ŞİMDİ “KİLİTTAŞI”NI SÖKME ZAMANI!
Hafıza
Toplumsal Hafıza
Devlet Hafızası
Devlet Adamlığı Hafızası…
Başkan Erdoğan’ın ana hatlarla ifade ettiği konuşmasının alt okumaları oldukça önem arzediyor.
Bütün bir okumayı, “Artık yeni bir safhaya geçiyoruz. Hafıza kayıtlarımız içinde çok şeyler var. Kim, kimdir bunları milletimizin bilmesi lazım…” cümle dizininde geçmişin bir takibi olarak tarihsel sürecin parçadan bütüne dayatmacı kimliğinin hafızasına dair “beka meselesi” üzerinden yeniden okuma yapmamızı ve hazır olmamazı istemesi çok hayati bir ifade.
Hafıza, geçmişin şimdi de en taze haliyle yaşanması olarak ifade edilecek olursa, bizi (somut) mücerret olana yönelmektedir.
O halde Reis bizi hazır ve mücerred olan hakikatlerden hangisi ile yüzleştirecek?Beka gerçeğimize odaklı hem tarihsel arka planda olan hemde şimdiye evrilen hangi aktörlerin varlığıyla tanıştıracak?
Başkanın bu çıkışını Anadolu’nun makus talihini değiştirecek vasıfta telakki edenlerdenim.
Aslında bunun cevabı da var o konuşmanın içinde; “kimin, kim olduğu kadar”, “kimlerin gerçekte ne olmadığına” da bir açık kapı bırakıyor.
Basiret vurgusu…
Sahte kahramanları, “brütüsleri”, işbirlikçileri, hainleri, uşakları ve bilumum kan emicilere dair feraset ve basiretle bakmamızı istiyor.
Cumhurbaşkanlığı sisteminde yeni bir safhadayız. Gelinen noktada sahada test edileni canlı olarak icra edip, tatbik etme zamanı.
Mesele NATOTÜRKÇÜLER ve bilumum AK Parti kadroları içinde “mutasyona” uğramış ama Reise rağmen “Reisçi” müptezellerin hikayesinden çok daha ötede.
Bu toprakların aslına rücu edip, vücud bulma kudretine hazır olun derim.
Hafızayı toplumsal hafıza ve devlet adamlığı hafızası üzerinden okuduğunuz zaman ülke olarak atlattığımız badireler ve acıların günyüzüne çıktığına şahit olursunuz.
Ülkemizin içinde bulunduğu durumun tarihsel süreç içinde “şimdiye” aktarımı elbetteki hafıza üzerinden şekillenecektir.
Demek ki şimdide görülmesi gereken “hesaplar” var!
Zaman geldi çattı!
Hafıza sayesinde çalışacak mekanizmanın, yani kollektif toplumsal hafızanın diri tutulması istemi gerçekte millet olarak birbirimize kenetlenmemizin zamanına işaret.
Bunu nereden anlıyoruz?
Başkanın ifadesinde yer bulduğu anlamıyla; “kanaat önderleriyle kadroyu güçlendirerek”…
Resmi tarihin saklanan gerçekleri değil hafızamızda “şimdi” içerisinde canlandırarak mevcut duruşumuzun ne olması gerektiğine dair bir “seferberlik” çağrısı olarak görüyorum.
Bütün tabular ve vesayet algısının altında yatan hakikatlerin deşifre edileceğine dair kararlı bir tutum.
Peki neden şimdi?
Bütün coğrafyamızı yakinen alâkadar edecek gelişmeler demiyorum, sonuçlara hazır olmamıza dönük bir çağrı var.
Bağımsızlık mücadelesinde meşaleyi tutanlar kadar bu meşaleyi söndürmek isteyenlere dönük “çemberi yarma” harekâtı başlıyor!.
Binnur Günay