Provokatör kim?
Önemli, hem de çok önemliydi. Bayramın birinci günü yayınlandı. Siyasetçiler bayram rehaveti içine olup gazeteler de çıkmayınca pek gören, değerlendiren ve üzerine giden olmadı. Kenarda köşede kaldı.
Mustafa Balbay’ın yazısı ve içindeki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinden bahsediyorum.
Girizgahı Balbay yaptı. Son yaşanan olaylarla ilgili olarak “CHP’nin etrafında bir gerilim-çatışma halkası oluşturulmaya çalışıyorlar” ifadesini kullandı. Önce, Adana-Yüreğir’de Kaymakam ve Vefa Destek Grubu üyelerine saldıran Eren Yıldırım isimli CHP yöneticisini aklamaya çalıştı. Ardından İzmir’de tutuklanan CHP’li Banu Özdemir güzellemeleri geldi. Tahrik dolu ifadeler peş peşe sıralandı.
Ve pası Kılıçdaroğlu’na verdi…
O da ne dese beğenirsiniz? Konuya bodoslama girip Erdoğan’ı suçladı. “Bu bir provokasyon. Eğer sen bunu yapanları bulmak yerine, CHP’nin üzerine gidiyorsan, bunu sen yaptın demektir” dedi.
Şaka gibi, ama Kemal Bey aynen bu ifadeleri kullandı!
Adana’da saldırıdan tutuklanan CHP Gençlik Kolları yöneticisi ile İzmir’de suç ve suçluları övüp suçu yayan CHP eski İl Başkan Yardımcısı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı’nı suçladı. Hatta hızını alamayıp “Bunu sen yaptın” bile diyebildi!
Failler ve faillere destek verenler hakkında hukuken gerekenler yapılmasına rağmen, hiç yokmuş gibi davrandı.
***
Bitmedi, bu kadarla da kalmadı. Kemal Kılıçdaroğlu daha neler söyledi neler…
İşi aldı götürdü, 40 yıl öncesi mezhep kavgalarına kadar dayandırdı. Hepimizin içini yakan ve unutmak istediğimiz üzücü olayların üzerindeki yarayı kaşımaya başladı. Aynen şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu provokatörleri 1978 Kahramanmaraş’tan tanıyoruz. Ulu Cami’den yapılan provokasyonlarla halkın nasıl yönlendirildiğini tarih unutmadı. 1980 Çorum olaylarından tanıyoruz. 4 Temmuz 1980’de cami sapasağlam yerinde durduğu halde Çorum Ulu Cami’nin hoparlöründen yükselen ‘Alaattin Camiini yıktılar’ anonslarında gördük.”
Balbay da bu sözlere “Oyunu kuranların vazgeçmediği görülüyor” yorumuyla destek verdi.
Gördünüz mü olayı alıp nereye getirdiler!
Ne ilgisi var o günkü olaylarla bugün yaşananların? Düpedüz tahrik değil mi bu?
***
Ayrıca, o günleri biz de yaşadık. Ayrıntılarını da, olayları kimlerin provoke ettiklerini de iyi biliyoruz…
Birincisi, o olaylar sırasında CHP iktidardaydı. İkincisi de yasa dışı sol örgütler olayları alevlendirmeye çalışırken, vatan evlatları kardeş kavgasını durdurmak için çırpındı. Muhsin Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Başkanı’ydı. Vali ve Garnizon Komutanının bilgisi dahilinde Sivas’a gitti. Köy köy gezip, millete itidal tavsiye etti. Halkı yasa dışı sol örgütlerin provokasyonlarına karşı uyardı. Olayların bastırılmasında da ciddi rol oynadı.
Yazdık zamanında bunları belgeleriyle.
Kimse aradan 40 yıl geçse de unuttuk sanmasın. Biz tahrikçileri de milleti nasıl galeyana getirdiklerini de iyi biliyoruz.
Tehlikeli söylemler bunlar Kemal Bey!
O günden bu yana köprünün altından çok sular geçti. O yüzden eski yaraları kaşımak artık sonuç vermez. Biz de devlet hafızası da biliyor kimin ve neyin ne olduğunu!
