Bize efelenen Amerika’ya Osmanlı Tokadı

Okuduğunuz Yazı
Bize efelenen Amerika’ya Osmanlı Tokadı

İçerik

Bütün dünyanın akli dengesinden şüphe ettiği pırasa kafa dediği mizah programlarına malzeme olan Amerika Birleşik Devletleri Donald Trump zamanında ABD Neredeyse kendisinin dışında bütün dünya ülkeleri ile sıkıntı ve gerginlik dolu Günler yaşamaktadır.

Trump Benim çocukluk yıllarımda TRT de pazar sabahları oynayan kovboy filmlerindeki şımarık Züppe ve küstah Kovboy tiplemesinin sanki bugünkü versiyonu kendisini dünyanın yenilmez ve hakim olan tek gücü zannediyor. Öyle değil elbet. Bunu çok yakında görecektir inşallah zira bu sefer kadim devlet geleneğine sahip olan köklü siyasi hafıza ile idare edilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne tosladı.

Türkiye tarihi boyunca hiç diz çökmedi hiç boyun Eğmedi. Kafası kesildi bazı dönemler ama o kafa yere eğilmedi işte Amerika ve onun başındaki geri zekalı küstah tamam onu bilmiyor. Amerika ile Türkiye’nin atası olan Osmanlı Dönem dönem karşı karşıya geldi ama her defasında Amerika Osmanlı’ya boyun eğdi.

Amerika Birleşik Devletleri 1774 tarihinde Versay konferansıyla 13 koloninin bir araya gelmesiyle kuruldu kurulduğu tarihten itibaren Avrupa ile ticari siyasi ve askeri ittifaklara girdi kendisini geliştirmeye çalıştı büyük devlet olmak için gece demedi gündüz demedi mesai yaptı.

İşte böyle bir Amerika Avrupa arası ticaret gemilerinin Atlas Okyanusu’nda geliş gidiş Yaptığı 1795 tarihinde okyanusta devriye gezen Osmanlı Deniz kuvvetleri ne bağlı bir grup gemi birliğine denk geldi. Cihana nam salan Osmanlı bu. Öyle kolay kolay bırakır mı? Kendi eliyle beslediği ve boynundaki zincirini bileğine sardığı Aslan ile gemileri Teftiş etmesiyle meşhur Kaptanı Derya Cezayir’li Hasan Paşa Birleşik Devletleri’nin Avrupa’ya ticaret malzemesi götüren gemilerine el koydu Ve Cezayir limanlarına çekti bu durum karşısında aciz kalan Amerika Birleşik Devletleri başkanlık makamı Osmanlı İmparatorluğu’nun başında bulunan Sultan üçüncü Selime rica mektubu yazdı. Bu mektubu Sultan yıllarca görmezden geldi bir gün mektubu masasına koydu gündemine aldı.

ABD ‘den Yetkilileri ayağına çağırdı İstanbul’a gelen Amerikan başkan yardımcısı İstanbul’da Orta düzey memurlarla yaptığı Görüşmeler sonucunda sultan Selim Han’ın bütün yetkiyi Kaptanı derya cezayirli Hasan Paşa’ya verdiğini öğrendi. İstanbul’dan derhal Cezayir’e geçti. Cezayirli Hasan paşa ile yaptığı görüşmeler neticesinde Cezayir ticaret ve Deniz Barış Antlaşması’nı İmzaladı ve yıllarca Osmanlı limanlarında demir atmış bekleyen gemilerini kurtardı.

Ne var bunda işte antlaşma imzalanmış ve gemiler geri alınmış demeyin o antlaşma Amerika için utanç vesikasıdır. Zira bu antlaşma gereği Amerika tam 17 sene boyunca yıllık yaklaşık 500.000 $ Osmanlı’ya haraç vermeyi kabul etti. Bu konuda bir anektod daha;
Amerika kurulduğu yıl olan 1774’ten bugüne yani 2018’e kadar imzaladığı ve taraf olduğu Bütün antlaşmaları İngilizce yani kendi dilinde yazdırdı. İşte bu genel kurala uyumayan ve dünya üzerinde Amerika’nın kendi dilinin dışında başka bir dille yani Arap harfleriyle Ve Osmanlı Türkçesi ile Hazırlanan ve Amerika tarafından imzalanan tek antlaşma işte budur.

Bugün bütün dünyaya efelenen Amerika bir dönem benim yani sizin atmanıza haraç vermeyi kabul etti. Şimdi bu tarihi bilgi niye verdim? Geçmişte yaşanmış sosyolojik olarak bugünkü dünya konjonktürünü ifade etmeyen bu tarihi bilgi verirken amacım nedir?
Dostlar Eğer inanırsak Allahu Taala’nın bildirdiği gibi güçlü ve kazanacak olan taraf biziz. Bunu atalarımız yapmış biz de yapabiliriz.

Şu bilgiyi de vereyim yazımı bitireyim; Abd 1774’ten 1909’a kadar yani 125 sene orta devlet statüsünde kaldı dünya devletlerine büyükelçi gönderemedi maslahatgüzarlığı ile idare etti. Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük olmasını engelleyen her defasında bu teklifi veto eden o günkü Yedi dünya Devrinden biri olan Osmanlı imparatorluğu idi. 1876’dan Tahtan indirildiği 1909’a kadar Amerika’yı durduran büyümesini engelleyen Sultan hepinizin tahmin ettiği gibi Ulu Hakan Gök Sultan İkinci Abdülhamid Han’dı.

Amerika geçmişte çok Osmanlı tokatı yedi sanırım bu Tokadın tadını unutmuş Ve özlemiş olmalı ki Türkiye’nin Ayağına Dolaşmaya başladı. 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ahmet ANAPALI