Bu kargaşanın hedefi nedir?

Okuduğunuz Yazı
Bu kargaşanın hedefi nedir?

İçerik

Bylock tezgahına dair gelişmelerin ne gibi sonuçları olacağına dair takipçisiyim. Zira bu konu üzerinde ısrarla birşeylerin altını çizmiş konunun sıradan bir olay olmaktan çok komplike bir tezgahı da içinde barındırdığına dair tahliller sunmuştum.

Bylock gerçeğinin farkedildiği dönem ve ardından MİT’in telefon operatörleri üzerinde yürüttüğü çalışmalar sonucu Avea, Turkcell ve Vodafone’dan ilgili kayıtlar ve bilgiler isteniyor. Avea’nın dışında iki operatör NAT kayıtlarını MİT’e teslim ediyor, incelemeye açıyorlar. Avea’nın NAT kayıtlarını tutmadığı gerekçe gösterilerek MİT’e vermediği iddia ediliyor.

Avea 15 Temmuz darbe girişiminden 6 ay önce TTNET ile aynı çatı altında birleşerek Türk Telekom oluyor, tarih 26 Ocak 2016. NAT kayıtları olarak geçen kayıtlar telefonlara ağ adresi, dönüştürücü ve geniş ölçekli ağ dönüştürücü hizmeti veriyor. Yani bir IP üzerinden aynı anda binlerce telefon kullanıcısının Bylock programı ile bağlantı kurması sağlanıyor.

Bir başka yöntemde bu ağ dönüştürücü programını kontrollü olarak denetleyen “mor beyin” müdahalesi ile de gerçek Fetöcü kullanıcılara hizmet veriliyor.
Yani o 6 aylık süre içerisinde ne oluyorsa oluyor ve Avea telefon operatörü Türk Telekom bünyesine dahil ediliyor.

Şimdi soru şu.
Bu kargaşanın hedefi nedir?

Öyle bir örgüt düşünün ki normal telefon dinlemelerinin teknik takip olduğu bilinciyle farklı bir programla operatörler üzerinden işlem yapıp yönlendirici pozisyonuna sokuluyor.
Yani Fetö bunu düşünüyor!

Peki aynı sinsi örgüt haberleşme programının deşifre olacağına dair bir B planı üzerinde düşünemez miydi?
Elbette ki düşündü!

Yardımcı haberleşme programları ve NAT verileri bulunmayan aynı operatörler üzerinden işlerine devam ettiler.

Bakın hala o haberleşme programlarına dair sonuç elde edilmiş değil.
Neden?
Çünkü o süreci de baltalamak ve itibarsızlaştırmak için Bylock sadece bir yemdi.
Tüm Fetönün beyin takımı ve siyasi ayağı da dahil o programlar içinde…

Konsolosluktaki Fetöcü casusun telefonlarını isteyen Coni, Google eart ve diğer programları kullanan ABD’li casusları o program üzerinden deşifre olmadan kurtarmanın peşindeydi.

Mor beyin gerçeğinin bugün ortaya çıkması sizce garip değil mi?
Teknik olarak ancak çözülebildi meselesi değil bu.
Ülke işgal edilecek ve bunu yapanların yakalanma sürecini siz senelere bırakırsanız her türlü operasyonlar ve manipülasyonlara maruz kalırsınız.

O halde yapılması gereken CIA’nın ısrarla peşinde olduğu Fetönün diğer haberleşme programlarının itibarsızlaştırılmasına ilgili birimlerimizin, devletimizin yöneticilerinin son derece dikkat etmesi şart.

CIA ajanlarının satın aldığı bürokratlara ve onlarla işbirliği içindeki kripto Fetöcülere, Natoculara dikkat!
Abdullah Gül’ün tavrını bu minval üzere okurum.
Dikkat dağıtmak isteyenler var!
Oyuna gelmeyelim herkes işine odaklanmalı.

 

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay