İSTİKLAL + İSTİKBAL = İSTİHBARAT 1

Okuduğunuz Yazı
İSTİKLAL + İSTİKBAL = İSTİHBARAT 1

İçerik

Bir devletin devlet olabilmesi,bağımsız siyaset uygulayabilmesi,tehditlere karşı koyabilmesi,milletini kurumlarını koruyabilmesi için vazgeçilmez olan istihbaratının güçlü olmasıdır.İstihbarat devletin bekası ile direkt ilgilidir.Devletlerin yükseliş,duraklama,cöküş dönemleride isihbaratının gücü ile alakalıdır.Dünya genelinde söz sahibi olmak isteyen tüm ülkeler istihbarat birimlerine özel önem verir. Konun tam anlaşılması için tarihden birkaç örnek verelim.Selçuklular dahil tüm Türk beylikleri, Osmanlı daha beylik oldugu günden itibaren istihbarata çok önem vermişti.1302 yılında gerçekleşen Befeus savaşında Osman beye karşı bizanstan yardım isteyen bizans idarecilerine destek için yola çıkan bizans birliklerini Osman bey daha Yalova önlerine gelmeden karşılamış büyük bir şok yaşayan bizans birliklerini yerle bir etmişti.Tam bir gizlilik içinde bu savaşa hazırlanan bizanslıların savaş planlarını Osman bey nasıl haber almıştı acaba?. Diger bir savaşta 1329 da bizans ordusu imparator Pelekanon Orhan beye saldırmak için İstanbul dan  yola çıkmış üç gün sonra Gebze yakınlarına gelindiğinde Orhan bey ve ordusunu karşısında bulmuştu.Sonuç tabiki bizans hezimeti.Burda da Osman bey döneminde olduğu gibi Orhan beyin kurduğu istihbarat ağı ile bizans ordusunun hazırlık ve yola çıkışlarını haber alarak karşılık vermesi çok önemlidir. Beylik dönemi sonrası devlet ve imparatorluk dönemlerinde de Osmanlı istihbarata çok önem vermiş istihbarat ağını tüm dünyaya yaymıştı.İstihbarat ağında Osmanlıya yakın batılı  asilzadelerden tutunda vatikana düşman keşişlere,müslüman olan gayri müslimlerden tutunda dünyayı gezen tacirlere kadar her kesimden ajanlar bulmakta hiç zorluk cekmemişti. Özel ulak ve ulaklar için barınma istasyonlarına kadar her türlü ince detaylı calışmalar ile iki üç ayda alınabilecek istihbari bilgieri on onbeş gün gibi döneme göre çok kısa sayılabilecek vakitte haber alabiliyordu.Ayrıca denizlerdeki hakimiyetini ve becerisinide kullanarak Uluç Ali,Turgut reis,Barboros Hayreddin gibi kaptanı deryalar vasıtası ile başta Akdeniz olmak üzere tüm liman şehirlerinden ve düşman filolarından bilgi toplayabilmekteydi. Osmanlı istihbarat aginın bilgi akışını ve verilecek cevapların ve operasyonların gecikmemesi için toprakların büyüklüğünü gözönüne alarak yetkileri ,bilgi akışını İstanbula sağlamak şartıyla sancak beylerine vermişti. Batıda önceleri her ne kadar dağınık ve şahsi istihbarat agları olsada 16.yuzyıldan sonra merkeziyetçi bir yapıya bürünmeye başladı.Bu yapı her ne kadar kendılerine faydalı olsada birbirine güvenmeyen avrupalı aristokrat asilzade idareciler birbirlerinin istihbarat merkezlerine elamanlar yerleştirmeye başladı bu ajanlar yuksek meblada paralar veren tum asilzadelere hatta Osmanlıya bile bilgi satmaktan çekinmiyorlardı.Buda başta o günlerde avrupada en güçlü olan Hasburg hanedanı ile diger hanedanlar arasında istihbarat savaşları çıkmasına sebep oluyordu. O günki ortamı iyi değerlendiren Osmanlı duraklama ve gerileme döneminin başlaması ile istihbarat aglarını idarecilerin şahsi kullanmaya başlaması sıkı kontrol mekanizmasının gevşemesi