ACIRSAK ACINACAK HALE GELİRİZ

15 Temmuz 2016’nın üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçmesine ve hain darbe girişimine kalkışan, destek veren, terörist gurup faaliyetleri içinde yer alan, suçları sabit binlerce kişi görevlerinden alınıp, kimi tutuksuz dışarıda, kimi de cezaevine konulmasına ramen, örgütün hala aktif olduğu ve gizliden gizliye bazı faaliyetlerini kısıtlı da olsa yapmaya devam ettiği gerçeğini görmekteyiz.

Bu gün toplumda kendilerine tekrar yer bulabilmek, kaybettiklerini tekrar ele geçirebilmek için yine dini bir cemaat görüntüsüne bürünerek, sanki hiç bir suçları yokmuş gibi davranıp, özellikle yaşları 60 üzeri olan insanlara, dini manada yaklaşımlar sergileyip, kendilerini temize çıkartmak isteyen, bir kısım Fetö mensupları gözümüze takılıyor.

Aslına bakarsak, karanlık emellerine ulaşmak için her türlü yolu mübah gören, insanların dini duygu ve heyecanlarını istismar eden, milletimizin zekatını, sadakasını, kurbanını çalan, evladını elinden alan, dinimizin temel değerlerini ve kavramlarını tahrif eden bir örgüt, asla dini cemaat olarak nitelendirilemez.

Dolayısı ile bu şekilde dini bir cemaat görünümü altında örgüt faaliyetlerini yürütmeye devam eden, taraftar toplama niyetinde olan her kim olursa olsun yapılması gereken, bulunduğumuz şehirde ki Fetö PDY ile alakalı soruşturmaları yürüten Terörle mücadele Savcılarına bu hainleri şikayet etmektir.

Geçmis hayatlarında soru çalma ve kopya verme, rüşvet, iltimas, iftira, görevden alma, hapse atma, ortadan kaldırma, dinleme, şantaj, fişleme ve karalama gibi hukuka ve ahlaka sığmayan bir çok uygulamayı gözlerini kırpmadan yerine getirmeleri, bu kişilerin dini bir cemaat olmadıklarının açık göstergesidir.

Eğer bizler bu gün hala Fetö terör örgütünü şirin göstermeye çalışanlara acırsak, inanın çok geçmeden acınacak hale getiriliriz. Bu hain örgütün elemanlarına asla ama asla acımadan hukuki manada şikayet ederek görevimizi yapmalıyız.

Yaşanmışlara şöyle bir baktığımızda, terör elebaşı, büyüklenme, güç tutkusu, tevazu ile maskelenmiş kibir, seçilmişlik duygusu, kendini mükemmel ve her şeye kadir görme gibi hastalıklara sahip bir şahsiyettir. Olaylara mucizevi çözümler getirebileceğine inanmakta, menfaati için maskeler takmaktan çekinmemekte, çevresindekilerden adanmışlık ve sınırsız fedakarlık beklemekte, kontrol altında tutmaya çalıştığı gurup üyelerini düşünce ve duygu bakımından dış dünyadan soyutlamaktadır.

Bunca yaşanan gerçekleri göremeyipte hala hipnotize olmuş ve Pensilvanya Papazının emirlerini yerine getirmeye çalışan, kalbi kararmış bir nesil olduğu gerçeğini düşünecek olursak, Fetö PDY ile mücadelenin daha uzun yıllar süreceğini de söyleyebiliriz. Bu sebeple asla vazgeçmeyip, pes etmeden, bıkmadan, usanmadan mücadeleyi top yekün sürdürmeliyiz.

Şunu unutmayalım; menfaatleri uğruna mukaddesatımızı çiğnemeye kalkışanlar, iman ve vatan aşkıyla dolu yürekler karşısında rezil ve perişan olmaya mahkumdur.