Aptal danalar
Para ve çıkar için her türlü kirli işi kendine mübah gören BATI, artık kendi askeri yerine aptalları kullanmayı gururla hayat geçirdi. Taşeronlar, hep büyük hayaller ve boş vaatler ile doldurulan beyinlerinin yetersizliği yüzünde ölüme mahkumdur. Tabuta yaklaştıklarında kafaları dank eder ama iş işten geçmiştir.
“Satıldık” diye bağırta bağırta sandığın içine koyarlar onları ve kapağı örterler üzerine. Zeyn Osman, Mustafa Barzani’nin en önemli danışmanlarından biriydi. Amerika’ya gitti…
O dönemde ülkesinin BM temsilcisi olan ve daha sonra başkanlık koltuğuna oturacak olan George Bush ile görüşmek istedi. Baba Bush’tan gelen cevap ilginçti. Bush “Hiçbir özelliğiolmayan anarşist ve terörist bir örgütün mensubuna ayıracak zamanım yok” diyordu.
Zeyn Osman Washington’dan sonra rotayı Londra’ya çevirdi. İngiltere’nin başkentine indiğinde onu krallar gibi karşıladılar. Bush’un “Anarşist” dediği adamı, İngiltere Dışişleri Bakanlığı hararetle kucakladı.
Londra’da devleti yönetenlerle bir dizi temaslarda bulundu. İngiliz devlet adamları ona “Anadolu’da bir Kürt Devleti kurulması için size yardım edeceğiz” diye söz verdiler.
Zeyn Osman ile o dönemlerde görüştüğünü ve İngilizlerle yaptığı görüşmenin detaylarını dinlediğini söyleyen Lütfü Akdoğan, “Krallar ve Başkanlarla 50 Yıl” adını verdiği kitabında müthiş bir iddiada bulunuyor. “Zeyn Osman, Beyrut’ta kaldığım otelde benimle görüşmek istedi. Geldiğindeİngilizlerin Türk topraklarında kurmak istediği Kürt Devleti’ni anlattı.
Hatta İngilizler daha da ileri gidiyorlar. Zeyn Osman’a sınırlarınız İskenderun körfezine kadar uzanacak diye söz veriyorlar.” Zeyn Osman şaşırıyor.
İnanamıyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerine “Bu söylediğiniz gerçek mi yoksa hayal mi? Türkler İskenderun’da büyük bir demir çelik fabrikası kuruyor. Kolay kolay bu bölgeyi bize verirler mi?” diyor. İngiliz diplomatlar üzerine basa basa altını çiziyor; “Barzani’ye selam söyle. Hiç merak etmesin. 1. Dünya savaşında size verdiğimiz sözü önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğiz. İskenderun da demir çelik fabrikası da sizindir.”
Zeyn Osman Londra’da verilen bu sözü sevinç çığlıkları atarak Molla Barzani’ye iletiyor. Aradan yıllar geçiyor, İngilizler her zaman olduğu gibi kullanıyor ve satıyor. Baba Barzani daha sonra İngilizlerin ihanetine nasıl uğradığını yana yakıla anlatıyor. Amerika’nın o dönemlerde “Anarşist” diyerek görüşme bile yapmadığı Kürtler tarih boyunca hep kullanılmıştır. En son İsrail ve ABD’nin verdiği sözler ve gazla referanduma giden oğul Barzani de elindeki tüm Kerkük petrollerinden olmuş, Bağdat’ın demir yumruğu altında boyunduruğa alınmış vaziyette ağlıyor. O da kullanılmanın ve çöpe atılmanın acısını boğazında her gün hissediyor.
ABD de bir zamanlar anarşist sıfatı taktığı halkın içinden çıkan teröristleri tepe tepe kullanıyor. Onları cepheye sürerek ölüme gönderiyor, onlar sayesinde Suriye’de en zengin petrol yataklarının olduğu bölgeler oturuyor. Washington Suriye’de PKK’lıları DEAŞ’a kırdırarak ele geçirdiği petrolün aktığı yerlere tam 25 askeri üs kurdu. Bu üslerde MOSSAD ajanları da cirit atıyor.
İsrail, PKK’nın ele geçirdiği bölgelere girerek işgal etme hayal ve planları ile apartta bekliyor. Bir gece ansızın daldıklarında burada büyük hayaller kuran PKK’lılar da nasıl kullanıldıklarını ve mezarlara gömüldüklerinde anlayacaklar. Şimdiden buna uyananlar ve ağlayanlara tanık oluyoruz. Sosyal medyada “Gavat Amerika” diye Washington’a küfürler düzen PKK’lıları görüyoruz. “Bizi Afrin’de yalnız bıraktınız. Sözlerinize güvendik.
Celladımız oldunuz” diye ABD’ye veryansın ediyorlar.
Evet geçmişte İngiltere celladıydı onların. Şimdilerde cellat görevini ABD üstlendi. PKK, Marksist-Leninist bir örgüt. İnandıkları o Marks diyor ki; “Celladını kurtarıcısı olarak gören bir toplum, kasabın bıçağını yalayan aptal danaya benzer.”