İŞGAL İKNA İLE BAŞLAR, İMHA İLE BİTER!

Okuduğunuz Yazı
İŞGAL İKNA İLE BAŞLAR, İMHA İLE BİTER!

İçerik

İçeride ve dışarıda olağandışı gelişmeler had safhada.
Dini her manada terörize ederek toplumdaki oluş ve duruşlar üzerinden yeniden tanzim ve tasnif etme hamleleri…

Ekonominin terörize etkisini daha görünür kılmak…
Eğitimi tahrif ve tahrip edilen hususlar
üzerinden terörize tabyaları olarak yeniden kullanmak, uygun aktörleri projede tahkim etmek. Bunun yansımalarını üniversiteler açıldığında daha net gösterecekler.

Toplum dinamiklerini, hassas bağlarını kopararak yangının boyutunu artıracak kin, öfke ve nefret tohumlarıyla ayrıştıracak terörize faaliyetler…

Hak, hukuk ve adalet mekanizmalarının ayrıştırılmak istenen kitleler üzerinden tahrif edilmiş yansımalarını icraatlarıyla yüzleştirmek…

Ve belki en net olanı ise iktidarsızlık ve sahipsizlik algısına hizmet eden aktörlerin birden bire çoğalması, “tek adamlık” algısı…
Güvenlik ve hayatiyet algısını baltalayan kavram ve algı terörizmi…

Bütün bu hamlelerin dış kabuğunda ise emperyal oyun kurucuların dış saha etkinliğimizi domine etme, vasfımızı kısıtlayacak her alanda beynelmilel baskılar ve bunun karşısında diz çökmemizi bekleyen iç ve dış akbabalar.

Çok bilinmeyenli denklemin artık çözüldüğünü görüyoruz.
Yeni bir savunma hattı tesis edilirken geçişi engelleyecek çabaları gördükçe Cumhurbaşkanlığı sisteminin boş olmadığını anlıyoruz.

Refleks verilmesini zaruri kılacak mevzuların çözümüne dair acil karşı atak hamlelerimizin geleceğini düşünüyorum.
Çünkü çok kritik bir sürecin içindeyiz.
Bunun delili 15 Temmuz işgal girişimiydi.
Bundan sonraki gelişmeler hamlenin ardından hesaplananlar.

Şimdi geldiğimiz nokta itibariyle hamleleri gördükçe asıl hedefin, (Emperyal oyun kurucuların 15 Temmuz işgal girişimini yanıltma hamlesi olarak tasarlarken, sahada Fetö ve NATO teröristlerince icra edildiğidir) 15 Temmuz ile açılacak alandan iç mekanizmaları devredışı bırakarak işgale hazır hale getirmek olduğu görülüyor.

Bunun mümkün olma şartının ise iç kamuoyu desteğiyle olabileceğini net olarak test etmeleridir.
Kuşkusuz başkan Erdoğan’ın Fetö başta olmak üzere projede, arka planda yer alan diğer terör unsurlarının neyi hesapladığını görüp, bildiğini biliyorum artık.
Bu projelerin iç bağlantıları ve ayaklarının salt Fetö’den ibaret olmadığı ve farklı aktörler üzerinden yürütüldüğü gözlemleniyor.

Başkan’ın bu aktörleri kripto vasfıyla beraber “topyekûn” aynı torbada bertaraf edeceğini net görüyorum.
Evet birileri Fetö terör örgütünün gerçekte beynelmilel sivil inisiyatif kılıfında(!) gösterilmesi adına plan, program yaparken; birilerinin de “seçilmiş” olma vasfı üzerinden PKK ile demokratik hak(!) mücadelesi zemininde ortak duruşunun ana hedefi, 15 Temmuz sonrasındaki bugünlerdir.

Başta ifade ettiğim gibi, başkan Erdoğan’ın beyanında açık olduğu üzere, bizi engelleyecek her hamle sahada ve yönetimsel alanda, her yerde “GÖRÜLMÜŞTÜR.”

Hukukun da hukuka ihtiyacı vardır tespitimle “kol kırılacak” ama yen içeride kalmayana kadar nihai taarruza geçilmelidir.
Unutmamalı ki işgal ikna ile başlar, imha ile neticelenir!

Binnur Günay

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Binnur Günay