Erbakan’a kök söktürenlere kök söktüren Erdoğan!
Dünün Jön’türkleri, bugünün Fon’türkleri; hepsini topladığın zaman günün darbeseverleri! Darbelere dik duran Erbakan nerede, darbeseverlerle kol kola girenler nerede?
Necmettin Erbakan’ı tüm yönleriyle bugünkü Saadet Partisi temsil edebiliyor mu? Değişen koşulları iyi okuyamayan yöneticiler “milli görüş” çizgisinin boyunu bir arşın uzatamadı.
28 Şubat’ın darbeci generallerinin cezaevine konulma haberlerini “küçücük” gören Saadet’in yayın organı Milli Gazete ne yapmaya çalıştı? Rahmetli Erbakan hocamız için “Boncuk boncuk terledi” diye hakaret edilmesine sebep olanların aldığı cezalar Saadet yöneticilerinin umurunda değil mi?
Recep Tayyip Erdoğan milli görüşün bembeyaz bayrağını göndere çekerken bugün Saadetli yöneticiler “O zaten milli görüş gömleğini çıkarmıştı” diye dönem gerçeklerine sırt dönmeye devam edecekler mi?
Sadece son 20 yılın değil önümüzdeki 100 yılın stratejisini de Başkan Erdoğan belirlerken buna yaptıkları katkı var mı? Türkiye’de milli görüş çizgisinin oy potansiyeli en az %20 iken kendisine “milli görüşçü” diyen Saadet sadece %1 oy alabiliyor. Geri kalanlar nerede? Süreci iyi analiz etmek gerekir.
“AFGANİSTAN DENKLEMİNDE
SON DURUM”
Bütün kulis bilgilerini ve arka plan bilgilerini karşılaştırdım. Şöyle genel bir tablo çıkıyor:
1)Afganistan’da “iç savaş” çıkmadığı müddetçe dramatik bir göç dalgası gerçekleşmez
2)Göç dalgasını önlemek için sadece sınırları güçlendirmek yetmiyor. Göçün sebeplerini ortadan kaldırmak için Taliban yönetimiyle yapılacak görüşmeler önemli!
3)Taliban, vaat ettiği tüm sözleri tutmasa bile 20 yıldır ülke geneline hâkim olduğu için ufak değişimler bile yeni yönetimin kabulünü hızlandıracak. Ancak insani boyutta sıkıntılar yaşanırsa istikrar sağlanamaz. İnsanları kazanamadığı takdirde “Afganistan Emirliği” orta vadede kaybeder.
4)Rusya, Çin, Katar, Pakistan, Hindistan “Afganistan Emirliğini” tanıma noktasında en çabuk hareket edecek ülkeler ve Türkiye denklemin çok güçlü aktörü!
5)Türkiye ile beraber bölge ülkeleri Afganistan’da etkin olup “konsensus oluşturma” noktasına gelirlerse bu durum Türk Dünyası’nın lehine olacak.
“SINIR NAMUSTUR”
Bu sebeple Mehmetçik Suriye ve Irak’ta sınır ötesi operasyonlar yapıyor, Mavi Vatan korunuyor, Oruç Reis seferlere çıkıyor. Bu sebeple Libya’dayız. Bu sebeple Karabağ Zaferi kahraman Azerbaycan Ordusu tarafından ilan edilirken yanlarındaki en güçlü destekçi Türkiye’ydi.
Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi’ne kocaman afiş astırıp, “Sınır namustur” diyor. Aynı Kılıçdaroğlu; “Maalesef Azerbaycan’a yardım ediyoruz” diyordu. O vakit sınır namus değil miydi?
“TALİBAN KÖTÜYDÜ,
28 ŞUBATÇILAR İYİ MİYDİ?”
28 Şubat 1997 postmodern darbesinde ilkokula yeni başlayan çocuk şimdi 32 yaşında! Yani 30 yaş altındakiler bu darbenin nasıl olduğunu hatırlayamıyor.
O yıllarda kadınlar arasında “dünyanın en büyük ayrımcılığı” yaşandı. Türkiye’deki kadınlar kategorize edilerek “Başı örtülü olanlar ve açık olanlar” diye ikiye ayrıldı. Başı örtülü olanlara eğitim hakkı verilmedi. Aynı yıllarda Afganistan’da başı örtülü kadınlar okullara alınmadı. Taliban yönetiminin 1996-2001 yılları arasında uyguladığı baskıcı yönetimin aynısını 28 Şubat’ın askeri ve sivil darbecileri de uyguladı.
Ne hikmetse Taliban’a bu hususta haklı olarak ateş püskürenler aynısını 28 Şubatçılar için yapmıyor.
Taliban 1996’da peçe takmayan kadınlara baskı uygularken günümüz Fransa Devleti peçe takan kadınlara baskı uyguluyor. Ben, “İlla peçe taksınlar” demiyorum, ama onlar kadınları kategorize ediyor. Hani her kadın özgürdü, hani her kadın kendi kararlarını serbestçe almalıydı.
İkiyüzlülük ruhlarına öyle işlemiş ki yaptıkları haksızlığı “çağdaşlık” kılıfı altında sunuyorlar.
“CUMHURBAŞKANI ADAYI
KILIÇDAROĞLU”
“Erken seçim” söylemleri ne oldu? Ankara kulislerinde böyle bir söylem kalmadı. TBMM kapalı ama görüştüğümüz CHP’li ve İyi Partili milletvekilleri artık bundan bahsetmiyor. Hani Haziran’da erken seçim olacaktı, hani sonbaharda öngörüyordunuz. Hani Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olacaktı? Hani o bırakıp giderken seni, bu öksüz tavrını takmayacaktın? Hani bendim yedi renk, hani tende can idim? Hani ya da benim elli dirhem pastırmam?
Son sorular biraz garip gelebilir ama neticede mantıklı yahut mantıksız hiçbir sorunun cevabı CHP’de yok! Kendi sorularına bile cevap veremiyorlar!
SON SÖZ AFGANİSTAN: Uçağın tekerine sarılmak istemiyorsan Kur’an’a, ezana, Peygamberimize(SAV), adalete, merhamete, vicdana, mazluma, refaha, aydınlanmaya, kalkınmaya, yardımlaşmaya, Büyük ve Güçlü Türkiye’ye sarılmalısın! Ülkeni sevmeyenlere asla inanma, algılara kanma!