Kemik testeresi
CASUS Brunson’ı tutukladığımızda ABD ortalığı ayağa kaldırdı.
“Benim vatandaşımı nasıl içeri atarsınız” dedi. Hatta daha da öteye gitti. Başkan yardımcısı Mike Pence “Brunson derhal serbest bırakılmazsa Türkiye bedelini öder”” diye tehdit etti. Vay be idi durumlar.
Amerika vatandaşı için neredeyse savaş ilan ediyordu.
Dünyanın neresinde olursa olsun sadece bir tek Amerikalı için bile “Hayt” diyen bir ülke olduklarını böğürüyorlardı yeryüzüne. Daha doğrusu böyle bir algı oluşturuyorlardı. Ancak bir Amerikan vatandaşı İsrail’e gitti. Filistinlilere yapılan zulmü protesto ettiği için tutuklanıverdi önceki gün. Eyvah ki ne eyvah idi durumlar… Washington aslanı şimdi kükreyecekti… Pençe geliyordu.
En azından Mike Pence gelecekti.
“Hayt leyn… İsrail bedel öder” falan diyecekti. Ama olmadı. Aslan kuzuya döndü. ABD yönetiminden “Bu iş İsrail’in iç sorunudur” açıklaması geldi. Kükreyen aslandan “Meee” sesi çıkıyordu. İlginçti… Tuhaftı… Bir garipti… Amerika vatandaşını satan koyuna dönüyordu. Sadece İsrail’deki tutuklama mı?..
Yoo… Suudi Arabistan konsolosluğuna giren Wasington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı bir daha çıkmıyordu. En yakın arkadaşlarından Turan Kışlakçı, Cemal Kaşıkçı’nın Amerikan vatandaşı olduğunu ahaber’de canlı yayında açıklıyordu. Ve o Amerikan vatandaşının öldürüldüğü söyleniyordu. Hatta New York Times ismini açıklamadığı bir yetkiliyle yaptığı röportajı yayınlıyordu.
O yetkili 2 Ekim tarihinden bu yana kayıp olan Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü, cesedinin KEMİK TESTERESİ kullanılarak parçalara ayrıldığını öne sürdü.
Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün uçakla İstanbul’a indiği tespit edilen Suudi Arabistanlı 15 kişinin bu operasyon için yanlarında gerekli teçhizatı yani KEMİKTESTERESİNİ bile getirdiğini iddia etti.
Olayı, korku filmlerinin uzmanı Quentin Tarantino’nun yönettiği “Ucuz Roman (Pulp Fiction) filmi gibi” sözleriyle nitelendiren aynı yetkili, Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra iki saat içerisinde KEMİK TESTERESİ ile parçalara ayrılarak öldürüldüğünü belirtiyordu. Annem annem… Of ki ne of… Dehşet bak… Amerikan vatandaşı, Washington Postyazarı KEMİK TERSTERESİ ile doğranmış… İddiası bile korkunç…
Şimdi bu haberden sonra Amerika’nın ayağa kalkması gerekiyor… Biz casus Brunson’ı ev hapsine aldık. Adam küvette yıkanıyor, pırıl pırıl tertemiz çarşafların serili olduğu kuş tüyü yatağında yatıyor. Eşi de yanında… En sevdiği yemekler tencerede kaynıyor.
İzmir’in göbeğinde temiz oksijen soluyor… Oh oh ne ala… Ama Amerika “Hayt” diyor. Mike Pence pençe gösteriyor. “Olmaz evde küvet, kuştüyü yatak falan. Yetmez. O bir Amerikan vatandaşı. Derhal bırakın” diyor… Bir başka Amerikan vatandaşı ve Washington Post yazarı Suudi konsolosluğuna giriyor. Türkiye bunu ispatlıyor. Görüntülerle belgeliyor.
Ancak Suudiler çıkışını ispatlayamıyor.
Adam kayıp. “Öldürüldü” deniyor.
Hatta “KEMİK TESTERESİ ile parça parça doğrandı” deniyor.
Amerika’dan sadece “Mee” geliyor…
Trump “Eee kem-küm, gak-guk” diyor. “Suudi Arabistan talep ederse soruşturma için yardım gönderebiliriz” gibi nezih, narin ve kibar açıklamalar… Olaya bak…
Suudiler talep ederse imiş… Etmezlerse aman efendim ne demek… Hiç önemli değil… Alt tarafı Amerikan vatandaşına KEMİK TESTERESİ iddiası…
Ne olacak yani vaziyetleri.. İşte bunların iki yüzlülüğü burada… Suudi Arabistan’ı sağmal inek görürsen vatandaşın olmuş olmamış, doğranmış, doğranmamış mühim değil. Katil olduğu iddia edilen zanlıya “Yardım ve yataklık” teklifi…
Sizin adalet, hukuk, özgürbasın, vatandaşlık, insan hakları anlayışınız PARA ile SATIN ALINACAK kadar işte böylesine ucuz… Ne oldu söz Brunson’a gelince kükreyen Mike Pence efendi pençelerine… Testere ile aldırdın mı?
Ne omurga var?… Ne de kemik sizde Sam Amca!..