Erdoğan “ekonomik savaşı” da kazanmak üzere
Muhalefetin McKinsey üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a IMF göndermesinde bulunması biraz komik. Çünkü muhalefet aklı, Erdoğan’ı tam da IMF’ye teslim olmadığı için eleştiriyordu. Türkiye’nin IMF’ye borç verecek konuma gelmesi, muhalefeti öfkelendiren bir başarı hikayesidir.
AK Parti iktidarının ekonomide yakaladığı bu başarı hikayesi muhalefetin hâlâ en zayıf noktasını oluşturuyor. Bu zayıf noktalarını şimdilerde McKinsey üzerinden gidermeye çalışıyorlar. Yılların verdiği bir eziklikle, Erdoğan’ı en “zayıf” yerinden yakaladıklarını düşünerek, McKinsey ile yapılan danışmanlık anlaşmasını IMF’ye eşdeğer göstererek gerçekleri çarpıtıyorlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hızını alamayarak McKinsey’in IMF’den kötü olduğunu ve bu durumun Türk ekonomisinin batmakta olduğuna delalet ettiğini açıkladı. Türkiye’yi IMF’ye teslim eden partinin lideri olarak Kemal Bey’in sözleri fazlasıyla iddialı ama gerçeği yansıtmaktan da bir o kadar uzak.
Zira sanıldığı ya da beklendiği gibi Türk ekonomisi ne dışa teslim ediliyor ne de batıyor. Muhalefet çok iyi biliyor ki, Erdoğan ne yapıp edip Batı’nın başlattığı ekonomik savaşı kazanacak. McKinsey üzerinden fırtına koparmalarının sebebi de bu; Erdoğan’ın ekonomik savaşı kazandığının işaretlerini görünce öfkelerini gizleyemez oldular.
Muhalefetin “millilik”, “yerlilik” vurgusunu bu kadar çok yapması nedendir acaba? Maliye ve Hazine Bakanlığı’na bağlı bir ofisin McKinsey ile anlaşması mı CHP’nin “millilik” anlayışını rencide ediyor?
Daha düne kadar “Batı’dan koptuk, eksen kayması yaşıyoruz” diyen kendileri değil miydi?
McKinsey ile varılan anlaşmaya en çok da muhalefetin sevinmesi gerekmez miydi?
Bu CHP’nin hiç mi tutarlı bir yaklaşımı, politikası olmayacak?
Erdoğan ne yapıyorsa ona karşılar, bu hiç değişmiyor!
Evet, şimdi daha iyi anlıyoruz ki dolar saldırısı, CHP başta olmak üzere muhalefet cephesine can suyu vermek için yapılıyordu. Muhalefet “Dolar yükseldi, ülke battı” yaygarasıyla Türkiye’yi krize sürüklemeye çalıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun da önünü kesti. Dışarıda başlatılan, içeride muhalefetin destek verdiği “ekonomik savaşı” kazanmak üzere.
Muhalefetin kriz beklentisi de boşa çıktı. Ekonomik kriz çıkararak, ülkeyi kaosa sürükleyerek hükümeti zorda bırakmayı planlıyorlardı. Ancak dolar gün geçtikçe stabil hale geliyor; reel sektöre sıçratmaya çalıştıkları kriz planı tutmadı, ihracatta rekor artış var. Türkiye 2019’a büyük umutlarla giriyor. Kriz yine teğet geçiyor! Muhalefeti çıldırtan tam da bu gelişmeler.
Bundan sonra ne konuşacaklarını da merak ediyorum. Anlaşılan bir süre daha McKinsey aşağı, McKinsey yukarı deyip dolaşacaklar, ta ki Pensilvanya’dan yeni talimat gelene kadar!