Diyarbakırlı anneler ve CHP
Diyarbakırlı anneler, evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak için HDP’nin kapısına dayanırken; CHP aynı kapıyı, HDP’ye can suyu vermek için çalıyor.
Ekrem İmamoğlu ile Muharrem İnce HDP’yi ziyarete doyamadı. Bir gün Mardin’de, diğer gün Diyarbakır’da HDP’lileri ziyaret edip destek sunuyorlar.
Oysa HDP açısından durum çok vahim; Hatice Ana’dan sonra dün de oğlu dağa kaçırılan Diyarbakırlı başka anneler HDP’nin kapısına dayandı. Bir annenin şu sözleri dikkat çekiciydi: “Diyarbakır’da genç bırakmadınız, ya cezaevinde ya toprağın altında. Alıştınız insanları dağa göndermeye. Senin çocuğun hangi özel okulda okuyor, sen bunu desene!”
CHP’lilerin muhakkak ki duymazdan geleceği annelerin bu isyanı, PKK/HDP’nin gerçek yüzünü gözler önüne serecek nitelikte. CHP’nin “mağdur” diye ayrılmadığı HDP kapısı, kim bilir kaç ananın evladına mezar oldu.
CHP istediği kadar HDP’yi “mağdur” ilan edip can suyu vermeye devam etsin; HDP’nin oylarına talip olan CHP, bu örgütün suçlarından da kaçınılmaz olarak sorumlu tutulacaktır. HDP’ye bu kadar arka çıkarlarsa oklar kendilerine de yönelebilir.
HDP’nin kapısına dayanan anne ne diyor? Diyarbakır’da genç bırakmadınız. Gençler ya mezarda, ya cezaevinde!
Hiçbir parti, bu acı gerçeği görmezden gelerek HDP’nin kapısında boncuk dağıtamaz. Boğazına kadar teröre bulaşmış HDP ve onun yöneticileriye hiçbir şey olmamış gibi “siyasi ittifak” kurmaya kalkmak kanunsuz gözükmese de ahlaksız bir ilişkidir. Bunun da er ya da geç siyasi bir faturası olur.
Tarih, hediye paketi yapılmış Atatürk portreleriyle HDP’ye desteğe koşan, türlü hokkabazlıklarla siyasette yer tutmaya çalışan İmamoğlu gibilerini değil, yüreği yanık, evlat acısı çeken Diyarbakırlı anaların feryatlarına kulak veren siyasetçileri kayda geçirir. CHP’li aktörler, mevcut konjonktüre aldanıp kendilerini daha fazla batağa batırmamalıdırlar. Zira bu havalar gelip geçici; devlet dediğimiz yapı, HDP kapısında dilenenlere teslim edilecek bir yapı değildir. Bir siyasetçi bunu anladığında ancak lider olur, yoksa kukla olmaktan öteye geçemez.
