Kılıçdaroğlu’ndan ikinci 15 Temmuz çağrısı
MİT TIR’ları kumpasının göbeğinde yer aldığı mahkemece sabit görülen CHP’li Enis Berberoğlu’nun, Soner Yalçın’ın ifadesiyle ‘FETÖ’nün CHP İmamı’nın casusluk suçundan tutuklanmasının ardından başaktör harekete geçti.
Anamuhalefet lideri ‘Gandivari’ süslemelerle ‘adalet istemiyle’ Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlattı. Yanında hizalananlar ise her zaman olduğu gibi FETÖ, PKK, DHKP-C terör örgütleri.
Bu tablo bizi şaşırttı mı, tabii ki hayır!
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ve FETÖ en başından beri “Türkiye DEAŞ’a silah yardımı yapıyor” kara propagandasının baş mimarları değil mi? Bugünkü hezeyanlarının nedeni de, Türkiye’ye çekmek istedikleri bu operasyonun deşifre olması. FETÖ ve CHP, MİT TIR’ları kumpasıyla, akıllarınca bu alçak iddiayı destekleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı uluslararası mahkemelerde yargılatmak istedi. Hatta bu uğurda, Reyhanlı’da 53 kişinin öldüğü bombalı saldırıya bile göz yumdular.
Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasıyla oyun bozuldu! Bu iğrenç oyunun kurucuları da bugün büyük bir hayalkırıklığı yaşıyor. Hatta daha da ileri giderek, alçakça planı itiraf ediyorlar.
bu da mı itiraf değil!
Bakın, Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Engin Altay mikrofonların karşısına geçiyor ve baklayı ağzından çıkarıyor: “Bugün görüşülen bu dosya, Recep Tayyip Erdoğan’ın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasının ana zeminini oluşturan bir dosyadır aynı zamanda.”
Bundan daha açık itiraf mı olur?
Altay’ın ardından aynı gece Kılıçdaroğlu da, televizyon ekranlarında aynı cümleleri sarf ediyor ve Berberoğlu’nun tutuklanmasıyla ilgili ‘delil’ soruyor. AKŞAM gazetesi olarak bugünkü sayımızda Kılıçdaroğlu’nun görmek istemediği delilleri bir kez daha yayımlıyoruz.
Son söz; Kılıçdaroğlu yaptırdığı afişten tutun da kullandığı sloganlara ve aynı safta hizalandığı örgütlere kadar belli çevrelere ikinci 15 Temmuz çağrısı yapıyor.
1 lira alamazsın Aydın Doğan
Ana yazı yapacaktım ancak Türkiye’ye operasyon çekmek isteyen o kadar çok kişi var ki, o nedenle fikir değiştirdim.
İnanın nereden başlayacağımı bilmiyorum!
Yıllar öncesinden bugüne kadar İş Bankası’nı nasıl söğüşlediğinden tutun da Dışbank’ı nasıl satın aldığına, HAVAŞ ihalesinden POAŞ’a hatta kağıt kaçakçılığına kadar o kadar çok şey yazdım ki Aydın Doğan’la ilgili. Defalarca dava açtı ancak hiçbirini kazanamadı.
Önceki gün de, topu tüfeği kuşanmış gazetesinin birinci sayfasına, televizyonlarının haber bültenlerine “Kelkitlioğlu’na tazminat cezası” başlığıyla uydurma bir haber koydurdu.
Öncelikle, dava henüz kesinleşmediği için bu haberin tamamen yalan olduğunu söyleyeyim.
Gelelim gerçek niyetine!
Aydın Doğan, FETÖ ile ilişkisini deşifre ettiğim için bu yayınlarla beni hedef gösterme çabasında.
Bak Aydın Bey!
Yanında beni yakından tanıyan birçok çalışanın var, onlara sorabilirsin. Mesleğimi yaparken kimseyle kişisel davam olmaz. Ben ülke menfaatlerini, milli olmayı bütün değerlerin önüne koyarım. FETÖ militanlarıyla ilişki kurdurarak yargıdaki işlerini yaptırdığın, örgüte yardım etmekten de hüküm giymiş Ankara temsilcin nedeniyle bunları yapıyorsan boşuna debeleniyorsun.
Önümüzdeki günlerde bu konuda ne haltlar yediğini de bu köşede okuyacaksın!