Yeniden Refah Partisi MHP’nin yaptığını yapabilir mi?
“Büyük Türkiye” idealiyle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşan Cumhur İttifakı üzerine fazlaca yazılmadı. İttifakın manevi değeri yüksekti. Bu misyon ortaklığının nereye varacağına dair bir öngörü olmadığı için söylem kurmakta bir tedirginlik vardı.
Cumhur İttifakı ile ilgili ilk değerlendirme yazısını kaleme aldığımda üç temel başlığa atıf yapmıştım:
MHP, 2017’deki cumhurbaşkanlığı referandumu ile başlamak kaydıyla kayıtsız-şartsız hükümete destek verdi. Bu destek karşısında hükümete ortak olmadı. AK Parti ve MHP büyük Türkiye devrimini gerçekleştirdiler.
Bu süre zarfında Türkiye’nin altyapı yatırımları büyük oranda tamamlandı. Türkiye’nin sınır ötesi tezkireleri sorunsuz bir şekilde Meclis’ten geçti. Savunma sanayii ve milli ordunun güçlenmesi konusunda önemli adımlar atıldı. Hâsılı Batılı devletlere karşı tam bağımsızlık mücadelesi veren “Büyük Türkiye” bu bağlamda geri dönmeyecek şekilde güçlü bir yol kat etti.
Aynı gelenekten gelen dört yeni parti siyasete katıldı. Bu partiler hem hükümete karşı muhalefet edecek hem de kendi aralarında rekabet edecekler. Çünkü hepsi aynı oy kitlesine hitap ediyor. 2020 yılında dört partinin oy oranları şu şekildeydi: DEVA yüzde 3, Saadet yüzde 2, Gelecek yüzde 1,8 ve YRP yüzde 1,4. Milli Görüş geleneğine yaslanan bu dört partiden hangisi partileşebilir diye bir soru soracak olsanız muhtemelen DEVA Partisi’nin kalıcı bir parti olacağı tezi öne çıkardı.
Sebebi ne olursa olsun, üç parti siyasal tercihini CHP’den yana kullandı. YRP daha bağımsız bir politika belirledi. Seçime kısa bir süre kala YRP’nin oyları 1,7’lere yükselirken diğer üç partinin oy toplamı ancak YRP oyları kadar kalmıştı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde YRP Cumhur İttifakı’na katıldı. YRP’nin ittifaka katılmasıyla partiye ne tür faydalar sağlayacağını üç başlıkta özetlemiştim:
Nitekim seçimin en başarılı partilerinden birisi de YRP oldu. Muhtemel üç rakibini siyaset sahnesinden sildi ve partileşme yönünde önemli derecede ivme kazandı.
YRP yerel seçime kendi listeleriyle giriyor. Genel seçimde YRP’ye sempatik bakıp rahatça oy veren seçmen bu seçimde “acaba’’ diyecektir. Bazı genel başkan yardımcıları Halk TV’yi mekân tutmuş. Muhafazakâr camiada bu görüntüler siyasi intiharda bulunan üç partinin temsilcilerini hatırlatıyor.
Fatih Erbakan’la bir kahve içme fırsatımız olmuştu. Kendilerine bazı düşüncelerimi aktarmıştım.
1-Asla Saadet Partisi’nin düştüğü duruma düşmeyin. 2-İktidar hedefini 10-15 yıl sonrasına koyun. 3-Daha çok gençlere yönelik faaliyette bulunun, parti yönetimine camianın asil ailelerinden yöneticiler bulmaya çalışın, toplum yönetimde kimlerin olduğunu önemser.
Muhalefette olan bir partinin pozisyon belirlemesinin zor olduğu süreçler yaşanıyor. Her bir tutumun eksileri ve artıları var. ‘MHP’nin siyasal tutumu YRP’ye örnek olabilir mi?’ diye bir soru sormak anlamlıdır.