Ankara’da seçimin arka planı
Toplumun ortak görüşü “Artık seçim iklimini bırakalım ve ekonomiye odaklanalım” şeklinde dile getiriliyor. Ancak İstanbul’da ortaya çıkarılan “oy hırsızlığı” ve YSK’nın bunu yeterince değerlendiremediği düşüncesi “vicdanları” yaralıyor. Mağduru oynayan Ekrem İmamoğlu ve “Aman dokunmayın haaa, mağdur olur, daha çok oy alır, çatışma çıkar” gibi tehditler ise gizli öfkeye sebep oluyor. Ak Parti’ye oy veren seçmenin “la havle” makamında olduğu çok nettir!
İstanbul’da Selahattin Demirtaş’a oy verenlerin neredeyse tamamı Ekrem İmamoğlu’na da oy verdi. Apo’nun heykelini dikecek yer arayacaklarına eminim; zira artık belediyede HDP’nin de tahakkümü olacak. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun öncelikli vazifesi “bana göre” HDP’nin fikriyatıyla atanan eşbaşkanlık vazifesi olacaktır.
Ankara’da yaşananlara birebir şahit olduğum için Başkent’i daha rahat yazabilirim. İşte bizim gördüğümüz Ankara gerçekleri:
Seçimlerden önceki yazılarımda “Mansur Yavaş önde başladı ama ivmeyi kaybetti. Mehmet Özhaseki’nin ivmesi yukarı yönde” diyorduk.
Mehmet Özhaseki ile Mansur Yavaş’ı yan yana koyunca siz de görürsünüz ki, Mansur Yavaş’ın esamesi okunmaz. Ancak işin içine ideolojik yaklaşımlar ve algı yönetimleri karıştı.
21 yıllık belediye başkanlığı döneminde tek bir şaibesi bile olmayan Mehmet Özhaseki Ankara’nın standartlarını bir üst seviyeye çıkarabilecek donanıma sahipti. Özhaseki başkan olsaydı Ankara metrosunun nerelere kadar gideceğini konuşuyor olurduk.
Ancak Mansur’lu Ankara’da ne konuşuyoruz? Ulus’ta Atatürk heykeli yıkandı, Melih Gökçek’in TBMM önüne yaptırdığı saat kaldırıldı, belediye meclis üyelerinin talep ettiği oylamalar yapılmadı.
İcraat bunun neresinde? Tamam, henüz göreve yeni geldi; ama biz icraatın zerresini ve ışığını dahi göremiyoruz.
“MEHMET ÖZHASEKİ ADAY
GÖSTERİLMEYİP BİR BAŞKASI
GÖSTERİLSEYDİ NE OLURDU?”
Sonuç bundan daha iyi olmazdı. “Ankaralılık” tartışmasını Kemal Kılıçdaroğlu başlattı ancak maalesef bu algıya Ak Parti Ankara Teşkilat yöneticilerinin bir kısmı yenik düştü. Hatta MHP teşkilatı bile Özhaseki’ye bir tık fazla sahip çıktı diyebiliriz. Ancak “MHP tabanının” bir bölümü Mansur Yavaş’ı destekledi. Benzer bir durum Binali Yıldırım’ın da İstanbul’da başına gelmedi mi?
“ŞIRNAK-CİZRE-SİLOPİ”
Cudi Dağları’nın üzerinden helikopterle geçtik. Özhaseki o vakit Çevre ve Şehircilik Bakanı’ydı. “Sayın Bakanım” dedim, “Buralardan kaçıncı geçişiniz” diye sordum. “Hacı kardeşim” dedi; “On kere geçtikten sonrasını saymadım, sorunlar çözülene kadar da hiç sayı saymadan gelmeye devam edeceğim” dedi.
Çukur siyasetinin gömdüğü Şırnak ve ilçeleri yepyeni konutlarla dizayn edildi. Mehmet Özhaseki evleri yıkılan halkla bu konutlarda buluşup “ayrım yapmadan” hepsiyle tek tek konuştu, kalan dertleri varsa dinledi. Ve bugün Şırnak terörün kıskacından kurtulup, Ak Parti’nin icraatlarını tercih etti.
“BALA YOLUNDA”
Ankara’nın küçük ilçelerinden Bala yolundayız. Mehmet Özhaseki ile yol boyu sohbet ettikten sonra Bala’ya vardık. İlçe yöneticileri araca bindiler. “Başkanım” dediler; “Buraya bir üniversite getirme sözü verseniz” dediler. “Arkadaşlar” dedi; “Bana tutamayacağım sözleri söyletmeyin. Şimdi alkış alırız, takdir toplarız, ama o iş bizim yapacağımız iş değil. Böyle bir popülizme gerek yok. Bala’nın neye ihtiyacı varsa elbette yapacağız ve gerçekçi olacağız” dedi.
“MANSUR’UN ÜLKÜCÜLERİ SAHTE”
Yeni Akit Logo
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
haciykk@gmail.com
2019-04-22 01:32:00
Ankara’da seçimin arka planı
–
Toplumun ortak görüşü “Artık seçim iklimini bırakalım ve ekonomiye odaklanalım” şeklinde dile getiriliyor. Ancak İstanbul’da ortaya çıkarılan “oy hırsızlığı” ve YSK’nın bunu yeterince değerlendiremediği düşüncesi “vicdanları” yaralıyor. Mağduru oynayan Ekrem İmamoğlu ve “Aman dokunmayın haaa, mağdur olur, daha çok oy alır, çatışma çıkar” gibi tehditler ise gizli öfkeye sebep oluyor. Ak Parti’ye oy veren seçmenin “la havle” makamında olduğu çok nettir!
