CHP, bildiğin CHP
YSK’yı tehdit etmek serbest mi?
Değil.
Ya da biz öyle biliyoruz.
16 Nisan Referandumu’nda “EVET” lehine 1 milyon 400 bin civarında oy farkı vardı.
Kılıçdaroğlu buna rağmen “iptal” istemişti.
İstediği olmayınca YSK üyelerini “ahlaksızlıkla” suçlamıştı.
Dahası YSK’yı “millete kumpas kuran bir çete” olarak nitelendirmişti.
O günlerde YSK Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerinin Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da hatırlıyoruz.
Ve bugün…
İstanbul seçiminde sadece 13 bin 500 oy farkını konuşuyoruz ve aynı Kılıçdaroğlu şimdi “iptal olmasın” havasında.
YSK’yı tehdit görevi ise bu kez Engin Altay’a verilmiş.
CHP adına konuşan Engin Altay, YSK üyelerini “yüzünüze tükürürler” diye tehdit ediyor/ edebiliyor.
Böyle durumlarda aklıma hep James Bond ile öküzün tanıştığı o efsane karikatür gelir.
Nedense?
TERAVİH VAKTİ KONSER
İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP’nin elinde ne hale gelecek?
Bunu anlamak için biraz zamana ihtiyaç var.
İmamoğlu şu sıralar tribünlere oynama derdinde.
YSK’nın nihai kararına kadar gerçek yüzünü görmemiz pek mümkün değil.
Herkese mavi boncuklu, bol gülücüklü sahnelere bir süre daha tahammül etmemiz gerekiyor.
Hakkını verelim.
Rolünü iyi oynuyor.
Ama bir yere kadar.
Zira İmamoğlu’nun “Ramazan Etkinliği” anlayışı CHP zihniyetinin seçim uğruna kilitlendiği odada zor bela zapt edildiğini göstermeye yetti de arttı bile.
Baksanıza “teravih saatinde konser” uygulaması ile ufak çaplı bir devrim gerçekleşti İstanbul’da…
CHP’den beklediğimiz hareketlerdi bunlar.
Arkası da gelebilir.
İftardan 3 saat önce halk pikniği…
Sabah ezanından 2 saat sonra sosyal tesislerde bedava kahvaltı…
Olmaz demeyin.
Temel Karamollaoğlu, CHP’nin keyfine göre fetva vermek için hazırda bekliyor nasıl olsa…