FANTASTİK İMAM’I MUTASYONA ZORLAYANLAR

Hayırdır Ekümenik Ekolaser?
“Merkezi Hükümet”in savaş zamanında “yerel hükümet”in aldığı ya da vereceği kararları dikkate almama(!) tezi üzerinden “İstanbul bir devlettir” demekte neyin nesi?

“Kimsenin ne dediği beni ilgilendirmez” demek ne ifade ediyor?
Bizim bilmediğimiz bir sıfatın mı var?
Fantastik İmam kime meydan okuyor ya da kime meydan okuması isteniyor?
İstanbul şehr-i emini mi, yoksa sömürge valisi mi?

Sizce ne oldu Fantastik İmam’a?
Rol ve sıfat değişimi!
Zamanlama ve algı operasyonu oldukça dikkat çekici değil mi?

Şöyle düşünün; emperyalizmin bütün aparatları Çanakkale’yi hücum ile alamamıştı. Sonrasında “sessiz sedasız İstanbul’a girmiş” işgal etmişti.
İstanbul’un işgaline giden yolda yine içimizdeki işbirlikçilerin payı oldukça büyüktü.

Yani savaşı içeriden kaybetmiştik!
Peki nasıl oldu da kaybetmiştik İstanbul’u?

Bu mevzu hala açıklanamayan bir muamma…
“Seçilmiş”lerin zamana yayarak adım adım uyguladıkları bir planın sonucu gerçekleşti. Osmanlı “seçilmişler”den daha büyük değil(!) sloganıyla…

Puslu havayı firsata çevirmek isteyen vatan hainlerinin ince ince dokudukları operasyon ve tertiplerle…
Ortam yine aynı ortam.
Zaman yine savaş zamanı…
Dost ve düşman saflarının tek tek ayrıldığı zamanlar.
Cepheyi içten çökertmenin sinsi dönemleri…

Bu işbirlikçilerin ne kadar aşikâr olduğunu Bakan Soylu’nun ifadelerinin alt satırında okumak mümkün.
Hatırlarsanız, “Taksim platformu” ve meydan okuyuşları vardı.
Şu an bu platformun bütün ayaklarının bir vücut haline döndüğü günlerin arafesindeyiz.

Bu operasyonun Coronavirüs salgınına denk gelmesi tesadüfi değil, tıpkı komplo teorisi olmadığı gibi…
Ve biyolojik savaşın tesadüfi olmadığı gibi…

Sahiden fantastik İmam sizce nereye koşuyor?
İstanbul’u İngilizlere teslim edecek yeni birileri oyunu çok büyük oynuyor!.