Anneler isterse bu iş tamamdır
Şehit anneleri…
Diyarbakır anneleri..
Cumartesi anneleri…
Dünyanın en güzel ülkesinde anaların izlerini kaybettikleri evlatları için yıllardır gözyaşı dökmesi bir kader mi? Neden buna bir “Dur” demedik? Diyemedik?
Neden bu kadar zamandır bu millet üzerinde kurgulanan “Etnik temelli iç savaş” senaryosuna toplumun tamamının esaslı bir şekilde itiraz etmesini sağlayacak bir kamuoyu oluşturamadık?
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ekim ayındaki ezber bozan çıkışıyla gündeme gelen “Terörsüz Türkiye” hedefi tam da bu yüzden çok önemli.
Terörle yaşamak bu ülkenin güzel insanlarının makus talihi olamaz. Olmamalı… Türkiye uzun yıllar sonra yakaladığı bu tarihi fırsatı bir kez daha ıskalamamalı.
“Terörsüz Türkiye” bir siyasi proje değil. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine kasteden küresel çetelerin elindeki terör kartını boşa çıkarma hamlesi. O yüzden vakit barış vakti. Kardeşliğin ipine sımsıkı sarılma, anaların gözyaşlarını dindirme vakti.
Bu tarihsel sorumluluğu sadece siyaset kurumunun üzerine yıkmak doğru değil.
Türkiye’nin vicdanlı aydınlarının, sanatçılarının da taşın altına elini, yüreğini koyması şart.
Dün sanatçı Yavuz Bingöl’den gelen bir mesaj beni son derece mutlu etti. Bir grup akademisyen, aydın ve sanatçı kafa kafaya vermiş “Terörsüz Türkiye” hedefi için Anadolu yollarına düşme kararı almışlar. Türkiye’nin önde gelen bilim insanları, STK temsilcileri, aydınlar, gazeteciler, Alevi dedeleri, Melleler ve sanatçılarının da katkı koyduğu hareket her geçen gün daha da büyüyecek gibi.
Yavuz Bingöl, Oral Çalışlar, Ufuk Uras, Avni Özgürel, Muhsin Kızılkaya, Mazhar Bağlı gibi isimlere her gün yenileri ekleniyor. Henüz kesinleşmemekle beraber Sezen Aksu ve Rakel Dink’in de heyette olması planlanıyor.
Bingöl’e böyle bir hareketi başlatma kararını nasıl aldıklarını sordum. Her şey ocak ayında MHP lideri Devlet Bahçeli’ye gerçekleştirdiği teşekkür ziyaretiyle başlamış. MHP liderine “Bu sürece sanatçılar ve aydınlar olarak biz de destek olmak isteriz” demiş. Bahçeli’nin “İsabet olur” cevabıyla kollar sıvanmış. Bingöl’ün verdiği bilgiye göre aralarında Alevi dedeleri ve ilahiyatçılar da var, Melleler de… Şehit anneleri, Diyarbakır anneleri ve Cumartesi annelerini de ekibe dahil etmek için görüşmeler sürüyor. Anaların elinin değdiği her iş başarılı olur.
Bingöl “Bizim kuşağımız 80 öncesinden beri çok acılar yaşadı… Anaların gözyaşları hiç dinmedi. Bizden sonrakiler, çocuklarımız, torunlarımız bu acılardan uzak olsun. Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bey’in toplumsal huzur ve barış için attığı bu anlamlı adıma bizlerin de destek olması gerektiğine inandığımız için yola çıktık. Allah her ikisine de uzun ömürler versin. Tarihe geçecek dev bir adım attılar. Biz de elimizden geldiğince barışa bir katkı sunmak derdindeyiz” diyor.
Türkiye’nin sanatçılarının, aydınlarının kendiliğinden böyle bir işe soyunması önemli. Umarım sayıları daha da artar. Terörün gölgesinin üzerinden kalktığı, toplumsal barışın sağlandığı bir Türkiye’nin önünde kimse duramaz..