KUKLACILAR YENİ SİSİ PEŞİNDE

Mısır olaylarının cereyan ediş şekli Mısırlı Müslümanlara hazırlanmak istenen bir tuzak gibi görünüyor.
Mısır İhvanından yapılan açıklamada “Teşkilat Mısır halkına ve kuruluşlarına mevcut halk hareketine katılım esnasında asıl amacından saptırılmaması için dikkatli hareket edilmesini” vurgularken tek amacın “25 Ocak devriminde olduğu gibi askeri hükümeti devirmek yönünde örgütlemek için çağrıda bulunuyoruz” denildi.
İhvan temkinli hareket ediyor.

Halk hareketinin devrim yolunda önemli bir adım olduğuna işaret edilirken, Sisi rejiminin sonuna doğru başlangıçtır diyerek ülke genelinde ayaklanmaların farklı bir ivme kazanacağının işaretlerini görmek mümkün.

Sisi’nin görev süresinin sonuna geldiği netleşiyor. Kuklacılar yeni kukla aktör ve aktörler bulmak adına projelerini sahaya sürerken, Arap bölgelerinin kontrollü istikrarsızlığını da devam ettirme peşinde olduğu oldukça net.

Mısır için yeni bir geçiş dönemi hem İsrail’in hem de küresel terörist ABD’nin çıkarları adına yeni zeminler hazırlama tezi kuvvetle ihtimal gibi görünüyor.

Mısır İhvanının toparlanma sürecini ve Ankara ile olan ilişkilerini de hesap eden Siyonist çete, işadamları üzerinden başlatılan süreci Türk istihbaratı ve Katar istihbaratının etkisini dile getirseler de bunun bir ön alma operasyonu olduğu net bir şekilde görülüyor.

Direnişi başlatan Muhammed Ali’nin Katar’la olan ilişkilerini örnek gösterirken aynı zamanda Muhammed Dahlan ile olan dirsek temasını görmemesi akıllara şunu getiriyor.

Mısır’daki gelişmeler Ankara’nın bölgedeki inisiyatif alışına karşı olduğu gibi Mısır’ı Arap dünyasında örnek ve inisiyatif alıcı yeni bir lider gösterme projesinin net resimlerini sunuyor..
Mısır’daki kargaşanın kontrollü olduğunu unutmamakta fayda var.

Tunus, Cezayir ve Mısır’daki projelerin aynı zaman diliminde cereyan etmesi tesadüfle izah edilemeyecek kadar önemli.

Zira Ankara’nın inisiyatifini etkisiz kılmak adına, Ankara ile Suriye sınırında karşı karşıya gelmenin arefesinde bütün dış mevzilerin kontrolü şart.

Ankara ise tüm bu gelişmelere olan tavrını en yüksek perdeden seslendirdi. “ABD ile karşı karşıya gelme arzumuz yok, ama ABD’nin PKK’ya verdiği desteği görmezlikten gelme lüksümüz de yok.”

Bu arada, Sisi’ye destek veren Arap ülkeleri Sisi’nin kendi ülkelerine sığınması için çağrıda bulunursa şaşırmayalım.
Çünkü bu da senaryonun başka bir parçasını oluşturur.
Yani yeni kukla hazır demektir.

Binnur Günay