Ahlakçıları hayatımızdan çıkarmak lazım!

Okuduğunuz Yazı
Ahlakçıları hayatımızdan çıkarmak lazım!

İçerik

Müslüman âlim, hoca, arif, münevver, yazarçizer kim varsa bizi peşlerine taktılar; şikâyet eden, homurdanan ve hayıflanan bir gayya cemaati inşa ediyorlar. Sürekli ahlak satılıyor, ahlaklı insan yerine ahlakçılık pozları veriliyor.

Arifler, âlimler, münevverler; şikâyet etmezler teklif ederler, hayıflanmazlar teşebbüs ederler, homurdanmazlar talep ederler. Samimiyet teşebbüs gerektirir, samimiyet başı sonu belli talep gerektirir, samimiyet izaha muhtaç boşluklar bırakmadan izah gerektirir. Gerisi şımarıklıktır. Teklifi olmayan adamın samimiyeti de yoktur. Bu adamların dairesinden çıkmak lazım…

Arifler, âlimler, münevverler; Orta Çağ Hristiyanları gibi umutsuzluk, ümitsizlik yaymazlar. Ahlakçı adamlar sarmış dört bir yanımızı; herkesi, pasif, ezik, korkak ve peşinen cehennemlik ilan ediyorlar. Bu adamların dairesinden çıkmak lazım…

Arifler, âlimler, münevverler; zamanın ruhunda yeniden tanımlanmış hizmet alanlarını boş bırakmazlar. Ahlakçılar bu hizmet alanlarını görmüyor, bu alanlara girip hizmet üretmiyor dışarıda durup şikâyet ediyorlar. Ahlaksızlıktan şikâyet edenler, hizmet alanlarından kaçarak ahlaksızlığın daniskasını yapıyorlar aslında. İşte bu sebeple ahlaklı insanlar değil ahlak satıcısı oluyorlar. Ahlakçı değil ahlaklı olmak, bu adamların dairesinden çıkmak lazım…

Arifler, âlimler, münevverler; dünyanın dayattığı iki taraftan birini tutmaz; hakikat üzerine üçüncü bir yolu teklif ederler. Darwin’le kilisenin kavgasında taraf olmaz kiliseyi tutmazlar mesela; ama bizim ahlak satıcıları, kilisenin bile terk ettiği söylemleri tekrar ediyorlar. Sen Müslüman’sın; ne kilisenin ne de Darwin’in tarafında yer alırsın; aksine üçüncü bir yolu, İslam’ı teklif edersin. “Zalim değilsen mazlum olursun” diye zalimliği dayatan sisteme karşı, üçüncü yolu teklif etmek lazım. “Amerikancı mısın, Rusçu musun” diye seçim yapmaya zorlayan sisteme karşı; üçüncü bir yolu, İslam’ı teklif etmek lazım. Gündelik meselelerde de böyledir bu… Ne Macron’un ne de sokaklarda olay çıkaran serserilerin tarafında olursun, oyunu bozar kendini kullandırtmazsın.

Ahlak satıcılarına kulak asmamak lazım, aynı yol üzerinde ayağa takılan taşlara yapılan muamele gibi, onları kenara süpürüp ümmete yol açmak lazım. Yolun ortasında durup şikâyet edeceklerine yol kenarında ağlasınlar ya da yola çıkıp yürümeye başlasınlar…

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Erem ŞENTÜRK