters yüz ediyor.
Korkarım ki, Corona’dan sonra psikiyatrik vakalar da, Corona’ya göre çok daha ciddi artışlar meydana gelecektir.
Hazırlıksız yakalanan, durumun ciddiyetini anlayamayan ülkeler, şu günlerde çok vahim sonuçları yaşıyorlar. Yarın daha kötüsüyle karşı karşıya kalmayacaklarını hiç kimse söyleyemez.
İnsanlar panik havasıyla marketleri talan ediyor, ticaret duruyor, sosyal etkinlikler iptal ediliyor, okullar tatil oluyor, spor müsabakaları erteleniyor vs…
Mevcut, bildiğimiz, alıştığımız, yaşadığımız tüm düzen yerini belirsizliğe bırakıyor.
İnsanlar, devletler yarın ne olabileceğini kestiremiyor.
Dünya Sağlık Örgütü Corona’yı Pandemi ilan ediyor…
Tam bir KAOS…
Tam da tüm bunlar yaşanırken bir gün bir açıklama geliyor ve diyorlar ki…
“Corona’ya çözüm bulduk.”
Bulacaklarda. Aslında Corona çıkmadan çözümü hazırdı belki de!…
Herkes dört elle çözüme sarılır mı? Elbetteki evet.
İnsanlar ne pahasına olursa olsun, bu çözümü satın alır mı? Evet…
Ülkeler gereken tavizler neyse vermeye hazır olurlar mı? Evet…
Bunlar olacak…
Peki bunun 21.yy.’ın dijital olmasıyla ilgisi nedir?
Bize sunulan çözüm belki bir aşı, belki bir hap, belki de bir losyon vs…olabilir.
Ya da bir çip…
Olabilir mi? Olabilir.
Belki biraz uçuk gelecek ama, Corona’dan sonra çipli çözüm gelmese bile, yakın zamanda yeni çıkacak başka bir virüse karşı çözüm bu çip olacak.
Ya da Corona sonrası süreçte ” Eğer bir daha böyle bir virüse yakalanmak istemiyorsanız, bu çipleri taktırmalısınız” diye kampanyalar başlayacak.
Olur mu? Olur.
Hayal edelim sonrasını…
Yeni bir virüs vakası oluşturulduğunu düşünelim.
Virüs hızla yaygınlaşıyor.
Çip taktıranlar bu virüsü erken uyarı sistemiyle tespit edebiliyor ve hemen tedbirini alıp kurtuluyorlar.
Taktırmayanlardan virüse yakalanan ve ölenler her gün medya da reklam ediliyor. Sizce insanların Çip’e bakış açısı ne olur?
Çip’e karşı çıkanlar olur tabiki… Ama hemen taktıranlar da olur.
Çip’i yaygınlaştırmak için, çipli ve çipsiz insan ayrımı yapılır.
Örneğin bir etkinliğe girmek isteyenler dijital olarak taranır. Çip yoksa etkinliğe alınmaz.
Çip varsa kişinin virüslü olup olmadığı belli olur.
Virüslüyse hemen karantinaya alınır.
Çipsiz insanlar ise toplumdan potansiyel virüslü diye ayırt edilir.
Alış veriş merkezleri, toplu taşıma araçları, okullar hatta daha ilerisinde sokaklar, caddeler çipsiz insanlara kapatılır.
Daha da ilerisi büyük duvarlarla kapatılmış, çipli insanlar için her türlü yaşam imkanlarının oluşturulduğu, Çipli Yaşam Merkezleri yapılır.
Çipsiz insanlar ise bu duvarların arkasında, hastalıklı bölgelere mahkum edilir.
Sizce insanların Çip’e bakış açısı ne olur?
Corona’da bunun testi yapıldı aslında.
Şu anda ne kadar işe yaradığı bile ölçülemeyen maskeler yok satıyor…
Belki de bedava takılacak Çipler neden kabul görmesin?
Tabiki bunu planlayan masanın etrafındakiler insanların sadece virüsten kurtulmaları icin Çip’i oluşturmayacaklardır.
Acaba,
kontrol edilebilir, programlanabilir, çökertilebilir, durdurulabilir, sonlandırılabilir vs…
bir insan nesli oluşturmak için olabilir mi?
Tek devlet
Tek dil
Tek din
Tek cinsiyet
Tek yönetim
…
Corona sonrası olabilecekleri hayal etmek bile insanı ürkütüyor.
21 yy.’ın kesinlikle dijital bir dünya düzeni olacağı Corona ile bize gösterildi.
*SORUN KÜRESEL*
*CÖZÜM ULUSAL*
Ama unutmayalım ki;
*”Onlar bir plan kurarlarsa Allah (cc) ‘da bir plan kurar. Allah plan kuranların en ustasıdır.”* Enfal-30