İran’da 5 gününe giren halk gösterilerinde değişimler başlamış.

 İran yerel kaynaklarından elde ettiğim bilgi Muhammed Dahlan ve ekibinin İran’da işbaşı yaptıkları yönünde.

Hatırlayacağımız gibi Dahlan’ın ülkemizde “gezi” hadisesinde istediği sonucu alamamasının ardından Mısır’da elde ettiği darbe başarısı Coni başta olmak üzere Siyonizmi ve AB ülkelerini memnun etmişti.

O hizmetinin karşılığı olarak darbeci Sisi tarafından ödüllendirilmiş, kendisine Gazze sınırına yakın bir bölgede terör kampı hediye edilmişti.

Yaklaşık 8 bin kişilik bir kapasitesi olduğu söylenen bu kampta teröristler, suikastçiler ve sosyal tetikçi aktörlerin yetiştirildiği biliniyor.

Suud, BAE, İsrail ve Coni tarafından desteklenen Dahlan’ın ekibinin şu an İran bölgesinde faaliyetlerine devam ettiği, halkı örgütleyerek sokak eylemlerini yönlendirdiğine dair bilgiler geliyor.

Özellikle İran rejim muhalifi sol örgütlenmeler başta olmak üzere, halkın mücahidlerinin etkin olarak sahada kullanıldığına dair bilgiler var.

Dahlan’ın geri planda göründüğü halk eylemlerinin algı boyutunun Ortadoğu ve Suriye’ye dönük İran politikalarına tepki olarak şekil değiştirmesi, gerçekteki hedefin ekonomik kötülükten ziyade İran’ın pasifize edilmesinden başka bir  görünür amacı olmadığını gözler önüne seriyor.

Kuşkusuz İran’da bugüne kadar farklı gösteriler oldu. Gözlemciler bu sefer farklı bir dialektik ve söylemle halk ayaklanmasının farklı bir metodla şekillendirileceği üzerinde duruyor.

Dahlan ile birlikte hareket eden Coni’nin Mossad’ın da aktif olarak sahada yer almasıyla olayların İran devrim muhafızları üzerinden formüle edildiğine dair iddialar var.

İran elbetteki bölgede akıtılan Müslüman kanlarından da sorumlu ve bunun hesabını vermeli. Ama şu an bu hesabı görmek ve İran’a yapılanlara alkış tutmak yerine, emperyal güçlerin İran üzerinden şekillendirdiği ablukanın bir ucunun hedefinin Ankara’nın bölgedeki etkinliklerine bir dizi proje olarakta görmemiz gerekiyor.

Dahlan üzerinden Coni’nin ve İsrail’in Türkiye üzerindeki projeleri belli. Hatta AB ülkelerinin de Dahlan’a destek olduğu biliniyor.

Fetö ile yakın temasları olan Dahlan’ın firari Fetöcüleri Avrupa’da finanse ettiği de düşünülürse, Dahlan’ın bir sonraki proje sahasının Ankara olacağı unutulmamalı.

İran’a stratejik mana da destek olunmalı derim.

Zayıf ve düşürülmüş bir İran, kontrolü ele alacak küresel emperyalizmin Koçbaşı görevini görür!

Binnur GÜNAY

İran’da 5 gününe giren halk gösterilerinde değişimler başlamış.

İran yerel kaynaklarından elde ettiğim bilgi Muhammed Dahlan ve ekibinin İran’da işbaşı yaptıkları yönünde.
Hatırlayacağımız gibi Dahlan’ın ülkemizde “gezi” hadisesinde istediği sonucu alamamasının ardından Mısır’da elde ettiği darbe başarısı Coni başta olmak üzere Siyonizmi ve AB ülkelerini memnun etmişti. O hizmetinin karşılığı olarak darbeci Sisi tarafından ödüllendirilmiş, kendisine Gazze sınırına yakın bir bölgede terör kampı hediye edilmişti.

Yaklaşık 8 bin kişilik bir kapasitesi olduğu söylenen bu kampta teröristler, suikastçiler ve sosyal tetikçi aktörlerin yetiştirildiği biliniyor. Suud, BAE, İsrail ve Coni tarafından desteklenen Dahlan’ın ekibinin şu an İran bölgesinde faaliyetlerine devam ettiği, halkı örgütleyerek sokak eylemlerini yönlendirdiğine dair bilgiler geliyor. Özellikle İran rejim muhalifi sol örgütlenmeler başta olmak üzere, halkın mücahidlerinin etkin olarak sahada kullanıldığına dair bilgiler var.

Dahlan’ın geri planda göründüğü halk eylemlerinin algı boyutunun Ortadoğu ve Suriye’ye dönük İran politikalarına tepki olarak şekil değiştirmesi, gerçekteki hedefin ekonomik kötülükten ziyade İran’ın pasifize edilmesinden başka bir görünür amacı olmadığını gözler önüne seriyor.

Kuşkusuz İran’da bugüne kadar farklı gösteriler oldu. Gözlemciler bu sefer farklı bir dialektik ve söylemle halk ayaklanmasının farklı bir metodla şekillendirileceği üzerinde duruyor. Dahlan ile birlikte hareket eden Coni’nin Mossad’ın da aktif olarak sahada yer almasıyla olayların İran devrim muhafızları üzerinden formüle edildiğine dair iddialar var.

İran elbetteki bölgede akıtılan Müslüman kanlarından da sorumlu ve bunun hesabını vermeli. Ama şu an bu hesabı görmek ve İran’a yapılanlara alkış tutmak yerine, emperyal güçlerin İran üzerinden şekillendirdiği ablukanın bir ucunun hedefinin Ankara’nın bölgedeki etkinliklerine bir dizi proje olarakta görmemiz gerekiyor.

Dahlan üzerinden Coni\’nin ve İsrail’in Türkiye üzerindeki projeleri belli. Hatta AB ülkelerinin de Dahlan’a destek olduğu biliniyor. Fetö ile yakın temasları olan Dahlan’ın firari Fetöcüleri Avrupa’da finanse ettiği de düşünülürse, Dahlan’ın bir sonraki proje sahasının Ankara olacağı unutulmamalı.
İran’a stratejik mana da destek olunmalı derim.

Zayıf ve düşürülmüş bir İran, kontrolü ele alacak küresel emperyalizmin Koçbaşı görevini görür!