Manipülatif saldırılar birbiri ardına geliyor.?
Önce büyükbaş – küçükbaş hayvan üretimi ve ithalat, sonra şeker pancarı, ardından mercimek, fındık, çay ve diğer ürünlerin sırasıyla hükümet cephesi üzerinden suistimal edildiğine dair haberler, propagandalar birbiri ardına servis edilirken, hükümetin göz yumduğu(!)na dair algı operasyonları ile süsleniyor.
Peki gerçekten hükümet içinde bu noktada istismarlara kapı aralayanlar var mı?
İhracat ithalat denkleminde usulsüzlüklerden faydalananlar var mı?
2019 hedefine kilitlenen Ak parti kurmayları bunca hayati öneme sahip mevzuların çözümü ya da izahı konusunda gerektiği gibi inisiyatif alıyorlar mı?
Toplumsal iç barışın ana dinamikleri üzerinden şekillendirilen manipülasyonların gerçek amacının ne olduğuna dair tahlil ve tedbir çizgisinde neleri ön görüyorlar?
Şu an bize yansıyan şey, savunmada kalan bir algıyla karşı karşıyayız.
Bu tablo yabancı değil.
17-25 Aralık operasyonlarının farklı bir formatı…
Bankalar ve “ayakkabı kutusu” algısının yerine tarım, çiftçi ve bu sektördeki kitlelerin öfkelerini iktidara yönlendirme operasyonu!
ÇİFTLİK BANK vurgununun tam da bu zamanda gerçekleşmesi sizce tesadüf mü?
Ak parti kurmaylarının bu gelişmelere kayıtsız kalmayacağı düşüncesindeyim.
İstikbal derdi olanlar müstesna..
“Ne yaparlarsa yapsınlar 2019’da o zatı oradan aşağı indireceğiz.” Diyen bir anamuhalefet lideri…
Aylarca kurgusal brifinkler alan bir tetikçi, bir işbirlikçi ve bir misyonerlik örneği…
Bütün hedeflerinin hangi noktada aşikar olacağını izah eden bir söylem…
Dünkü yazımda da ifade ettiğim gibi, işbirlikçi aktörlerin sırayla rol aldığı bir denklemin deklare edilmesine şahit olduk.
Kurguyu iyi takip etmekte fayda var.
Bütün dikkatimizin dış savunmaya odaklandığı bir anda, kaleyi içten çökertmeye dönük birbirinden bağımsız gibi görünen hamlelerin cereyan edişi tesadüf olarak göremeyeceğimiz hadiselerdir.
En son olarak üniversitelerin karıştırılmasını da buna dahil edebiliriz.
Gelişmeleri genel resime vurduğumuzda saldırılar için çoktan “start” verildiği belli oldu.
Yerli ve milli her bir ferdimiz üzerine düşeni fazlasıyla yapabilecek kararlılığı gösterecektir.
Uluslararası algı merkezleri ve aktörlerinin iç yapımıza dönük manipülasyonlarıyla birleştiğinde anlamını buluyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun son konuşması ve CIA’da görev değişimi ne tesadüf değil mi?
Bu söylemimi ister komplo teorisi olarak görün, ister görmeyin ama şu gerçek ki, “KISA ROK” hamlesi yapıldı!
Kıvılcım Afrin’in düşmesinden sonra ateşe dönüştürülecek..
Tedbir bizden takdir Rabbimizden.
İslam’ın en son ordusunu muzaffer et Ya Rab!
