Yunanistan ve İsrail ile meselelerimiz olacak…
İsrail’in genişleme hırsı, Orta Doğu coğrafyasının kodlarının devreye girmesini tetikliyor.
İsrail’in vahşi eylemleri arttıkça, Türkiye’nin coğrafya için sunduğu savunma doktrini devreye giriyor ve ileride daha fazla gireceğine de şahitlik edeceğiz.
Yunan basını, Başbakan Miçotakis ile Macron arasında geçen, Türkiye’ye satılacak füze konusundaki görüşmeye yönelik Atina’da hâkim olan endişeden bahsediyor.
Haberin doğruluğu konusunda bir şey söyleyemeyiz.
Lakin, gidişata bakarak konuşursak Türkiye’nin havada, denizde ve karada savunma doktrininin değiştiği açıktan görülüyor.
Son MGK bildirisi ve kırmızı kitap metni, bize çokça konuya dair ipucu veriyor.
İsrail ısrarla genişleme peşinde.
Buna Trump’ı da ortak etmeyi başardı.
Ama Trump çıkar meselesinde değil Netanyahu’yu, kendisine karşı bile gidecek yapıya sahiptir.
Gazze’ye yönelik tutumuna bakılırsa sessiz kalan İngiltere’yi iyi analiz etmek gerekiyor.
Defalarca yazmışımdır, ABD ile İngiltere ayrışma yolunda.
Böyle bir ortamda konjonktür, Türkiye açısından ilginç gelişmelere kapı açmaktadır.
Filler tepişecek!
Türkiye, Orta Doğu coğrafyasının doğal merkezi hâline geliyor.
Geçmişten bu tarafa Selçuklu, daha sonra Osmanlı kodları ile bakılırsa Türkiye, coğrafyanın korunması için savunma refleksidir.
Yunanistan’ı üzerimize kışkırtanlara iyi dikkat etmeliyiz.
Akdeniz’de ve adalar konusunda Yunanistan ile masada hesaplaşırsak iyi olurdu.
İsrail’in Akdeniz’e hâkimiyet hırsına Yunanistan maşa olursa, mesele masadan sahaya iner.
Türkiye, tüm olası durumlara gardını aldı ve alıyor.
Savunma refleksi ile kendisinin ve coğrafyanın tamamının geleceğinin garantörü rolünde.
Dünya haritası değişiyor, doğru…
ABD, tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrası herkes pes ettikten sonra meydana çıkarak esas patron olma modunu açmış durumda.
Ama şartlar 2. Dünya Savaşı şartları değil, dünya da geçen asrın 1940’lardaki dünya değil.
Tek yerinde kalan şey var:
Para, çıkarlar, yer altı zenginlikleri…
Bizim için önemli olan sorular şunlardır:
• Afrika, Orta Doğu, Orta Asya hattında küresel aktörlerden kimlerle ortaklık edeceğiz?
• Kulağa gelen güzel cümleler vardır. Mesela Türk dünyasının birliği gibi…
• Ama Türkistan coğrafyasında tek başına aktör değiliz.
• Coğrafyanın kendi başına gerçekleri de vardır.
• Sosyolojisi, siyaset anlayışı farklı ve paranın seyrine bakılırsa farklı bileşenler devrede.
• Bunları dikkate alarak ezberleri bozan yoldan gitmek zorundayız.
Edebiyat değil, siyaset ve askerî doktrin zamanındayız…
Bu yeni dönemin ağır ama sunduğu fırsatları değerlendirmek şart.
Yani artık tek paradigmalı ortaklar anlayışı yok devrede.
Dostlar da düşmanlar da duruma göre değişken.
İsrail’i harekete geçiren süreci iyi okumak ve coğrafya aktörlerini konsolide etmek bizi selamete götürecek gibi.
Türkiye devlet aklı güzel hamleler yapıyor.
Yunanistan ve İsrail ile konuşulacak meselelerimize odaklanmalıyız.
Ya masada ya sahada.
Diplomasi ile çok şeyi çözdük, sahadaki varlığımız diplomasi kanallarında bizi güçlü kılıyor.
Şirketler hukuku ile devletler hukuku karşı karşıyadır.
İnsan merkezli devletler hukuku kazanmalı ki, adalet yerini bulsun.