Herkes üzerine düşeni yapsın.
15 Temmuz’a kadar düşman ve düşmanlarımıza dair kafamızda şekillenen tek düşman Yunan figürüydü.
Rus, İngiliz, Alman, Yahudi, Fransız, Coni figürü sonradan kafamızda şekillenen düşmanlarımız olarak bilirdik.
Gerçek manada düşmanlarımızın içiçe ve birbiriyle dayanışma içinde olma halini gördüğümüzde karşımıza bir sürpriz daha çıkmıştı.
O vakit düşman kavramı ve düşman figürünün içini dolduracak geçmiş hikayeleri gölgede bırakacak bir ferasete ulaştık.
Hem devlet olarak hem fert olarak…
Bütün düşman unsurların ortak figürü olarak gerçekte bir FETÖ terörizmi yetermiş.
Bu Fetöcü teröristlerin temsiliyeti diğer düşmanlarımızın BİRLİK olduğu hal imiş.
Şehitlerimiz pahasına acıyla tecrübe ettik.
İşgal eylemini, bizi vatanımızda parya edecek darbe eylemlerini boşuna çıkarttık.
Buraya kadar ifade ettiklerim hepimizin malumu..
Ancak şunu ifade etmeden geçemeyeceğim.
Çok katmanlı bir düşman hücumu karşısında kendi varlık sebebini ve beka hakikatinin, tüm vatandaşlarımıza izah edilip anlatılması hepimizin mesuliyeti dairesindedir.
Devletimizin bekası için, gelecek kuşakların selameti için düşmanlarımızın gerçekte ne istediklerini hepimizin bilmesinde, çoluk çocuk tüm ferdlerin kavramasında büyük görevler düşüyor hepimize.
Savaşta düşmanımızın kim ve kimler olduğu kadar bizim vatan adına, geleceğimiz adına, devletimiz adına ne istediğimiz de önemli.
Düşmanlarımızı propagandalarla değil, eylemleriyle, niyetleriyle, hedefleriyle iyi tanımak durumundayız.
Onların ne yapacağıyla elbette ilgileneceğiz.
Ancak onları dilimize pelesenk etmek bize göre değil…
Herkes üzerine düşeni yapsın.
Devletimiz, ordumuz, güvenlik güçlerimiz Rabbimin izniyle bütün kahpelerin üstesinden gelir.
Biraz daha sabır!
Binnur GÜNAY
