“Yeni parti’nin misyonu belli oldu
Abdullah Gül-Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partinin işlev ve misyonunu Meral Akşener tek cümlede itiraf etmiş: CHP-HDP-İYİ Parti bloğunu muhafazakar dindar seçmene rahat ulaştırmak. Meral Akşener “tek eksiğimiz bu” diyor. “Neyin eksikliği” sorusunu da Akşener açıkça “Erdoğan’ı devirmek” şeklinde yanıtlıyor.
İyi de “siyasi partilerin görevi iktidarı devirmek değil midir zaten” denilebilir? Evet, öyledir; ama bunu “kim adına ve hangi güç için yapmak istiyor” sorusunu da yanıtlamak kaydıyla!
“Millet ittifakına” eklemlenecek olan Gül-Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı yeni parti, kimin adına Erdoğan’ı devirecek? Bunu millet adına, devlet ve ülke çıkarı için mi yapacak? Bu ittifakta PKK’nın siyasi uzantısı olarak HDP var, sol örgütler var; hele hele FETÖ’nün yüzde yüz desteği var. Hep birlikte daha güzel, daha iyi, daha güçlü bir Türkiye için mi Erdoğan’ı devirecekler? Yabancı devletlerin, küresel güçlerin hiç mi dahli yok bu ittifakta?
***
Boş lafları bir tarafa bırakıp sorunun özüne inersek; beş benzemez muhalefeti bir araya getiren sebeplerin iç dinamiklerden daha çok dış dayatmalardan kaynaklandığı rahatlıkla görülür. Batı sistemi, Erdoğan liderliğindeki Türkiye’de son 17 yılda güç ve mevzi kaybetti. Batı’yla uyumlu çalışmayan, Türkiye’nin çıkarlarını önceleyen Erdoğan’ın liderliği, Batı’ya hakim olan güçleri çileden çıkarmış durumda.
Erdoğan, Türkiye’yi “köprü ülke” değil, kendi başına “güçlü ülke” haline getirdi. Türkiye’ye bağımsız bir istikamet kazandırdı. 15 Temmuz’da yaşanan darbe kalkışmasının sebebi, Türkiye’yi eski eksenine geri döndürmekti. Hatta, eskisinden de daha beter bir hale getirmekti. İşgale açık hale getirme, bölme, parçalama, iç savaşa sürükleme bu “beter” duruma dahil.
***
Asker-darbe ile kısa yoldan yapamadıklarını şimdi siyaset ile daha zor ve karmaşık bir yoldan yapmak istiyorlar. Batı, darbeyle kurtulamadığı Erdoğan’ı, bu kez etkisi altında aldığı siyasi güçleri harekete geçirerek -derleyip toparlayarak, ince bir siyasi mühendislik çalışmasıyla bir araya getirerek, devreye sokarak- devirmek istiyor. Planları, siyasi bir “15 Temmuz”dur.
Bunun için -Meral Akşener’in ifade ettiği gibi- tek eksikleri “muhafazakar dindarlara” ulaşmak! Bu eksikliği de Gül-Babacan ve Davutoğlu ile doldurmak istiyorlar. Ne kadar karmaşık ve süslü laflarla ifade edilirse edilsin, işin özü budur. Haa, söz konusu “eksiklik” de Batı’nın ihtiyacını giderecek bir “eksiklik”tir, bizim değil; onu da bilelim.
