İŞBİRLİKÇİ AJANLAR PANİK İÇİNDE
Bir dönemin faili meçhulü Necip Hablemitoğlu cinayetine dair katil zanlısı olarak bilinen Nuri Gökhan Bozkır MİT’in “dış operasyonu” ile ülkemize getirildi.
Bunun en yüksek ağızdan beyanını Başkan Erdoğan’ın vermiş olmasını oldukça önemsedim.
Zira Ak Parti iktidarının ilk aylarında “faili meçhul” olarak tanımlanan cinayetin aydınlatılmaması için bir çok tezgâhın döndüğü malumdu.
O dönemde Gladyo’nun etkili elamanları ve projelerle başta Fetö olmak üzere terör örgütleriyle organize işbirliklerinin yapıldığı biliniyordu.
Bu ön bilgiyi verdikten sonra Başkan Erdoğan’ın bizzat bu operasyonu beyan etmesinin bir anlamı olmalıydı.
Nuri Gökhan Bozkır’ın karmaşık ilişki ağı ve aldığı misyon ve operasyonlarını mercek altına aldığımızda karşımıza sadece Necip Hablemitoğlu suikastı ile sınırlı olmayan,derin yapıların kullandığı bir maşa olarak konumlanan bir aktörden bahsediyoruz.
Adı geçen şahsın “MİT tırları” dahil olmak üzere bir çok siyasi ve askeri kumpaslarda başrol oynatılması Suriye ve Irak denkleminde Türkiye’nin elini daraltmak ve mümkün olursa siyasi iktidarı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne çıkartmak ve siyaseti rehin almak adına çeşitli senaryoların sergilendiği bilinmekteydi.
Özellikle “MİT tırları” konusunda Can Dündar ve diğer gölge aktörlerin sarfettiği çaba istenilen sonucu alamamıştı.
Enis Berberoğlu’na kadar uzayıp giden sözde jurnal ağının gerçek ayağının CIA, Alman istihbaratı, İngiliz istihbaratı, Fransız ve İsrail istihbarat merkezli ayakları olduğunu görmüştük. Bunu bir kenara yazmış olalım.
Başkan Erdoğan’ın “Daeş’e silah temin eden” aktörlerden biri olarak Bozkır’ı zikretmesi bize ipuçlarını veriyor.
Anlıyoruz ki MİT tırları da dahil Gladyo ile eşzamanlı hareket eden bir çok unsur devletimizin uzun soluklu çalışmaları sonucu deşifre edilmiştir.
Bu deşifrasyonun ana aktörlerinden Fetö terör örgütü ve işbirlikçilerin çalışmaları belgelenmiştir.
Zira Ukrayna’ya “kaçırılan” Bozkır’ın elindeki sözde dokümanlar ve belgelerin tek amacı vardır; uluslararası koruma ve işbirliği ile istedikleri amaca ulaşmak; mümkün olmazsa bu projedeki aparatı “infaz” etmekti.
İşte bu işbirliğinin deşifre olması ile kullanılan Fetö ve Gladyo aparatını muhafaza etmek ve Necip Hablemitoğlu cinayetindeki dahliyetini de ortaya çıkartmak zamanıydı.
Başta Suriye olmak üzere bu topraklar üzerindeki senaryoları yazanlar, oynayanlar ve içimizdeki işbirliklerden hesap sormak adına Nuri Gökhan Bozkır’ın yakalanması paniğe sebep oldu.
Uyuyan, uyutulan ne kadar Fetö ve Gladyo unsurları varsa daha “derine” çekilecektir!
Kılıç kınından çıkmıştır.
Şimdi hesap zamanı…
Binnur Günay
