Siyaset değil bu çirkef
Bir şey, ya vardır ya yok. Bir olay, ya yaşanmıştır ya da yaşanmamıştır. Ama biz günlerdir tersini izliyoruz. Siyaset, CHP-İYİ Parti ekseninde yaşanan bölücü anayasa görüşmeleri çerçevesinde debelenip duruyor…
Dün “Evet öyle oldu” denilenler bugün inkâr ediliyor. Kameralar karşısında dillendirilenler, bugün yalanlanmaya çalışılıyor.
Tartışmalar, CHP’li vekil İbrahim Kaboğlu ismi çevresinde yoğunlaşıyor. Adını tekrarlıyorum: İbrahim Kaboğlu. Ama kendi partisi içinden bile ismini doğru telaffuz eden yok. Partinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sürekli “Kabaoğlu” deyip duruyor…
Aslında mühim de değil kim olduğu. İlaveten söylediklerinin bile hiç önemi yok. Önemli olan toplumun nasıl yönlendirileceği! Yaşananların nasıl çarpıtılacağı!
Bunu yaşamıyor muyuz günlerdir?
***İYİ Parti kurulduğu gün “Toplama Parti” demiştim. Çok uzun bir siyasi hayatı olmayacağı ve dağılacağı yorumunu yapmıştım…
Kızanlar, tepki gösterenler oldu.
Ama her geçen gün beni haklı çıkarıyor. “Dağılma” böyle olur işte. Başka nasıl gerçekleşir? Yavaş yavaş dağılıyor…
Bir de işin çok vahim bir yönü var:
Olay, medya tarafından çekiştirilip, sündürülüp, mecrasından çıkarılınca, siyaset müessesesi alabildiğine zedeleniyor. Siyasetçiye duyulan güven, her geçen gün daha aşağılara iniyor.
***Öylesine çirkinleşti ki siyaset…
Öyle aşağılara düşürüldü ki çıta…
Gerçekler bir tarafa atılıyor; toplum, oluşturulan algılarla yönlendirilmeye, yönetilmeye çalışılıyor. İşte son örneği:
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıktığı için soruşturma açılmış. Öyle diyor bazı basın yayın organları. Öyle iddia ediyor, bazı siyasetçiler.
Oysa koca bir yalan bu!
Yok, böyle bir şey olamaz da. Evet, bir soruşturma var, ama o da İmamoğlu’nun hukuksuz işlemlerine yönelik. Kamu kaynaklarını kullanarak, kamu tarafından yürütülen projeleri engellemeye çalışılması ile ilgili.
Görüyorsunuz işte, nasıl da çarpıtılıyor her şey! Ne kadar da kirlendi ve kirletildi siyaset! Bir çirkef denizinin içinde yüzdürülmeye çalışılıyor siyaset ve siyasetçilerimiz…
Olmaz, gitmez, bu böyle yürümez ki!
