CHP’nin kirli savaşına taraf olmayın, kendinizi kullandırtmayın!
Belli ki Muharrem İnce asansörle çıkamadığı katı, merdivenle çıkıp kapıyı çalıyor. Belli ki içerideki Kılıçdaroğlu ve A Takımı, artık bu kapı sesini daha fazla duymazlıktan gelmeyecek. Belli ki kılıçlar çekildi, savaş başladı. Sadece savaşın başladığı değil; bu işin çirkinleşeceği, savaşın çok kirli olacağı da belli. Belli de nereden belli?
2010 yılının Mayıs ayında Deniz Baykal’a onursal başkanlık teklifiyle gitmişti Kemal Kılıçdaroğlu. “Aday değilim, asla olmam, hayır canım ne münasebet aday olmayacağım” dedi, dedi, sonunda Baykal’a gidip “Sen artık onursal başkan ol” diyerek o kirli savaşın işaret fişeğini yakmıştı. Baykal ise o günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’na aynen şöyle cevap vermişti: “Bu teklif boştur, bunlar boş teklifler…”
Sonra, sonrası malum işte; kasetler, mahremler, belgeler, ses kayıtları derken, etrafa hızlıca yayılan tecessüs haramıyla kaplanmıştı medya ve sonunda Baykal düşmüştü. Böyle savaşıyorlar.
Aradan 8 yıl geçti ve tarih tekerrür ediyor. Bu sefer Baykal’a “Onursal başkan ol” diyen Kılıçdaroğlu’na, Muharrem İnce “Onursal başkan ol” dedi. Aynı kirli savaş, aynı ayak izlerinde kuruluyor.
Yine çok kirlenecekler, kirletecekler. Necasetten korunmamız lazım. Yine kendilerine yeni gazeteciler, troller bulup kasetler servis edecekler; cehennem ateşi saçacaklar, kendinizi koruyun. Yine onun kaseti, bunun ses kaydı diye kapı dinleyen şeytanların ellerindeki erimiş kurşunları kulaklarımıza dökmeye çalışacaklar. Buna da gazetecilik vs. diyecekler; gözlerinizi de kulaklarınız da koruyun. Muharrem İnce’yi destekleyen karanlık eller, Kılıçdaroğlu’nun kasetini; Kılıçdaroğlu’nu destekleyen karanlık eller, Muharrem İnce’nin kasetini servis edebilir. Şahısların bu operasyonlardan haberi olur ya da olmaz bunun bir önemi yok. Önemli olan biz bunları sosyal medyada beğenip paylaşacak mıyız?.. Bir gafil arkadaşımızın WhatsApp’tan gönderdiği bu harama ortak olacak mıyız? Bunu yayınlayan medyanın haberlerine tıklayacak mıyız? Yani erimiş kaynar kurşunlarla kapının dibinde bekleyen şeytanlara, dökülsünler diye kulaklarımızı uzatacak mıyız? Şeytana taraf olacak mıyız? Önemli olan bunlar…
“Tecessüs etmeyin.” (Hucurat Suresi)
“İyilik evlere arkalarından girmek değildir.” (Bakara Suresi)
“Ey iman edenler! Kendi ev ve odalarınızdan başka evlere, sahipleriyle alışkanlık sağlayıp izin almadan ve selam vermeden girmeyin.” (Nur Suresi)
Gizli ses kayıtlarından kaçınmak, uzak durmak, dinlememek lazım. Böyle keskin haramlar; şarap içmek, domuz eti yemek gibi hayatımızda dalga dalga etkileyecek fenalıklara sebep olur. Ortaya saçılma ihtimali olan bu kasetler, hepimizi bir haram sarmalına sokar ve hayatımızda ne bereket kalır ne huzur ne de huşu…
Şeytan, haramlarla iki boyutta alakadar olur; birincisi harama teşvik ederken, ikinci boyutta haramı tevil eder. İblisin bir haramı tevil telaşı teşvik mesaisinden fazladır. Allah rızası için tavsiyem; bunları dinlemeyin, yaymayın. Polis miyiz biz, bombacıyı yakalayıp can kurtarmak için gizlice suçluların ses kayıtlarını dinleyelim?..