Demirin soğumasını istemiyorlar
Anlaşılan kızgın demirin soğumasına kolay kolay izin vermeyecekler.
Seçim ortamının yarattığı gerginliğin, kutuplaşmanın geride kalmasını istemiyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dönem kızgın demiri soğutma, musafahlaşma, kucaklaşma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir” mesajı şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.
Zira kızgın demiri soğutmayı başaramazsak ülke hızla büyük bir kaosun içine yuvarlanacak. Bunu bakan her göz görüyor. Her hadisede bu tehlikeyi bir kez daha derinden hissediyoruz.
Ne var ki ağaca bakıp ormanı ıskalama gibi genel bir sorunu yaşıyoruz. Tek tek hadiselere takılıp büyük resmi ıskalıyoruz. Günlük duyguların, öfkelerin esiri olursak kızgın demiri soğutmamız mümkün olmaz. Bunun da ülkeye faturası ağır olur.
Tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu hadisesinde olduğu gibi. Katıldığı cenaze töreninde Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik fiili bir saldırı gerçekleşti. Tek başına bu olayın kendisine takılıp kalmak, toplumsal ve siyasal bağlantılardan kopuk değerlendirmek telafisi olmayan sonuçlara yol açar ki, bunu elbette kimse istemez.
***
Türkiye’nin büyük bir kargaşanın içine sürüklemek istendiği sır değil. Sıradan her olayı, ciddi her hadiseyi bu şekilde değerlendirip siyasete tahvil etmek isteyenler var. FETÖ ve PKK kartı elinde patlayan Batı, Türkiye’yi tekrar kontrol altına alabilmek ve mevcut gidişatı tersine çevirmek için yeni, daha işlevsel bir plana yöneldi. Bir süredir bunu gözlemliyoruz. Batı aklı, FETÖ ve HDP’yi CHP’ye yaklaştırarak toplumsal bir yarılma oluşturmak için uğraşıyor. Kontrolünü kaybettikleri Türkiye’yi kimsenin kontrol edemeyeceği, yönetemeyeceği bir hale getirmek istiyorlar. Her olayda toplumsal fay hatlarını kaşıyarak, kışkırtarak toplumu karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar.
FETÖ ve PKK tehdidinin yerine artık ikiye bölünmüş bir toplum, çatışmaya hazır taraflar yaratmak peşindeler. Elbette taşeronları yine FETÖ ve PKK. Aylardır silah patlatmayan terör örgütünün seçimlerin hemen ardından çok büyük bir saldırı gerçekleştirmesi manidar değil mi? Amacı neydi bir terör saldırısının?
***
Türkiye’yi büyük bir şiddet girdabının içine sürüklemek istiyorlar. Ülke, kanlı bir şiddet sarmalına sürüklenirse kazanan olmayacak ama kaybeden bütün Türkiye olacak. Buna izin verilmemesi için de elden gelen her şeyin yapılması gerekiyor. Devletin tepesi bu tehdidin farkında olduğu için ısrarla “seçimi geride bırakıp önümüze bakalım, kızgın demiri soğutalım, kucaklaşalım” mesajları veriyor.
Bu istikamet doğru bir istikamettir. Ancak, demirin soğumasını istemeyen kesimlerin türlü tuzakları, oyunları var. Bu engelleri aşmayı başaramazsak Türkiye, bütün enerjisini kendi içinde tüketir ve olan devletin bekasına olur. Son tahlilde hedeflenenin devletin bekası olduğunu unutmayalım.