İstanbul un olayları haber alamamasına yada geç haber almasına sebep olmaya başladı,tabiki buda olaylara vaktinde mudahale edememesi demekti.18.yüzyıl sonlarnda sultan Abdulhamid han bu sıkıntıları görerek istihbarat teşkilatını yenilemiş yıldız hafiye teşkilatını kurarak içeride yerleşen ajanlardan yurtdışındaki Osmanlı düşmanlarına kadar sıkı bir izleme ve arşivleme sistemi kurmustur,öyleki batıda ve doğuda hangi idareci kimle evleniyor,kim kimle düşman,hangi hastalıkları var hatta hangi yemekleri seviyor en ince ayrıntısına kadar haber almaktaydı.İşte bu sayede yıkılma dönemine gelen imparatorlugu 33 sene en güzel şekide idare etti borçlarını azalttı gerekli alt yapı ve yatırımları yaptı. Ama bu arada batı Osmanlı dan daha fazla yol almış silah sanayini geliştirmiş istihbarat servislerini organize etmiş, büyük maden ve petrol yatakları üstündeki 0smanlı yı parçalamak için anlaşmış ,kendilerine Osmanlı içinde hayran ve amade bir kitle oluşturmayı başarmıştı.Sonrası malum Abdulhamid han tahttan indirilmiş jöntürkler denen bu yeni kitle idarede söz sahibi olmuş koca imparatotlugu 20 sene gibi kısa bir sürede tarumar etmiştir. Tabiki istihbarat agıda darmadağın olmuştu.yeni kurulan devletin istihbarat ağları her ne kadar kuvaimilliye omurgsında yıldız teşkilatı desteği ile kurulsada batı hayranı jöntürkler gene ön planda olmuştur bu sebeple tam milli hamlelerin yapılması beklenemezdi. 1.dünya savaşı sonrası kızışan istihbarat savaşları 2.dünya savaşı yıllarında zirve yapmış birbirine düşen, dünyayı paylaşmak için kuduran devletler istihbarat savaşları ile birbirlerin adımlarından haberdar olmak istemiştir .O dönemin en ilginç olaylarından biride Hitler in sağ kolu Ruslara karşı büyük başarılar kazanan  alman gizli servisi BND nin kurucusu savaş sonrası esir düştüğü ABD de yanında götürdüğü bilgiler ile CİA yı uluslar arası operasyonel güç olarak yenileyen Reinhard Gehlen in yardımcısı Heinz Felfe bir rus ajanı çıkmıştı. Bu Gehlen 1942 yılının şubat ayında 20 kişilik bir ekiple Türkiye ye gelmiş başta trakya olmak üzere Anadolu ve batı Karadenizde uzun incelemeler yapmış sonunda Hitler e verdiği raporda Ruslar a saldırmak için Türkiye üzerinden gidilirse arazi ve yolların uygun olmadığı Türk askerinin her ne kadar dağınık ve yorgun olsada Alman ordusuna direneceği için vakit ve asker kaybı olacagını bunun yerine savaş sırasında Türkiye nin madenlerinden istifade etmenin daha faydalı olacaginı rapor etmiş bunun üzerine Trakyaya kadar gelen Alman ordusu Hitlerin emriyle yönünü değiştirerek balkanlar üzerinden Rusya ya yürümüştür. Görüldüğü gibi 2.dünya savaşına İnönün kararı ile değil Hitlerin  ajanlarının verdiği rapor sonrası kararı ile Türkiye girmemiştir.1.dünya ve kurtuluş savaşlarında büyük yaralar alan istihbarat servislerimiz yeniden güçlenmek ve dizayn edilmek istenmiş bunun için önemli adımlar atılmıştır.Cumhuriyet dönemi istihbaratımız ve geçirdiği evreleri nasib olursa yazımızın ikinci bölümünde devam edeceğiz .                                         RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN

Yazı Hakkında ki Düşünceniz?
Çok Beğendim
0%
Beğendim
0%
Orta Karar
0%
Sevmedim
0%
Hiç İyi Değil
0%
Yazar Hakkında
Ramazan AKIN