Yine olmadı ama Sayın Kılıçdaroğlu!
İktidar başarılı olsun istiyoruz ama biz muhalefet de başarılı olsun istiyoruz. “Doğru muhalefetle iktidara yön göstersin” istiyoruz. Kemal Bey bunu bir türlü yapamadı. Toplumun tüm kesimlerinin “elinize, dilinize, yüreğinize sağlık” diyeceği numunelik bir muhalefet tavrı yok! “128 milyar dolar” vakası da adeta Gezi Parkı’nın bir yan versiyonu gibi “çakma bir hareket” olarak kaldı.
“KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI
ADAYI OLUR MU?”
Kemal Bey zaten potansiyel ve doğal bir adaydır. Meral Akşener ve Pervin Buldan da öyledir. Ama şu denklemler yok mu? Hem “erken seçim” istiyorlar hem de “Seçimler 2023’te” diyen Devlet Bahçeli gibi net olup, “Adayımız Erdoğan’dır” şeklinde bir aday ismi zikredemiyorlar. Bu gidişle Başkan Erdoğan’ın karşısına dönüp dolaşıp Abdullah Gül’ü çıkarırlarsa şaşırmam! Ali Babacan da fena olmaz, ki şansı Abdullah Bey’den bir tık daha fazla! Hele bir de Ahmet Davutoğlu olursa gör şenliği! Yani iş dönüp dolaşıp yine Ak Parti eksenine tekâbül ediyor.
“İLHAN KESİCİ’Yİ TELEFONDA
TEBRİK ETTİM”
Demogoji yahut istihza olsun diye söylemiyorum. İlhan Kesici CHP içinde daha farklı bir yerde! Birçok konuya diğerlerine nazaran daha hâkim ve ayakları yere basıyor. CHP Milletvekili Sayın İlhan Kesici geçtiğimiz günlerde “128 milyar dolar” algısına son noktayı koydu. Gerçeği konuştu, olanı söyledi. Kendisiyle kısa bir görüşme yaptık ve hakkaniyetli tutumu sebebiyle tebrik ettim. Elbette söyleyeceği yeni açıklamalar vardır ama neticede doğruya doğru demiştir. “128 milyar dolar kayıp mı?” sorusuna CHP Milletvekili Sayın İlhan Kesici; “128 milyar dolar kaybolmaz. Hepsi kayıt altında. Biliyoruz ama bir şey söylersem bizim sorumuz kırılır” diyerek yapılanın bir algı yönetimi olduğunu ifade ederek Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine uyarıda bulunmuştur. Eminim parti içinde acayip eleştirilecektir, ancak hakikat daima galip gelir.
“FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI”
Yine Kemal Bey ve yine Kemal Bey! Darbe kalkışması gecesinde bir belediye başkanının evinde “ayağında terlikle” tankları seyreden Sayın Kılıçdaroğlu “ayak” arıyor! Ama yanlış ayaklara bakıyor!
Çok net; Recep Tayyip Erdoğan milletle beraber dik durmasaydı o çok sevdiğiniz Ergenekon ve Balyozcular hâlâ hapisteydi! FETÖ ise Allah göstermesin “Kardinal Krallık” kurmak üzere Ankara’ya gelirdi.
Bu netlik karşısında bir de Erdoğan’ı suçlamak işi çarpıtmaktan başka şey değil!
“KILIÇDAROĞLU’NA PKK SALDIRDI YA!”
Madem PKK’nın hedefindeki bir lidersiniz, o vakit neden “Hakkari’de TSK’ya karşı mücadele eden ve PKK’ya katılan gençleri” selamlayan Pervin Buldan ile CHP’li belediye başkanınızın beraber fidan dikme etkinliğine tek kelime itiraz etmediniz? O fidanlar büyüyünce Pervin Buldan’ın desteklediği PKK’lı teröristler tarafından yakılacağını bilmiyor musunuz? Yine olmadı Kemal Bey!
“104 AMİRAL NATOCU MU
AVRASYACI MI?”
“Türkiyeciler” diyeni duymadım! Bu ülkenin subayı sırtını ezanlara, bayrağımıza, toprağımıza, milletimize yaslar!
Ne AB, ne ABD, ne Rusya! Yaşasın üzerinde 5 vakit ezanlar okunan ve dünyaya nizam verme noktasına doğru ilerleyen Büyük Türkiye!
“MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU’NUN
DİK DURUŞU”
Türkiye tarihinde en dik duruşlu ve net Dışişleri Bakanı olarak Mevlüt Çavuşoğlu, bu tarzı ve tavrıyla tarihe geçecektir.
6 ay önce İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde; “Türkiye’yi Suriye konusunda uyarıyoruz” deyince Sayın Çavuşoğlu; “Bizi uyarma yetkisini size kim verdi?” diyerek muhatabının suspus olmasını sağlamış ve milletin hakkını tutup kaldırmıştı! Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias da aynı akıbete uğradı. Kusura bakmayın beyler! Karşınızda bir “monşer” yok! Anadolu’nun dağlarından kopup gelmiş, tüm hesaplarını milletin öz evlatları için yapan, sırtını halka yaslayan bir Mevlüt Çavuşoğlu var! Tüm krizleri ustalıkla yönetiyor ve bundan sonra yabancı ülke bakanlarının çok daha dikkatli konuşacağından eminim; çünkü karşılarında el pençe divan durulmayacağını ve “anında, yerinde, haklı, güçlü” cevaplar alacaklarını biliyorlar!
“TÜRKİYE HER TAŞIN ALTINDAN ÇIKIYOR”
Aslında her taşın altından Türkiye çıkmıyor ama artık hiçbir taşın altı da boş bırakılmıyor.
Yeni dönemle birlikte dış politikada öyle konular konuşulacak ki şaşıracaksınız! Tüm mevzular başta tartışmalı gözükse de tamamı Türkiye’nin lehine dönecek! Tarih ve talih ülkemizi çağırıyor!
“KANAL İSTANBUL İÇİN GEÇ KALIYORUZ”
Kanal İstanbul’un temeli yaz aylarında atılacak. Geç bile kalındı. Bu mevzu Türkiye için hayatî önemdedir. İnadına yapılmalıdır!
Özgürlük inadına! Bağımsızlık inadına!
Türkiye’ye diz çöktürmek ve boyunduruk vurmak isteyenlerin inadına Kanal İstanbul acilen yapılmalıdır!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Sayın Adil Karaismailoğlu; mümkünse temel atma tarihini öne çekin! Bu iş artık millî mücadeleye ve “özgürlük” meselesine dönmüştür! Sizden bu hususta müjde bekleyen milyonlar var.