İstanbul’da Selahattin Demirtaş’a oy verenlerin neredeyse tamamı Ekrem İmamoğlu’na da oy verdi. Apo’nun heykelini dikecek yer arayacaklarına eminim; zira artık belediyede HDP’nin de tahakkümü olacak. CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun öncelikli vazifesi “bana göre” HDP’nin fikriyatıyla atanan eşbaşkanlık vazifesi olacaktır.
Ankara’da yaşananlara birebir şahit olduğum için Başkent’i daha rahat yazabilirim. İşte bizim gördüğümüz Ankara gerçekleri:
Seçimlerden önceki yazılarımda “Mansur Yavaş önde başladı ama ivmeyi kaybetti. Mehmet Özhaseki’nin ivmesi yukarı yönde” diyorduk.
Mehmet Özhaseki ile Mansur Yavaş’ı yan yana koyunca siz de görürsünüz ki, Mansur Yavaş’ın esamesi okunmaz. Ancak işin içine ideolojik yaklaşımlar ve algı yönetimleri karıştı.
21 yıllık belediye başkanlığı döneminde tek bir şaibesi bile olmayan Mehmet Özhaseki Ankara’nın standartlarını bir üst seviyeye çıkarabilecek donanıma sahipti. Özhaseki başkan olsaydı Ankara metrosunun nerelere kadar gideceğini konuşuyor olurduk.
Ancak Mansur’lu Ankara’da ne konuşuyoruz? Ulus’ta Atatürk heykeli yıkandı, Melih Gökçek’in TBMM önüne yaptırdığı saat kaldırıldı, belediye meclis üyelerinin talep ettiği oylamalar yapılmadı.
İcraat bunun neresinde? Tamam, henüz göreve yeni geldi; ama biz icraatın zerresini ve ışığını dahi göremiyoruz.
“MEHMET ÖZHASEKİ ADAY
GÖSTERİLMEYİP BİR BAŞKASI
GÖSTERİLSEYDİ NE OLURDU?”
Sonuç bundan daha iyi olmazdı. “Ankaralılık” tartışmasını Kemal Kılıçdaroğlu başlattı ancak maalesef bu algıya Ak Parti Ankara Teşkilat yöneticilerinin bir kısmı yenik düştü. Hatta MHP teşkilatı bile Özhaseki’ye bir tık fazla sahip çıktı diyebiliriz. Ancak “MHP tabanının” bir bölümü Mansur Yavaş’ı destekledi. Benzer bir durum Binali Yıldırım’ın da İstanbul’da başına gelmedi mi?
“ŞIRNAK-CİZRE-SİLOPİ”
Cudi Dağları’nın üzerinden helikopterle geçtik. Özhaseki o vakit Çevre ve Şehircilik Bakanı’ydı. “Sayın Bakanım” dedim, “Buralardan kaçıncı geçişiniz” diye sordum. “Hacı kardeşim” dedi; “On kere geçtikten sonrasını saymadım, sorunlar çözülene kadar da hiç sayı saymadan gelmeye devam edeceğim” dedi.
Çukur siyasetinin gömdüğü Şırnak ve ilçeleri yepyeni konutlarla dizayn edildi. Mehmet Özhaseki evleri yıkılan halkla bu konutlarda buluşup “ayrım yapmadan” hepsiyle tek tek konuştu, kalan dertleri varsa dinledi. Ve bugün Şırnak terörün kıskacından kurtulup, Ak Parti’nin icraatlarını tercih etti.
“BALA YOLUNDA”
Ankara’nın küçük ilçelerinden Bala yolundayız. Mehmet Özhaseki ile yol boyu sohbet ettikten sonra Bala’ya vardık. İlçe yöneticileri araca bindiler. “Başkanım” dediler; “Buraya bir üniversite getirme sözü verseniz” dediler. “Arkadaşlar” dedi; “Bana tutamayacağım sözleri söyletmeyin. Şimdi alkış alırız, takdir toplarız, ama o iş bizim yapacağımız iş değil. Böyle bir popülizme gerek yok. Bala’nın neye ihtiyacı varsa elbette yapacağız ve gerçekçi olacağız” dedi.
“MANSUR’UN ÜLKÜCÜLERİ SAHTE”
Mansur Yavaş’ın etrafında ülkücülerin kümelendiğini zannedenler yanılıyor. Etrafındakiler bir vakitler “ülkücü” olduğunu söyleyen ancak yolları MHP’den “çeşitli sebeplerle” ayrılmış kişiler; yani İyi Parti’ye daha yakın isimler!
Senedi sahte olanın, ülkücüsü de sahte oluyormuş demek ki!
“TÜM BELEDİYELERDEN RİCAM”
Belediyelerden ricam; artık şu “taşlarla oynama” işini bırakın! 3 sene evvel döşenen kaldırımı söküp yerine yenisini takınca hizmet etmiş olmadığınız gibi insanlar artık buna “sinir” oluyor!
Yaz şenlikleri adı altında “çılgın popçulara” konser verdirmekten vazgeçin; çünkü buralarda “ailecek” eğlenilmiyor, bilakis aileler buralardan kaçıyor.
Şehirlerin altyapısını sağlam tutun ve kesinlikle esnaflarla sohbet edin, işyerlerini gezin, bir bardak çaylarını için.