İran & İsrail…!
Size durumun genel bir özetini geçmek istiyorum:
1-Trump İsrail’e danışmadan İran ile nükleer müzakereleri yürütüyordu ve Suriye’den asker çekip yaptırımları kaldırma kararı almıştı. Orta Doğu’da Netanyahu’dan bağımsız, Türkiye ile iş birliği kuracağı bir yol izleyip kendi yöntemlerini uygulayacaktı.
2-İsrail bu tutum karşısında Suriye’de köşeye sıkıştı. ABD’den Şara ile anlaşmak için arabuluculuk bile istemek zorunda kaldı.
3-Bu sırada Netanyahu için içte de çember iyice daraldı. Muhalefet Meclisi feshedip Netanyahu hükümetini düşürmek için harekete geçti.
4-Bütün bunlar yaşanırken Pew Araştırma Merkezi’nin son gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarının da ortaya koyduğu gibi dünya kamuoyunda Netanyahu hükümetine en yakın yönetimlerin olduğu ülkelerde bile İsrail’e tepki ve nefret doruk yaptı. Denizden Madleen, karadan Küresel Gazze Yürüyüşü ile dünya halkları Gazze için harekete geçti.
5-Birkaç gün sonra (17-21 Haziran) BM’de iki devletli çözüm konulu bir konferans düzenlenecek. Fransa ve Suudi Arabistan’dan önemli hamleler bekleniyordu. Bu sırada Macron ve Netanyahu arasındaki tansiyon arttı.
Şimdi İran saldırısı ve İran’ın “karşılığı” ile:
1-Netanyahu Trump’a “sen bölgeden asker çekme kararı aldın, bak sonuçları bu oldu işte” diyecek. “Hani barışı getiriyordun, daha çok savaşa sebep oldun ve bizim güvenliğimizi tehlikeye attın” diye diklenecek.
2-Netanyahu hükümeti “savaş var” bahanesiyle çökertilemeyecek.
3-Gazze’deki soykırım ve halkların tepkisi ikinci plana atılacak. Dikkat başka bir meseleye çekilecek.
4-BM konferansından bağımsız Filistin devleti kararı çıkmayacak.
5-Netanyahu’ya cılız da olsa ses çıkarmaya başlamış Batılı hükümetler “bölgedeki ortaklarının savunma hakkına saygı duymak” için sıraya girecekler.
6-İran rejimi Netanyahu hükümetine beklediği can suyunu verecek, olan İran halkına olacak. Savaş uzarsa göç ve benzeri durumlardan en çok Türkiye etkilenecek.