ABD’nin “Suriye Kürt Yönetimi” hazırlığı

Suriye’de iç savaş aslında çoktan bitti. Sahadaki “düşman” DEAŞ yenildi. Ortada DEAŞ tehlikesi diye bir tehlike de kalmadı. Suriye halkını temsil eden güçler ise ağırlıklı olarak Türkiye’nin etkisi altında ve uzlaşma için silahlarını susturmuş bekliyor. 

Ama tabii, iç savaş, ABD’nin istediği gibi bitmediği için yeni siyasi düzenin şekillenmesi de erteleniyor. Suriye’de siyasi çözümü bugün itibarıyla engelleyen asıl güç ABD’den başkası değil. Oysa yeni anayasa, seçimler ve geçiş dönemi için koşullar son derece uygun. Ancak ABD, Türkiye, Rusya ve İran’ın öncülüğünde Suriye’de yeni düzenin yapılandırılması için ortaya konulan yol haritasını istemiyor. 

Çünkü Suriye’nin kuzeyinde ABD himayesinde yürütülen “Suriye Kürt Bölgesi” çalışmaları henüz sonuçlanmadı. ABD, siyasi çözümün netleşeceği masaya gelmeden önce “Kürt bölgesi”ni her açıdan tamamlamak niyetinde. 

ABD, Suriye’nin kuzeyinde eğitilmiş, tam donanımlı bir ordu,  özerk bir yönetim ve bu bölgeyi havadan koruma şemsiyesi altına aldıktan sonra ancak “siyasi çözüm” için masaya gelecek. Böyle bir durumda da rejime ve diğer ülkelere “YPG realitesini” kabul etmekten başka bir yol kalmayacak. ABD’nin halihazırda Suriye’nin kuzeyindeki faaliyetlerinin hedefi bu. 

Türkiye’yi Münbiç ve Fırat’ın doğusu konusunda oyalamalarının sebebi de bu. Münbiç, “Fırat’ın doğusuna açılan kapı” olması özelliğiyle önem arz ediyor. ABD’nin bu stratejik “kapıyı” Türkiye’ye teslim etmesi zor. Fırat’ın doğusunu tümden koruma altına aldıktan sonra belki burayı Türkiye’ye terk etmeye razı olurlar ki, bu da içeride yürüttükleri hazırlıklara bağlı. Yani henüz 8-10 bin kişilik bir terör ordusunu eğitmiş durumdalar. Hedefleri ise 40 bin militanı daha eğitip donatmak. Silah konusunda bir sıkıntı çekmiyorlar. ABD’nin en azından, şimdilik 50 bin kişilik bir terör ordusunu donatmaya çalıştığı anlaşılıyor. ABD, bölgede kurduğu askeri üslerle, yeni oluşturacağı gözlem noktalarıyla Fırat’ın doğusunu Türkiye’ye karşı koruma altına alıyor. 

ABD, Fırat’ın doğusundaki hazırlıklarını tamamladığında Suriye’de siyasi çözüm için masaya gelecek ve taraflara “Suriye Kürt Yönetimi”ni tanımayı dayatacak. “Fırat’ın doğusu”nda bir “Kürt devleti” Batı’nın yüz yıldır peşinde koştuğu bir proje. Sevr’de de “Fırat’ın doğusu”nu Türklere kabul ettirmeye çalıştılar. Yüz yıl önce, en zayıf anında bile Türkiye’nin kabul etmediği bu planı Ankara’nın bugün kabul etmesi elbette mümkün değildir.

Ankara kendi hazırlıklarını, dengesini, hesaplarını iyi yapmaya çalışıyor. Müdahale için de görünen uygun bir zaman kollanıyor. Batı’nın “Fırat’ın doğusu”yla ilgili dayatmaları dün nasıl tutmadıysa bugün de tutmayacak. Üstelik bu kez Ankara her zamankinden daha güçlü, daha kararlı ve kendinden daha emin.